Spor

Ojeli tırnaklarla dörtnala ANKARA (A.A)

28 Eylül 2011 14:51
-Ojeli tırnaklarla dörtnala ANKARA (A.A) - 28.09.2011 - İlk kez 6 yaşında ata binmeye başlayan ve 31 yıldır bu tutkusundan bütün engel ve maddi imkansızlıklara rağmen vazgeçmeyen Zülfiye Bulut Şimşek, kadın jokey olarak erkek rakipleriyle birlikte ter döküyor. 37 yaşındaki Zülfiye Bulut Şimşek, atlara karşı sevgisinin Bulgaristan'daki köylerinde atlarla tarla sürerken başladığını söyledi. İlk kez 6 yaşında babasının kendisini ata bindirdiğini belirten Şimşek, bu tanışmanın ardından arkadaşlarının oyuncak bebeklerle oynamayı, kendisinin de ahırda atların yelelerini fırçalamayı tercih ettiğini dile getirdi. Bulgaristan'dan 1989 yılında Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldıklarını bildiren Şimşek, evlerinden ve topraklarından ayrılmalarının yanı sıra Darling ile de vedalaşmak zorunda kaldıklarını, bunun kendisi ve ailesine ölüm kadar acı geldiğini anlattı. Bulgaristan'da hobi olarak ata binerken, Türkiye'de bunu meslek edinmeye karar verdiğini dile getiren Zülfiye Bulut Şimşek, şöyle konuştu: ''Yine babamın destekleriyle lisans almak için İstanbul'da sınavlara girdim. Sınav başvurusu yaptığımda herkes çok şaşırdı. 'Bu erkek mesleğidir. Kadından jokey mi olur?' diyerek, yadırgadılar, umutsuz baktılar. Sadece sınava katılıp katılamayacağımı görüşmek için özel bir toplantı bile düzenlendi. Bu toplantıdan lisans sınavına girebileceğim sonucu çıktı. Büyük bir başarıyla da sınavı kazandım. Türkiye'ye göç ettikten sonra ailem Bursa'ya yerleşmişti. Ben de sınavın ardından Bursa'ya döndüm. Babam seyislik yaptı ben de idman jokeyliğine başladım.'' Zülfiye Bulut Şimşek, erkekler dünyasında bir kadın olarak yarışmanın kolay olmadığını, ilk zamanlarda erkeklerle birlikte piste çıktığında seyirciler arasında dahi kadınların bulunmadığını söyledi. ''Hiç kutlayan, tebrik eden olmuyordu. Hep eleştiriliyordum. Bakışlar da ayrı bir rahatsızlık veriyordu. Hep, 'Ne işin var, git evine' deniliyordu'' diyen Şimşek, bu nedenlerle birçok kez karamsarlığa kapılıp pes etmeyi düşündüğünü, ancak her seferinde atların sevgisinin ağır bastığını söyledi. Zülfiye Bulut Şimşek, hiçbir zaman şansı yüksek atlara binmediğini, buna rağmen 22 yıllık profesyonellik döneminde çok sayıda küçük çaplı başarıya imza attığını, bunun tek nedeninin at sahiplerinin kadın jokeylere olan güven eksikliği olduğunu ifade etti. Şimşek, at sevgisinin kendisi için ayrı bir tutku olduğunu belirterek, 2001 yılında tanıştığı eşi Ahmet Şimşek'in evlilik teklifini kabul etmeden önce ''Eğer atlarla arama gireceksen bu iş olmaz'' diyerek rest çektiğini anlattı. 8 yaşında Yeliz adında bir kızının olduğu ifade eden Şimşek, şöyle devam etti: ''Her sabah saat 05.30'da atları çalıştırmak üzere hipodroma gidiyorum. Bu evli ve çocuklu bir kadın için hiç kolay değil. Ancak bu fedakarlığı çalıştırdığım atlar anlıyor. Atlarla her zaman uzun uzun konuşurum. Her şeyi anlıyorlar ve beni de tanıyorlar. Atları küçük çocuklara benzetiyorum. İlginin gönülden olduğunu anladıklarında inanılmaz bir bağ kuruyorlar. Ancak bunu çok az sayıda at sahibi anlıyor. Bunlardan birisi de Türkiye'nin en fazla yarış atına sahip isimlerinden Ramazan Kaya'dır. Bütün önyargılara karşı Ramazan Kaya bana şans veriyor. Kendisine teşekkür ediyorum.'' Zülfiye Bulut Şimşek, hiçbir zaman erkek meslektaşları kadar bu işten para kazanamadığını, parasızlıktan dolayı yarışlara katıldığı formayı bile kendisinin diktiğini anlattı.