ÖSYM Başkanı tebdil-i kıyafet sınava girdi

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), geçen aylarda yeni bir uygulama başlattı. ÖSYM Başkanlığı’nda üst düzey görevde olanlardan bir kısmı sınavlara aday gibi girip, soruları yanıtlıyor ve denetim yapıyor. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir de, 22 Kasım’dki Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’na (ALES) Ankara Fen Lisesi’nde girdi. Spor kıyafetle sınav salonuna gidip sırasını bekleyen Başkan Demir, güvenlik görevlilerinin araması sırasında ceketinin iç cebindeki kartları unuttu. Güvenlik görevlisinin bunu fark etmesi üzerine kartları hemen yırtıp çöpe attıktan sonra salona girdi. 

 

Kimse tanımadı

 

Demir, Sınavın başlamasını bekledi. Gözetmenler ve salon başkanlarının soru ve cevap kâğıtlarını usulüne uygun dağıtıp dağıtmadığını gözlemledi. Sınav sorularını çözerken gözlemlerine devam etti. Sınav bittikten sonra herkesin çıkmasını bekledi. Kimse onu tanıyamadı. Hemen her sınavda Türkiye’nin farklı yerlerinde isimleri sadece başkan tarafından bilinen yöneticiler tebdil-i kıyafet salona gidip gözlem yapıyor, sonrasında sınav güvenliği ile ilgili bir rapor hazırlıyor.

 

Her sınavda bir gözlemci

 

Hürriyet'ten Gülseven Özkan'ın haberine göre, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir, böylesine gizli bir denetimin amacını şöyle sıralıyor: “Sınavların güvenliğini sağlamak için kameralarımız, ÖSYM görevlilerimiz var. Ancak, salona aday kimliği ile ÖSYM temsilcisini göndermemizin amacı bir de çıplak gözle, içerden tüm sınav süreci boyunca her şeyin kurallara uygun olup olmadığını gözlemlemek. Giden görevliler hiçbir şeye karışmıyor. Soruları çözüyor. Şu an tüm sınavlarda bu uygulamayı yapıyoruz. Kaç kişinin, nerede bu gözlemleri yaptığının bilinmesini istemediğimiz için kişi sayısı konusunda bilgi veremiyoruz. Bu tamamıyla özel bir sistem. Görevli arkadaşlarımız çıktıktan sonra bir rapor tutuyorlar. Bu sistemi uyguladığımız 4-5 sınav yaptık. Bütün illerde bu görevliler salonlarda yer alacak. ÖSYM temsilcisi olduğunu söylese bile, ispat edebileceği bir şey yok. Kameralar da güvenlik için yararlı oluyor. Ancak büyük sınavlarda 120-130 bin kamera kaydı gerekiyor, çok fazla sayıda kamera ihtiyacımız var.”

 

Harem-selamlık ‘değerler’ teklifi

 

İzmir Buca İnci Özer Tırnaklı Fen Lisesi’nde verilmesi planlanan ‘değerler eğitimi’nde harem-selamlık tartışması gündeme geldi. Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Bülent Duran, ay başında okulda değerler eğitiminin sadece erkek öğrencilere verildiğini, kız öğrencilerin daha sonra alacağı söylendiğini iddia etti. Duran, “Laik eğitim anlayışı dışında konuşmalar olduğu yönünde de duyumlar aldık. Okula ve milli eğitime gittik. Ancak sağlıklı bir yanıt alamadık” dedi. Okul Müdürü Şeref Örs ise, ayrı eğitim verilmediğini, fakat adını açıklayamayacağı bir vakfın böyle bir öneride bulunduğunu ancak kabul etmediklerini belirtti.

 

Değerler eğitimi nedir?

 

İl milli eğitim müdürlüklerinin internet sitelerinde yer alan ‘değerler eğitimi yönegesi’nde uygulamanın amaçları arasında, öğrencilerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve demokrasinin ilkelerine, insan hakları, çocuk hakları ve uluslararası sözleşmelere uygun şekilde haklarını kullanma; milli ve evrensel kültür değerlerini tanımalarını, geliştirmelerini bu değerlere saygı duymalarını sağlamak gibi başlıklar yer alıyor.