Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Akın Sevinç, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. Tıbbi olarak kesinleşmiş herhangi bir tanı yöntemi bulunmayan bir spektrum hastalığı olan otizmin erkeklerde görülme olasılığı kızlara nazaran 4-5 kat daha fazla olduğunu belirten Sevinç, “Otistik bireylerin gerekli eğitimleri alarak iletişim becerileri kazanmaları, sosyal hayata katılmaları ve meslek sahibi olmaları mümkün" dedi.
Sevinç, "Genellikle yapılanmış ve tekrarlayan görevlerin bulunduğu işlerde önemli başarı göstermektedirler. Ancak, bireylerin genetik açıdan incelenmesi, davranış, iletişim, beslenme ve mesleki yatkınlıklarının belirlenmesinde yardımcı olabilecektir” diye konuştu.
Otizm belirtilerinin bebek 12-18 aylık olunca anlaşılır biçimde ortaya çıktığını belirten Sevinç, şöyle konuştu:
“Otizm, çocuğun beyin gelişiminde vuku bulan problemler ile ortaya çıkar. Ancak, genellikle, bir bireyde otizm ve semptomlarının tanıya izin verecek şekilde açık olarak ortaya çıkması hemen doğumdan sonra değil, bebek 12-18 aylık iken olmaktadır. Daha nadiren de olsa, bazı durumlarda hastalar iki yaş sonuna kadar normal gelişimlerine devam etmektedirler ve ancak bu noktadan sonra hastalığın ilerlemesi gözlemlenmekte, anahtar becerilerini yitirmekte ve otizm belirtilerini göstermeye başlamaktadırlar."
Tek yumurta ikizlerinde risk yüzde 60’ın üzerinde
Otizmin ortaya çıkmasında, genetik değişikliklerin önemli bir rol oynadığını ortaya koyan birçok çalışmanın olduğuna dikkat çeken Sevinç, “Örneğin, otistik çocuğu olan bir ailenin bir sonraki çocuklarında otizm görülme oranı yüzde 3 ile 8 arasındadır. Bu oran, otizmin genel toplumda görülme olasılığından daha yüksektir. Tek yumurta ikizlerinde ise bu risk yüzde 60’ların üzerine çıkmaktadır. Ancak, birçok başka rahatsızlıkta da olduğu gibi, bu hastalığın ortaya çıkmasında genetik dışı faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Bu faktörlerin tanımlanabilmesi, rahatsızlığın doğası gereği kolay olmamaktadır. Bunlardan başlıcaları arasında, vitamin eksikliği veya bireyin bazı toksik kimyasal ya da etkilere maruz kalması sayılabilir” dedi.
Hastalık karmaşık bir tablo çiziyor
Otizm tanısı alan bireylerin sadece yüzde 5-10’unda belirgin bir tıbbi neden tanımlanabildiğine dikkat çeken Sevinç, hastalığın karmaşık bir klinik tablo çizdiğini ifade ederek şunları söyledi: “Otizm spektrum hastalıklarının ortaya çıkmasında neden olarak incelenebilecek değişikliklerin başında, beyin hücrelerinin normal çalışma biçimlerinin dışında çalışması, hücreler arasında iletişimi sağlayan kimyasalların etkileşim veya etkilerinde farklılıklar görülmesi sayılabilir. Bu bağlamda, beyin gelişimi üzerinde etkili olabilecek genlerde meydana gelecek bozukluklar nedeni ile otizm ortaya çıkabileceği gibi, çevresel etmenler de otizmin ortaya çıkmasına neden olabiiyor. Bireylerde gözlemlenebilecek kimyasal homeostaz bozukluğu, virüs veya kimyasal etkisi ya da doğum sırasında oksijensizliğe maruz kalmak gibi nedenleri otizm spektrumu içerisinde bulunan rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.”
***
10 kişiden 8’i bilmiyor
BM’nin otizme kamuoyunun dikkatini çekmek için ilan ettiği 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü’nde, “Otizme Mavi Işık Yak” (Light It Blue) Kampanyası kapsamında dün akşam dünyanın ünlü meydanlarındaki yapılar mavi ışıkla aydınlatıldı.
Tohum Otizm Vakfı’nın kampanyaya destek için herkesi mavi giymeye çağırması karşılık buldu. #otizmemaviışıkyak etiketi sosyal medyada en çok gündem olan konular arasında yer aldı.
“Otizme Mavi Işık Yak” kampanyası ile ilgili açıklama yapan Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer, “Günümüzde her 20 dakikada 1 çocuk otizm tanısı alıyor olmasına rağmen GFK Türkiye ile yaptığımız ‘Türkiye’deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi’ araştırması Türkiye’de her 10 kişiden 8’inin otizmin belirtilerini bilmediğini ortaya koydu. ‘Otizme Mavi Işık Yak’ hem bireysel hem de kurumsal olarak destek verilebilecek ve otizm farkındalığı için herkesi harekete geçirecek uluslararası bir kampanya” diye konuştu.
***
Sadece eğitim veriyormuş gibi yapılıyor
Türkiye’de 1.5 milyon otizmli birey, bundan etkilenen 4.5 milyon aile var. Eğitim bekleyen öğrenci sayısı 350 bin civarında, bunlardan sadece 26 bini eğitim alabiliyor. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü dolasıyla kanun tasarısı teklifi veren CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, gazetemize yaptığı açıklamada otizmli bireylerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Otizmli bireylerin çok sayıda sorunu olduğunu, toplumsal yaşama katılamadığını ve eğitim alamadığını söyleyen Arık, otizmli bireylerin özellikle eğitim konusunda yaşadığı sıkıntılara vurgu yaptı: “Otizm nedir önce onu tanımlamak lazım. Doğuştan gelen, yaşam boyu devam eden gelişimsel bozukluktur. Bugün için otizmin nedeni bilinmiyor. Nedir otizme neden olan durum? Bilinmiyor. Maalesef otizmin bilinen bir çaresi de yok. Otizmli bireylerin kaliteli bir yaşam sürmeleri için eğitim gerekiyor. Erken yaşta başlayan, sürekliliği olan, yoğun bir eğitim . Bundan kastım bu çocuklara haftada en az 40 saat eğitim. Batı toplumlarında 40 saat eğitim veriyorlar. Eksik olduğu konuda da ücretsiz 2 saat eğitim veriyorlar. Bizim ülkemizde Türkiye’de bu çocuklara sadece haftada 2 saat eğitim veriliyor.”
Gereken eğitimi aldıklarında otizmli çocukların yüzde 50- yüzde 60’ının erişkin yaşlarına geldiğinde yaşıtlarından hiçbir farkının olmayacağını vurgulayan Arık, tamamen toplumla uygun bir yaşam sürebileceklerini söyledi.
CHP’li vekil Arık, son olarak “Türkiye’de şöyle bir durum da var, eğitim verecek eğitmen yok, nitelikli okul yok, özel eğitim öğretmeni yok. En büyük sıkıntı bu. 10 bine yakın özel eğitim öğretmen eksikliği var. Türkiye’de sadece eğitim veriyormuş gibi yapılıyor bu çocuklara.” Kardelen Kocatürk