İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Karar oy çokluğuyla alındı. Karara karşı oy kullanan hâkim, "Sanığın savunmasının alınmış olması, delillerin toplanmış olması, dosya kapsamı, delil durumu, dosyanın geldiği aşama, bu aşamadan sonra sanığı delil karartma ihtimalinin olmaması, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, değerlendirilerek sanığın durumuna göre ölçülü olmayan tutukluluğunun devamı yönündeki çoğunluğun görüşüne katılmayarak sanığa uygulanacak ölçülü bir veya birkaç adli kontrol tedbiriyle tahliyesi görüşü ve kanaatindeyim" düşüncesini dile getirdi.
Birleştirilen Çarşı ile Gezi Parkı davasının tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın dosya üzerinden yapılan tutukluluk incelemesinde, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde en son 26 Kasım'da görülen duruşmada da, mahkeme heyeti oy çokluğuyla Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Kavala'nın avukatları tarafından bu karara yapılan itirazı ise İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 10 Aralık'ta reddedildi. Kavala'nın bir sonraki duruşması 17 Ocak'ta yapılacak.
Kararda, “Somut olayda tutukluluk durumuyla ilgili olarak mahkemece yapılan son tarihli değerlendirmeden bu yana hukuki durumda değişiklik olmaması da gözetilerek sanık Mehmet Osman Kavala’ya isnat edilen suçun vasıf ve niteliği, yargılamanın geldiği aşama, dosyada bulunan HTS kayıtları ve baz bilgileri üzerinden yapılan inceleme, dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlar, MASAK raporu dikkate alınarak müspet suçlara ilişkin kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin bulunması, atıl suçların yasada öngörülen cezanın üst sınırı, adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı anlaşılmakla, sanık Mehmet Osman Kavala’nın tahliye talebinin reddi ile sadığın tutukluğunun devamına oy çokluğu ile karar verildi” denildi.
Karara karşı oy kullanan hâkim, “Sanığın savunmasının alınmış olması, delillerin toplanmış olması, dosya kapsamı, delil durumu, dosyanın geldiği aşama, bu aşamadan sonra sanığı delil karartma ihtimalinin olmaması, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, tutukluluğun bir tedbir oluşu, tutuklulukta istenilen amaca 5271 sayılı CMK’nın 109. Maddesinde belirlenen adli kontrol tedbirlerinden bir veya birkaçının uygulanması ile ulaşılabileceği değerlendirilerek sanığın durumuna göre ölçülü olmayan tutukluluğunun devamı yönündeki çoğunluğun görüşüne katılmayarak sanığa uygulanacak ölçülü bir veya birkaç adli kontrol tedbiriyle tahliyesi görüşü ve kanaatindeyim." ifadesini kullandı.
Ne olmuştu?
2013’te Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye geneline yayılan olaylarla ilgili dava, 8 yıl sonra sil baştan, üstelik torba dava halinde yeniden görüldü. Gezi’yi organize ettikleri iddia edilen aralarında tutuklu Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 sanık hakkındaki beraat kararının bozulmasından sonra dava torba davaya dönüştü.
Kavala’nın serbest kalmasını engellemek amacıyla daha önce tahliye edildiği, Türkiye’nin AİHM’de mahkum edilmesine yol açan iddialar, Türk Ceza Kanunu’ndaki farklı maddelerden yeniden dava konusu yapıldı. Bu dava, Gezi davası ile birleştirildi. 6 yıl önce beraatle biten Çarşı davası da Yargıtay tarafından bozuldu ve bu dosya da Gezi davasına eklendi. Böylece, Gezi davası, her biri daha önce yargılama konusu yapılan, iddiaları defalarca tartışılan ayrı dosyaların birleştiği bir torba dava haline geldi. Mahkeme heyeti avukatların dosyaların ayrılması talebi dahil tüm taleplerini reddetti. Bunun üzerine Çarşı avukatları duruşmadan çekilme kararı alarak salonu terk etti. Salonda bulunan seyirciler de avukatlara alkışlarla destek verdi.
Geçtiğimiz duruşmada hukuki durumda değişiklik olmadığı gerekçesiyle Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verildi.
Osman Kavala, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi hakkında "Soros artığı" ifadesini kullanmasının ardından yaptığı yazılı açıklamada duruşmalara katılmayacağını duyurmuştu.
TIKLAYIN | 8 yıldır kapanmayan dosya: 40 soruda torba davaya dönüştürülen, sil baştan görülecek Gezi davası