Gündem

Odatv'nin bilgisayarına virüslü e-postayla belge mi bırakıldı?

Tutuklanan gazetecilerin avukatları Odatv bilgisayarlarına virüslü e-postayla belge bırakıldığını söyledi.

19 Şubat 2011 02:00
T24 - Tutuklanan gazetecilerin avukatları Odatv bilgisayarlarına virüslü e-postayla belge bırakıldığını söyledi.

Avukatları Soner Yalçın’a savcılık sorgusunda bilgisayarında bulunduğu iddia edilen bazı belgelerin sorulduğunu, ancak müvekkillerinin bu belgelerden habersiz olduğunu söyledi. Cumhuriyet gazetesinde yer alan haber şöyle:


‘Bilgisayara delil yüklendi’ 

Odatv’nin sahibi gazeteci Soner Yalçın, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Haber Müdürü Barış Terkoğlu önceki gece saat 03.20’de nöbetçi İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gazetecilerin, “Ergenekon örgütü üyesi oldukları”, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri ele geçirdikleri”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri” ileri sürülüyor. Barış Terkoğlu’nun avukatı Hüseyin Ersöz, “Tutuklamalar, bugün Türkiye’de görsel ve yazılı basının aynı tehditle, aynı baskıyla karşı karşıya olduğunun bir göstergesidir” dedi. Soner Yalçın’ın avukatı Feza Yalçın, “Soner Yalçın, ifade verirken 4 saat boyunca Odatv bilgisayarları uzman bir bilgisayarcıya taratıldı. Bu belgenin suçlama yaratmak amacıyla bilgisayara gönderildiğini” kaydetti.

Üç gün gözaltında tutulan ve Savcı Zekeriya Öz’e yaklaşık 4 saat ifade veren Yalçın’a CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve gazetecilerle yaptığı telefon görüşmeleri soruldu.

Savcı ve Soner Yalçın'ın konuşmalarından:

Küçük’ün talimatıyla mı?

- Savcı: Yalçın Küçük ile görüşüyor musun?

- Yalçın: 4 yılda iki kez yüz yüze görüştük. Bunlar da Sevil Yurdakul ve Erhan Göksel’in cenazelerinde oldu. 2 kez de telefonla görüştük.

- Savcı: Yalçın Küçük’ün talimatıyla haber yayınladın mı?

- Yalçın: Bazı konularda Küçük ile ters düşmüştük. İnsan ters düştüğü birinden talimat alır mı?

Öz bu konuşmadan sonra imajı alınan hardk disten çıkan belgeleri okumaya başladı. Belgedeki içeriklerin okunması 3-4 sayfa sürdü. Sonra Savcı Öz ile Soner Yalçın arasında yeni bir soru cevap süreci başladı:

- Savcı: Bu belgeler el konulan hard disk’ten temin edildi. Bu belgeler hakkında ne söyleyeceksiniz?

- Yalçın: Belgelerden bilgim yok. Bana ait değil.

- Savcı: Hard diskten çıktı.

- Yalçın: Bu belgeler şaka gibi. Okuduğunuz belgelerde başlık yok, isim yok... Bu belgelerin bana ait olduğunu söylemek, benim genel kültürüme hakaret.


Bilgisayara yükleme yapıldı

Avukatı Yalçın, “Soner Yalçın’a Halk TV için kimlerle görüştüğü, neden görüştüğü, Yalçın Küçük ile görüşüp görüşmediği, Oray Eğin, Hakan Aygün ile neden görüştüğü, Odatv’deki haberleri neden yaptığı, Cem TV’ye neden Murat Ongun’un alınmasını önerdiği soruldu. Soner de Yalçın Küçük ile son 4 yılda 2 kez yüz yüze görüştüğünü, Sevil Yurdakul ile Erhan Göksel’in cenazesinde ve son bir buçuk yılda 1 ya da 2 kez telefonla aradığında görüştüğünü söyledi” dedi. Terkoğlu ve Pehlivan’a 20 sayfalık Ulusal Medya 2010’a adlı dokümanın sorulduğuna dikkat çeken avukat Yalçın, şöyle konuştu: “Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, 2010 yılı eylülde oluşturulmuş bu dokümanı daha önce hiç görmediklerini söyledi. Soner Yalçın, ifade verirken 4 saat boyunca Odatv bilgisayarları uzman bir bilgisayarcıya taratıldı. Bu belgenin suçlama yaratmak amacıyla bilgisayara gönderildiği diğer 10 adet dokümanın da ders notu ya da dizi senaryosu olduğu ispatlandı. Koşarak bu durumu hâkim ve savcıya sunduk. Mahkemede ise Ulusal Medya 2010 ve diğer belgeler sorulmadı. Daha önce gösterilmeyen 2 klasör soruldu.” 

Odatv bilgisayarının sabit diskinde “! Lost&Found” adlı silinmiş gizli bir klasör bulunduğunu belirten Yalçın, bu klasörün, 28 Eylül 2010’da saat: 11.54’te yaratıldığını ve aynı anda silindiğine dikkat çekti. Yaratılmanın ve silmenin aynı anda olması nedeniyle bilgisayar kullanıcısının müdahale etme gibi bir şansının olmadığını belirten Yalçın, “Bu klasör ve dosyanın yaratılma işlemi ancak trojan vasıtasıyla makineye izinsiz girişi usuluyle mümkündür. Makinenin kablosuz ağ bağlantısı üzerinden internete devamlı bağlı olması nedeniyle, bu belge ve dokümanın kim tarafından yüklendiğini tespit etmek mümkün değildir” dedi. 

Avukat Ersöz, Odatv yöneticilerinin basın özgürlüğü ayaklar altına alınarak tutuklandıklarını ifade etti. Yalçın’ın gözaltında, “AKP seçim startını benimle başlattı” dediğine dikkat çeken Ersöz, Başbakan’ın Odatv’yle ilgili açıklamalarının bu tespiti doğruladığını kaydetti. Ersöz, Odatv’de yayımlanan bütün haberlerin, emniyet tarafından çıktılarının alındığına dikkat çekti. Gazetecilerin haberlerle ilgili telefon görüşmelerinin 2009’dan bu yana kayıt altına alındığını ifade ederek, devam etti: “Müvekkillerimize haberlerden, haber kaynaklarından başka hiçbir soru yöneltilmemiştir.”


‘Anlamam’ dedi tutukladı

Odatv’deki bir bilgisayara, eylül ayında gönderilen bir spam e-postası ile birtakım dosyaların bırakıldığını belirten Ersöz, “Kötü niyetli kişilerce gönderilen bu spam e-postasını, Odatv’nin teknik sorumluları ortaya çıkardı. Bu spam e-postası Odatv bilgisayarında bir saniye bile kalmadan, içindeki dosyaları bırakmış, imha edilmiş. Mahkemeye iddiamızı kanıtlayan belge sunduk. Tutuklama kararı veren üye hâkim bu konulardan pek fazla anlamadığını söyledi ve sunmak istediğimiz belgeleri kabul etmek istemedi” diye konuştu. Yalçın’a CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Halk TV’nin yönetimine geçmesi konusunda yaptığı telefon görüşmelerinin sorulduğunu ifade eden Ersöz, “Milliyet, Hürriyet, Akşam gibi büyük gazetelerdeki meslektaşlarınızla yapılmış olan telefon görüşmeleri de müvekkillerimize soruldu” dedi. 

Virüsle gelen belgelerde de bazı gazetecilerin isimlerinin geçtiğini, gündemle, Mısır olayları ile igili kitap yazma bilgilerinin yer aldığını dile getirerek, “Bazı meslektaşlarınızın Gülen cemaati ile ilgili yaptığı haberler ve kitaplar bu dijital dokümanların bazılarını oluşturuyor” diye konuştu. Ersöz, dijital dokümanların bazılarında ise yeni medya kuruluşlarının kurulması ve mevcut medyanın da gündem yaratacak haberler yapması gerektiği değerlendirmelerinin olduğunu kaydetti.