CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na TBMM kulisinde geçen hafta yumruklu saldırıda bulunan Orhan Övet’in ‘polis muhbiri’ olduğunu söyleyen teyzesinin oğlu A. G.’ye, bir ay önce saldırıyı gerçekleştireceğine ilişkin bilgi verdiği öğrenildi.
Polis tutanağında A. G.’nin “Bu şahsın vatan haini olduğunu, Türkiye’yi dünyaya kötü reklam yaptığını, AKP’ye haksızlık yaptığını söylediğini beyan etmiştir” sözleri yer aldı.
Hürriyet'ten Onur Konuralp'in haberine göre, Övet’in, Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırısına ilişkin hazırlanan yaklaşık 120 sayfalık dosyada yer alan polis tutanağında, kendisini Övet’in teyzesinin oğlu olarak tanıtan A. G.’nin ifadesi “Şahıs biz görevlilere 1. derece akraba oldukları için herhangi bir ifade vermeyeceğini ve herhangi bir resmi evrakı imzalamayacağını, ancak şifahi olarak Elmadağ Polis Merkezi’ne zaman zaman çeşitli konularda yardımcı olduğunu, kendisinin deşifre olmak istemediğini, Orhan Övet’in 1 ay kadar önce kendisine Kemal Kılıçdaroğlu’nu döveceğini söylediği...” sözleriyle yer aldı. Övet’in saldırısı hakkında A.G.’nin değerlendirmesi ise tutanağa “... Bu şahsın vatan haini olduğunu, Türkiye’yi dünyaya kötü reklam yaptığını, AKP’ye haksızlık yaptığını söylediğini beyan etmiştir” şeklinde yansıdı.
Erhan Tuncel ile aynı
A. G.’nin sözlerini değerlendiren eski Diyarbakır Barosu Başkanı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “Benim bu kısa ifadeden çıkarttığım sonuç, anlaşılması bakımından söylüyorum; polis muhbiri Erhan Tuncel’in Hrant Dink cinayetindeki pozisyonu neyse, kendisini saldırganın teyzesinin oğlu olarak tanıtan şahsın da saldırıdaki pozisyonu aynıdır. Bu adam polise bilgi veren, duyduğunu, gördüğünü ileten, muhbirlik yapan bir şahıs. Haliyle saldırıdan 1 ay önce kendisiyle saldırganın paylaştığı bilgiyi mutlaka iletmiştir. Peki iletilen bu bilgi Elmadağ’da kiminle paylaşıldı? Paylaşılan bilgi ciddiye alındı mı? Neden daha üst birimlere bu bilgi aktarılmadı?” dedi.
'Savcı araştırmalıydı'
Tanrıkulu, şunları söyledi: “Dolayısıyla bizim ‘Bu adam tek başına değil. Mutlaka bir güç kendisini harekete geçirmiştir’ tezini güçlendiren ve gerçeklerin neden ortaya çıkartılamadığını da ortaya koyan bir ifadeyle karşı karşıyayız. Çünkü bir avukat olarak söylemeliyim ki yüzlerce ifade okudum, bu kadar özensiz, böylesine üstten bir ifade görmedim. Teyzesinin oğlu olduğu gerekçesiyle şahsın ifade vermiyor oluşu, polisin ve savcının adamın muhbir kimliğinden kaynaklı olarak kendisine gelen bilgiyi ilgili kurumlara aktarıp aktarmadığını, aktardıysa ne tür adımlar atıldığını araştırmasına engel değil. Savcı en azından Elmadağ Karakolu’na ‘İlgili şahıs Övet’in saldırısıyla ilgili size bilgi verdi mi?’ diye sorması lazım.
Gizlenmeye çalışıyor
Sayın Genel Başkan’ın saldırgandan şikayetçi olmaması, savcılara, polise soruşturmayı savsaklama hakkı vermez. İlk ifadesinde dahi biliniyor olmasına karşın Övet’in AKP üyesi olduğuna ilişkin bir soru yöneltilmemiş. Çünkü zapta geçirilmek istenmedi. Bir diğer eksiklik telefon trafiğinin hala belirlenememiş olması. TİB’e yazı yazılıyor, çok kısa bir sürede belirlenebilir telefon görüşmelerine ilişkin trafik. Ancak hâlâ bize ulaşan bilgi yok. Sonuç olarak biz bazı şeylerin gizlenmeye çalışıldığını düşünüyoruz.”