Dünya

Okullarda 'etnik ayrımcılık' yüceltiliyor!

Hammerberg, okullarda öğrencilerin söylediği “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünü eleştirdi.

01 Ekim 2009 03:00

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg, Türkiye’deki “azınlıklar” ile ilgili raporunda okullarda öğrencilerin söylediği “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünü eleştirdi.

Raporda, bununla “etnik ayrımcılık” yapıldığı öne sürüldü. Türk Hükümeti ise verdiği yanıtta “Türk kelimesi bir etnik, dil veya dini kökene dayanmıyor, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını ifade ediyor” dedi. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, Türkiye’de “azınlıklar” ile ilgili yayınladığı raporunda okullarda öğrencilerin söylediği “Ne Mutlu Türk’üm diyene” sözünü eleştirdi ve bununla “etnik ayrımcılık” yapıldığını öne sürdü. Hammerberg’in, 28 Haziran-3 Temmuz arası Türkiye’de yaptığı görüşmeler sonrası yazılan rapordaki bu eleştiri, hükümetin tepkisine yol açtı.

Bir etnik köken yüceltiliyor

Bugün yayınlanan raporunda Hammerberg, Türkiye’deki okullarda “Türk’ün ve Türk olmaktan gurur duyuyorum” gibi çeşitli antların her gün öğrencilere söyletildiğini ve bu sözlerin “Ne Mutlu Türk’ün diyene” sözüyle tamamlandığını belirterek bunun bir etnik kökeni yücelttiğini öne sürdü. Türkiye’de 12-15 milyon arasında Kürt kökenlinin bulunduğunu, 3 milyona yakın Roman, 3 milyon Kafkas, 1 milyona yakın Laz bulunduğunu belirterek, bunun Türkiye tarafından bir “zenginlik” olarak kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.

Azınlığın tanımı genişlesin

Türkiye’de azınlık tanımının, Lozan Anlaşması’na dayanarak sadece Rum, Ermeni ve Yahudiler için yapıldığını belirten İnsan Hakları Komiseri Hammerberg, “Azınlık tanımının Avrupa’daki tanımına uyarlanması, ancak Anayasa değişikliği ile mümkün. Bu değişiklik mutlaka yapılmalı” dedi.

Hammerberg, üniversitelerde Kürtçe eğitmen yetiştirilmesi için özel bölümler açılmasını, Alevilerin haklarının verilmesini, Heybeliada Ruhban okulunun açılmasını ve Vakıflar Yasası’nın gayrimüslümlerin mülklerinin iadesine uygun hale getirilmesini talep etti.

Hükümetin yanıtı: Etnik ayrımcılık değil

Türk Hükümeti’nin verdiği verdiği 11 sayfalık cevabi raporda ise Hammerberg’in “Ne Mutlu Türk’ün diyene” sözünün “etnik ayrımcılık” olarak ifade edilmesine eleştiri getirildi. Hükümet cevabında, özdeyişin bir etnik grubu yüceltmek için değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanların ülke toprağına bağlılığını ifade ettiği belirtildi. “Türk” kelimesinin bir etnik, dil veya din kökene dayanmadığı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını ifade ettiği kaydedildi. Hükümet ayrıca “azınlık” tanımının Lozan Antlaşması ile belirlendiği de vurgulandı.