Gündem

OHAL'den 'tek tip kıyafet'e, Irak'tan Suriye'ye MGK ve Bakanlar Kurulu'nda neler konuşuldu?

"FETÖ, ekonomik olarak çökertildi"

19 Temmuz 2017 15:19

Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, geçen günlerde toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve ardından gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında neler konuşulduğunu aktardı. Çevikcan, gündem konularını "FETÖ sanıklarına tek tip kıyafet giydirilmesi" ile Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler olarak özetledi. 

Serpil Çevikcan'ın "FETÖ’den tek tip kıyafete, kritik toplantılarda konuşulanlar" başlığıyla yayımlanan (19 Temmuz 2017) yazısı şöyle:

Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 15 Temmuz’un yıldönümünün ardından önceki gün ilk kez toplandı.

MGK bildirisinde, FETÖ dahil bütün terör örgütleriyle mücadele vurgulandı.

ABD’nin YPG’ye verdiği silahların PKK’da ele geçirildiği açıkça belirtildi, ABD ve diğer müttefik ülkeler uyarıldı. 

Kuzey Suriye’de bir terör devletine izin verilmeyeceği ifade edildi.

Aldığım bilgiler çerçevesinde MGK toplantısı ve ardından gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısının gündemini üç ana başlıkta özetlemek mümkün: FETÖ, PKK, Suriye-Irak.

FETÖ, ekonomik olarak çökertildi

FETÖ başlığı, OHAL’in uzatılması yönünde tavsiye kararı alan MGK’da ve ardından yapılan Bakanlar Kurulu’nda kapsamlı olarak değerlendirildi.

Bu değerlendirmeleri 4 başlıkta şöyle aktarabilirim:

1- Toplantılarda dile getirilen, FETÖ ile mücadelede önemli ölçüde başarı sağlandığı, sivil ve askeri bürokraside büyük oranda temizlik yapıldığı ve mücadelenin tavizsiz süreceği tespitleri moral vericiydi. Aldığım bilgilere göre, OHAL’in de bir noktaya gelmiş bu mücadelenin tavizsiz sürebilmesi için gerekli olduğu konuşuldu.

2- Gelirlerinin çok büyük bölümünü Türkiye’den sağlayan FETÖ’nün para muslukları kesildi. Mücadelede en büyük başarı finansal ayakta sağlandı. Örgüt, ekonomik anlamda çökertildi. 7.5 milyar liralık gayrimenkul varlığına, 41 milyar liralık şirket büyüklüklerine el konuldu. Himmet, para transferi, okullardan, kamudan elde edilen gelirler kesildi. Türkiye’de örgütün aldığı finansal darbenin, farklı ülkelerdeki faaliyetlerini de olumsuz anlamda etkilemesi bekleniyor.

3- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, FETÖ ile mücadele açısından yargı kararlarının önemine işaret etmişti. Yargıtay, yakın zamanda Erzurum’daki bir davayı kesin karara bağlayarak, FETÖ’nün anayasayı ortadan kaldırmaya çalışan bir silahlı örgüt olduğunu hüküm altına aldı. Davaların sonuçlanmasının hem dünyaya örgütü anlatmak hem de yurt dışındaki suçluların iadesi konusunda büyük kolaylık sağlayacağı ve Türkiye’nin elini güçlendireceği de toplantılarda konuşuldu.

Tek tip kıyafette iki seçenek

4- Bir FETÖ sanığının “kahraman” anlamına gelen “hero” yazılı tişörtle duruşmaya gelmesiyle başlayan, Erdoğan’ın, “Başbakan’la tek tip elbise giymeleri konusunda konuştum” açıklamasıyla boyutlanan tek tip kıyafet konusu da başka bir gündem maddesiydi. Bu konuda farklı görüşler masaya yatırıldı. Ya tüm terör suçlularının ya da sadece FETÖ sanıklarının tek tip giymeleri konusunda çalışma yapılıyor.

Afrin’de, ‘karşılık ver-bekle-gör’ politikası

MGK ve Bakanlar Kurulu’ndaki önemli gündem maddelerinden biri de Suriye ile Irak’taki gelişmelerdi.

YPG kontrolündeki Afrin’e Türkiye’nin müdahale edebileceği, sınıra bu nedenle takviye yapıldığı bir süredir tartışılıyor.

TSK da sınırdaki gelişmeleri yakından izliyor ve YPG’nin sivil alanlara yönelik müdahalelerine, taciz ateşlerine misliyle karşılık veriyor.

Afrin’le ilgili, “tacize misliyle karşılık ver-bekle-gör” politikasının bir süre daha yürütülmesi, sorunlara zamana yayılarak müdahalede bulunulması anlayışı dünkü toplantılarda da pekiştirildi.

Türkiye, Afrin’in YPG’nin devletleşmek amacıyla oluşturmak istediği Kürt koridorunun parçası olamayacağını dünyaya yeniden ilan etti.

Ankara, bölgede Esad rejiminin değil, yerli halkın egemen olması pozisyonunu sürdürüyor.

Fırat Kalkanı’nda 220 bin kişi

Afrin gibi bir diğer stratejik bölge de Münbiç.

ABD’lilerin verdiği sözlere rağmen YPG’nin varlığının sürdüğü kent, birçok açıdan büyük öneme sahip.

Ankara, dikkatini bölgeden bir an olsun çekmiyor.

Fırat Kalkanı bölgesinde yaşayan insan sayısı son belirlemelere göre 220 bin.

Bölgede, Türkiye sayesinde 12 kampta toplam 120 bin kişi barınıyor.

Geriye kalanlar da ağaç gölgelerinde, güvenli alanlarda yine Türkiye’nin desteğiyle yaşamını sürdürüyor.

Münbiç’in bölgeye tehdit oluşturmaması bu insanların yaşamı açısından büyük öneme sahip.

17 TIR silah

Türkiye, bu tablo nedeniyle Rakka operasyonunu gerekçe göstererek YPG’yi silahlandıran ABD’nin faaliyetlerini yakından izliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın silah yardımı konusunda son durumu sorması üzerine, ABD’den gelen en son veriler masaya yatırıldı.

Buna göre, yakın zamanda YPG’ye 17 TIR dolusu daha silah gönderildi.

Ancak Ankara, ABD’nin verileriyle yetinmiyor.

Erdoğan ve bakanlara, bu silahların PKK’dan çıktığına yönelik bilgiler de aktarıldı.

MGK bildirisindeki açık vurgunun kaynağı, askerin ve güvenlik birimlerinin bu saptamalarıydı.

Türkiye’den destek talebi

ABD, Rakka operasyonunu, Türkiye’nin itirazlarına rağmen YPG ile birlikte sürdürüyor.

Ancak bilgi paylaşımı ve temas trafiği gösteriyor ki Ankara ile ilişkinin bozulması da istenmiyor.

Aldığım bilgilere göre, ABD yönetimi, Rakka operasyonundan sonra insani yardım konusunda Ankara ile çalışmak istiyor.

İnsani yardım organizasyonunu Türkiye’nin yapmasını talep etti.

Ankara ise yardım dağıtımı konusunda YPG’nin bölgedeki varlığı nedeniyle istekli değil.

Ancak koordinasyon konusunda gerekli yardımın yapılabileceği ABD yönetimine iletildi.