MHP'nin kurucu lideri "başbuğ" olarak anılan Alparslan Türkeş’in oğlu MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık teklifini kabul etmesi Türkiye gündemine otururken, MHP'de büyük krize yol açtı. MHP'nin yayın organı olarak bilinen Orta Doğu gazetesinin 5 yazarı bakanlık teklifini kabul eden Türkeş'i yazdı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Twitter üzerinden isim vermeden ''mirasyedi" ifadesiyle tepki gösterdiği Tuğrul Türkeş için Orta Doğu yazarları da benzer suçlamayı dile getirirken, 'ihanet' ve 'fitne' nitelendirmeleri yapıldı.
Orta Doğu yazarları Orhan Karataş, Şükrü Alnıaçık, Ruhi Ersoy, Neval Kavcar ve Mustafa Ertekin Türkeş hakkında yazdıklarının bir kısmı şöyle:
Orhan Karataş - Fitne, ihanet ve görev
Tuğrul Türkeş için söylenecek çok şey var. Bu parti ve dava için bir ihanet olduğu gibi, kendisi için de açık bir siyasi intihardır.
Tuğrul Türkeş meselesi sadece bir parti içi ihanetle sınırlı değildir. Bilinçli, planlı ve sinsi bir projenin bir parçası olduğu anlaşılıyor. Zira, yeniden tek başına iktidar hesabı içinde olanların, bunu doğrudan millet iradesine dayalı olarak değil de, bir takım kirli oyunlar planlayarak yaptıkları açığa çıkmıştır. Kan ve gözyaşı üzerinden yapılan planlara, yalan, iftira, fitne ve fesat projelerinin eklendiğine şahit olduk. Özellikle MHP üzerinde bir takım şeytani oyunlar hazırlandığı, yapılan açıklamalardan, kurulan tuzaklardan bellidir. Bir taraftan ele geçirdikleri medya üzerinden yalan ve iftiraya dayalı bir algı operasyonu yürütülüyor, diğer taraftan doğrudan partiyi ve genel başkanı hedef alan kirli projeleri hayata geçiriliyor. Her seçim öncesinde benzer şeyler yaşandı, ancak bu defa kaybedecekleri çok şey olduğu için çok daha sinsi hareket ediyor ve çok daha ileri gidiyorlar.
Yazının devamı için tıklayın
Şükrü Alnıaçık - Tezgah Bakanı
Tuğrul Türkeş'in, Davutoğlu'nun "bakanlık teklifi"ni kabul etmesiyle birlikte bu tezgâhın sarayda planlandığına yönelik şüphelerim daha da arttı.
Tezgâh şuydu: PKK, üç yılda kentlere patlayıcı ve silah yığarak ülkeyi iç savaşa sürükleyecek bir tehdit halini almıştı. Üstelik 7 Haziran'dan hemen sonra AKP'nin birden bire "şahinliği" tutmuş ve Kandil'in silkelenmesi suretiyle uyuyan yılan uyandırılmıştı. İnsanları isyan ettirecek şekilde Türkiye 45 günde 56 evladını şehit vermişti. Bu tempoya göre yıllık şehit sayısı 500'ü bulabilirdi.
Peki Tuğrul Türkeş bu tezgahın neresine yakışırdı? Bu basit bir "milliyetçi oylardan bir kısmını daha alma operasyonu" muydu? Hayır!..
AKP aklına göre "son 50 yılın en meşhur Milliyetçisi"nin küçük oğlu zaten eski AKP milletvekiliydi. Büyük ve daha meşhur olan oğlunun da MHP'den ayrılmasıyla, MHP'nin Türkiye'nin tamamına şamil Milliyetçiliği daha kolay tartışılır hale gelecek, AKP'nin ise "Milliyet gediği"ne etli butlu bir yama vurulmuş olacaktı.
Tezgâhı tekraren açıklıyorum: AKP Seçim kampanyasını, "AKP Türkiye'nin partisi" sloganı üzerine kuracak; HDP'yi batıda, MHP'yi doğuda siyaset yapamayan iki uç olarak gösterip, "iç barışın AKP iktidarından geçtiği" propagandasını yapacaktır.
Erdoğan bu kirli tezgâhın ustası, Tuğrul Türkeş de önümüzdeki dönemin "Tezgâh Bakanı"dır.
Yazının devamı için tıklayın
Ruhi Ersoy - Siyasete dizayn girişimi
Her seçim döneminde olduğu gibi siyaseti dizayn girişimine bir yenisi daha eklenmiştir.
2002'de yaşanan süreçte Recep Tayyip Erdoğan'a yol veren Deniz Baykal, 7 Haziran seçimlerinin hemen ertesinde yeniden sahneye çıkmış ve Recep Tayyip Erdoğan'ı ikinci kurtarma operasyonuna girişmiştir. Öncelikle meclis başkanlığı seçimlerinde CHP'nin de kilitlenmesini sağlamış ve Cumhurbaşkanıyla görüşerek adaylık sürecini başlatmıştır. Böylelikle Recep Tayyip Erdoğan'ın kurguladığı gibi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı aday olarak gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçilmesinin önü kesilmiştir. Meclis Başkanlığı bizzat Deniz Baykal eliyle AKP'ye hediye edilmiştir. Seçim hükümeti kurma aşamasında Tuğrul Türkeş hamlesi de yine Deniz Baykal'ın gösterdiği yolun sonucudur.
Yazının devamı için tıklayın
Neval Kavcar - Yakışmadı Tuğrul Türkeş
Babasının partisine, davasına, Türk milliyetçiliği ideolojisine ihanet eden ikinci Türkeş. Ahmet Kutalmış'tan 'Çözüm süreci' nöbetini Tuğrul Türkeş'in devralacağını televizyonda alt yazı halinde gördüğümde üç aylık bakanlık uğruna mı devşirildi dedim. Muhtemeldir ki yeniden seçimde de tekrar aday' yapılacak. Kelebeğin hayat süresine razı. Yapacak bir şey yok.
Bir an düşündüm de Allah muhafaza ya Türkeş'in vefatından sonra genel başkan olsa idi halimiz ne olurdu? Allah'tan hayırlısını dilemiştik. Devlet Bey, kardeş şefkati ile onu kolladı, yaptığına bakın.
Yazının devamı için tıklayın
Mustafa Ertekin - Dava adamı
Devlet Beyin; "Tarih turnusol kâğıdı gibidir; ihanetle sadakati tasnif etmekle kalmaz, geleceğin hafızasına nakleder. Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez" sözlerini bence ülkücü hafızanın not etmesi lazım
Diyelim ki, doğuştan şanslısın…
Diyelim ki, "miras" kaldı…
Diyelim ki, rüzgârı yakaladın…
Diyelim ki, koltuğu kaptın…
Yazının devamı için tıklayın