Avrupa İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4 civarında büyüyeceğini tahmin ediyor, daha güçlü büyüme isteniyorsa bazı temel reformlar yapması ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmesi gerektiği uyarısını yapıyor.
Gaziantep'te Türkiye Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile birlikte Gaziantep'de ortak bir basın toplantısı yapan örgütün genel sekreteri Angel Gurria OECD'nin Türkiye hakkındaki son raporunun ayrıntılarını da açıkladı.
OECD araştırması, güçlü bir büyüme hızı tutturmak istiyorsa Türkiye'nin eğitim ve araştırmaya daha fazla yatırım yapması, ticari anlaşmalarını ayrıntılandırması ve "hukukun üstünlüğünü güçlendirmesi" gerektiğini söylüyor.
Kapsamlı OECD araştırmasında, Türkiye'de üretimde verimlilik artışını yavaşlatan etkenler olarak, iş gücünün yeterince kalifiye olmaması, buna karşılık istihda maliyetinin yüksekliği sayılıyor ve ülkenin katma değeri yüksek ihracatının potansiyelinin altında olduğu kaydediliyor.
Fakat, raporda Türkiye ekonomisinin yılın birinci çeyreğinde 4,8 ile beklenenin üzerinde bir büyüme hızı tutturduğu ve olumsuz koşullara dayanıklı olduğunu gösterdiği, eğer belirtilen reformlar yapılırsa daha güçlü bir büyüme hızı tutturabileceği de kaydediliyor.
Raporda, "Türkiye artık ani iniş çıkış döngüleri yaşamıyor fakat dış ticaret açığı büyüdü ve net dış yatırım pozisyonu son on yıl içerisinde bir miktar geriledi. Güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme için iç tasarruflar artmalı, iç ve dış kaynak talebi dengesi yeniden kurulmalı" deniyor.
OECD Türkiye hükümetinin eğitim, idare, iş piyasası esnekliği ve vergilendirme konularında söz verdiği reformları yapması gerektiğini vurgulayarak bunların zaten hükümetin planları arasında olduğu ancak üstüste gelen seçimler nedeniyle geciktiğini şu cümleyle ifade ediyor:
"Zor bir siyasi ortam ve 2014-15 yıllarında yapılan 4 ulusal seçimle birlikte bu reformların uygulanması gecikti."
OECD raporunda Türkiye ayrıca yatırım iklimini iyileştirmek için hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını ve yolsuzlukla mücadeleyi güçlendirmeye çağırılıyor.
Türkiye Maliye Bakanı Naci Ağbal geçen ay görevlendirilmesinden kısa süre sonra Reuters ajansına bu yıl "hızlı ve cesur" ekonomik kararlar alacaklarını söylemiş ihracatı ve istihdam piyasasını geliştirecek reformlar vaadetmişti.
Fakat ajansın görüşünü aldığı yatırımcılar Türkiye'nin muhtemelen bu yıl içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın istediği başkanlık sistemini içeren bir anayasayı oylayacak olmasının reform hızını düşürmesinden endişeleniyorlar.
OECD Türkiye hakkındaki raporunda ayrıca imalat sanayi ürünlerinin gümrük vergilerinin kaldırılmasına ilişkin ticaret anlaşmalarının derinleştirilmesi gereğinden de söz ediyor. Örgüt bunun, yalnızca mallar değil, hizmetler, yatırımlar, reakbet, fikri mülkiyet hakları ve kamu alımları konularındaki mevzuatın da basitleştirilip liberalleştirilmesini kasdediyor.
Tavsiyeler arasında tüketici kredisinin kontrol altına alınması ve iç tasarrufları yükseltmek için özel emekliliğin teşvik edilmesi de var.
Enflasyon öngörülenden hızlı düşmediği takdirde Merkez Bankası'nın para musluklarını kısması ve itibarını artırabilmek için çalışma çerçevesini basitleştirmesi de öneriliyor.
Merkez Bankası enflasyonun öngörülerin üzerinde seyretmesine ve işleyişini şeffaflaştırma sözü vermiş olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın borçlanma faizlerinin düşürülmesi çağrılarına uygun olarak faiz oranlarını bir kaç kez indirdi.