Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, TBMM Dilekçe İle İnsan Haklarını İnceleme Karma Komisyonu’na, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (KDK) 2017 Yılı Yıllık Raporu'nu sundu. 2017 yılında göreve gelmesinin ardından yaptıkları çalışmalar sayesinde başvuruların yüzde 210 arttığını belirten Malkoç, kuruma 17 bin 131 başvuru aldıklarını söyledi.
Medyada, çok gündem olan kadın konusunun en altta olmasının kendisinin de dikkatini çektiğini ifade eden Malkoç, “Kurum olarak en çok şikâyet yüzde 15,56’yla Millî Eğitim Bakanlığı’na; ikincisi, yine, yüzde 8,57’yle Sosyal Güvenlik Kurumu’na; üçüncüsü ise yüzde 8,31’le, mahallî idarelere yapıldı” dedi. Malkoç, ÖSYM’ye yönelik şikâyetlerin yüzde 6, YÖK’e yönelik şikâyetlerin yüzde 4 oranında olduğunu belirtti.
İstanbul yüzde 17, Ankara yüzde 13, Şırnak yüzde 5 ile başvuruda ilk üç sıralamasına oturdu. 20 bine yakın telefon görüşmesi yapan Kamu Denetçiliği Kurumu, 'dostane çözüm kararı' kapsamında 1887 başvuruyu çözerek neticelendirdi.
Karma komisyonda kurumun 2017 yılı raporunu sunan Malkoç'un sunumu şöyle:
KAMU BAŞDENETÇİSİ ŞEREF MALKOÇ –20 bine yakın telefon görüşmesiyle vatandaşlar bilgilendirildi. “Kamu Denetçiliği Kurumu nedir?” “Şikâyetler nasıl alınır?” “Başvuruda nelere dikkat etmek gerekir?” Veya başvuru yapmış dosyası hangi aşamada bu konuda ciddi bir çözüm ortaya konuldu.
2017 yılında biraz önce bahsettiğim bilgilendirme bölümüne yapılan müracaat telefonla veya yüz yüze 21.083 yani bir yıl boyunca 21 bin kişi ya yüz yüze gelip kurumda görüştü veya telefonla bilgi aldı.
Şikâyet başvuru sayısı, 2013 yılında 7.638’di, 2016 yılında 5.519’du, 2017 yılında bu çalışmaların sonucunda da artış sağlayarak 17.131 oldu. Yani grafikte da arz edildiği gibi artış oranı yüzde 210’a çıktı. Alanlarına göre dağıtıma bakıldığında ilk 10 alan şöyle:
Kamu personel rejimi şikayeti yüzde 28
Kamu personel rejimiyle ilgili yapılan şikâyetler yüzde 28, eğitim -öğretim, gençlik, sporla ilgili yapılan şikâyetler yüzde 26, çalışma ve sosyal güvenlikle ilgili yapılan şikâyetler yüzde 11, adalet, millî savunma ve güvenlikle ilgili yüzde 6 şeklinde devam ediyor.
Kurum olarak ele aldığımızda, idare olarak ele aldığımızda en çok şikâyet yüzde 15,56’yla Millî Eğitim Bakanlığına; ikincisi, yine, yüzde 8,57’yle Sosyal Güvenlik Kurumuna; üçüncüsü, mahallî idarelere, 8,31. Hemen yine alt sırada Ölçme ve Yerleştirme Merkezi yüzde 6, Yükseköğretim Kurumu yüzde 4. Yani tablodan da görüleceği gibi eğitim alanında, ÖSYM alanında, üniversite alanında Türkiye'nin epey halletmesi gereken sorunu var gibi geliyor.
Doğu Anadolu Bölgesi’nden başvuru arttı
Bölgelere göre dağılıma baktığımızda bölgeler arasında aşağı yukarı geçmiş yıllara göre denge var ancak 3’üncü sırada görünen Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki artış dikkat çekici. 2016 yılında 303 başvuru var, 2017 yılında 2.183 yani değişim oranı yüzde 587’ye ulaşmış.
İllere göre dağılımın tablosu yansıdı. Yine, nüfus oranlarına göre İstanbul yüzde 17’yle 1’inci, Ankara yüzde 13’le 2’nci, dikkat çeken Şırnak yüzde 5’le 3’üncü, İzmir yüzde 4’le 4’üncü, Bursa yüzde 3’le 5’inci ve Konya şeklinde devam ediyor.
2016 yılından 2017 yılına 1.677 dosya devredilmişti, 2017 yılında da 17.131 başvuru olmuştu, toplam 18.000 başvuru vardı. Biz bunlardan 14.764’ünü çok şükür karara bağladık yani yüzde 75’in üzerinde bir oran. Karar istatistikleri açısından, efendim, gönderme kararı yüzde 31,39. Bu, tabii, bizim en çok rahatsız olduğumuz bir karar oranı, tıpkı incelenemezlik gibi, o da yüzde 29 civarında.
2017 yılında 17 bin 131 adet başvuru yapıldı
2013 yılında 7.638’di, 2016 yılında 5.519’du, 2017yılında bu çalışmaların sonucunda da artış sağlayarak 17.131 oldu. Yani grafikte da arz edildiği gibi artış oranı yüzde 210’a çıktı. Alanlarına göre dağıtıma bakıldığında ilk 10 alan şöyle teşekkül ediyor: Kamu personel rejimiyle ilgili yapılan şikâyetler yüzde 28, eğitim -öğretim, gençlik, sporla ilgili yapılan şikâyetler yüzde 26, çalışma ve sosyal güvenlikle ilgili yapılan şikâyetler yüzde 11, adalet, millî savunma ve güvenlikle ilgili yüzde 6 şeklinde devam ediyor.
“Basında çok gündem olan kadın konuları en altta”
Medyada, basında çok gündem olan kadın konuları en altta. Bu da benim çok dikkatimi çekti yani kamu personel rejimiyle ilgili müracaatların bu kadar yüksek olması kamu personelinin kendine birazcık çekidüzen vermesiyle ilgili bir konu herhâlde.
“Dostane çözüm kararı” ihdas ettik; 1887 başvuru çözüm olarak neticelendi”
Bu karar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin uygulamalarından da görülen bir karardı. Bunun ne faydası oldu. Kuruma yapılan müracaatlarda denetçi arkadaşlarımız ve uzman arkadaşlarımız şikâyeti aldığında hem vatandaşla temasa geçiyorlar hem idareyle. İdareyle temasa geçtiğinde idareyi dostane çözüme zorluyorlar.
Dostane çözüm kararına yönetmelikte yer vererek 2017 yılında toplam 1.887 başvuruyu dostane çözüm şeklinde neticelendirdik.
“ÖSYM’nin değişen başkanı 09.45 konusunda bizi haklı buldu”
ÖSYM’ye 09.45 konusunda verdiğimiz karara önceki Başkan “Uymayacağım.” dedi, Başkan değişti, değişmesinden sonra bizim kararı haklı buldu, “Uyacağım.” dedi. Sınavlarda sınav sonuçları iptal edilen çocuklar vardı, örneğin solunum cihazıyla sınava girdiği için iptal edilen. Bunları da görüşmeyle çözdük. Veya birinci sınavı geçmiş, ikinci sınav için açıklanan sürede parayı yatırmamıştı.
Bize 100’e yakın müracaat oldu, bunu ÖSYM’yle… Önce çok direndiler, sonra onlara dedik ki: “Ya, vatandaş para yatırmak istiyor, birinci sınavı geçmiş.” İkna ettik onları, sağ olsunlar; ona da dostane çözüm bulduk. Sayın Başkanım, 10 bine yakın öğrenci bundan faydalandı, aralarında tıp fakültesini kazananlar oldu, hukuk kazananlar, mühendislik kazananlar oldu; hepsi ağlayarak geldi bize, teşekkür ettiler.