Gündem

Orgeneral Başbuğ'u da mı dinlediler?

Genelkurmay Başkanı'nın da ortam dinlemesinde kaydedildiği belirtilen bir ses bandı yayınlandı.

20 Şubat 2010 02:00
T24 - Emekli generallerin ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un da ortam dinlemesinde kaydedildiği belirtilen bir ses bandı yayınlandı. Akşam saatlerinde sona eren Milli Güvenlik Kurulu'ndan kısa bir süre sonra Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, ses kaydının Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yurt dışı personele yaptığı bir konuşmadan yararlanılarak düzenlendiği belirtilirken, bu açıklamayla Genelkurmay Başkanı'nın dinlendiği ima edildi.

Genelkurmay Başkanı'na ait olduğu iddia edilen ses kaydı/Video

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a ait olduğu öne sürülen bir ses kaydı ortaya çıktı. Kaydı doğrulayan Genelkurmay'dan yapılan açıklamada "Yurtdışındaki konuşmasından yararlanılmış" denildi.

Şimdiye kadar kimler tarafından kaydedildiği bilinmeyen bir çok ses kaydı ortaya çıktı. Ancak "Sonunda bu da oldu" dedirtecek yeni bir kayıt, öğle saatlerinde internet sitelerine düştü.

Bu kez Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a ait olduğu ileri sürülen bir ses kaydı gündeme geldi.

Milli Güvenlik Kurulu toplantısının başladığı saatlerde yayınlanan kayıtta, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı takip iddiasından, "kozmik oda"da yapılan aramaya kadar değişik konularda ilginç değerlendirmeler var.

Kimin tarafından kaydedildiği bilinmeyen kayıtta, Orgeneral Başbuğ'un sesi boğuk bir şekilde çıkıyor.


Bu adamın amiri yok mu?

Kayıtta Başbuğ, "Bir albay çıkıyor, 10 senedir efendim akaryakıt kaçakçılığının içinde, on senedir... Ya kardeşim bu adamın amiri, memuru yok mu? Ya arkadaşlar, gözünüzü açın" diyor.


Kimse ırgalamasın, emri ben verdim

Bir grup Silahlı Kuvvetler mensubuna seslendiği anlaşılan Orgeneral Başbuğ, kamuoyuna Bülent Arınç'a suikast iddiası olarak yansıyan olayı değerlendiriyor.

Ses kaydında Başbuğ, şöyle diyor: "Evet, bunlara biz görev verdik. Ben verdim, hiç kimse de ırgalamasın, ben verdim. O görevi arkadaşlar icra ediyorlar. Uzun süredir icra ediyorlar. Yapılan ne, bu adamlar sürekli orada, yapılan ne? Daha görev yaptığınız bölgenin karakteristiğini bir kere tam bilmeniz lazım yani. Bölge hassas bir bölge ve bir yığın adam var orada. Benim adamımın bunu görmesi lazım, sizin görmeniz lazım, görmüyor... O zaman bu bir hatadır. Profesyonel yeteneklerde sıkıntılar var.”

Başbuğ'un "Görevi ben verdim" ifadesiyle gözaltına alınan subayların bilgi sızdıran bir başka subayı takip görevini kastettiği sanılıyor.

İlker Başbuğ, ses kaydının bir bölümünde ise kozmik büro aramasına değiniyor.


Aratmayacaktınız

Kayıtta, "Efendim işte bu Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığına gelecekler, arayacaklar. Yani ne yapacaksınız: Bir; aratmayacaksınız, aratmazsanız ne olacak? Arayabilirler mi? Giremezsiniz desen ne yapacaklar, girebilirler mi oraya? Yok böyle bir şey, giremezlerdi yani. Buyur, buyur ara efendim işte yok Özel Kuvvetlerin kozmiğine girildi. Eee tabi bunun psikolojik etkisi de vardır” denildi.

Ses kaydının bir diğer bölümünde ise Silahlı Kuvvetler'e yönelik yıpratma kampanyası var.


Dimdik olacağız, ama her şeyin zamanı var



Kayda göre Başbuğ, "Herkes gibi ben de doluyum, ama belki her şeyi biraz daha bilen birisi olarak dimdik olacağız, dimdik duracağız fakat her şeyin bir zamanı var. Tabii ki asimetrik psikolojik harekat unsurları gerçekten ayrıntılı, kapsamlı olarak biliyoruz, bu basit de değil” sözlerini sarfediyor.


Genelkurmay: Yurtdışındaki konuşmasından

Genelkurmay Başkanlığı'ndan ses kaydıyla ilgili yapılan açıklamada, "Söz konusu ses kaydının, Sayın Genelkurmay Başkanı'nın yurtdışında askerî personele yapmış olduğu bir konuşmadan yararlanılarak düzenlendiği anlaşılmıştır" denildi.


Konuşma Brüksel'de yapıldı

Konuşma, 26-27 Ocak tarihleri arasında NATO karargahında, Türkiye'nin NATO askeri daimi temsilcisi Veysi Ağar tarafından ağırlandığı sırada yapılmıştı.

Başbuğ, yaklaşık 20-25 kişinin katıldığı toplantıda kurmay subaylara Türkiye'deki son gelişmeler hakkında bilgi vermişti.

Ancak toplantı oldukça dar kapsamlıydı. Toplantıya katılanların sayısı ve isimleri biliniyordu. Üstelik odacı, şoför, garson, aşçı gibi görevliler de mekanda bulunmuyordu.

Bu durumda akla ilk gelense konuşmayı subayların mı kaydettiği yoksa ortam dinlemesi mi olduğuydu.

Kaydın ortaya çıkması zamanlama olarak da dikkat çekici, zira kaydın yapıldığı tarihin üstünden 3 hafta geçti. Neden hemen toplantının ardından değil de şimdi ifşa edildi. Bu da ayrı bir soru işareti.