T24- Yazar Cevdet Aşkın, PKK'nın eylemsizliği sona erdirme kararının ardından Abdullah Öcalan'ın "Çatışmalar olmasın" açıklamasını "Öcalan'ın PKK'ya kesin olarak fren yaptırması" olarak yorumladı. Aşkın, böylece "Öcalan'ın hükümete seçim dönemini rahat atlatma fırsatı yarattığını" söyledi.
Öcalan'ın "Çatışmalar olmasın" açıklaması için tılayın
Aşkın'ın Radikal gazetesindeki köşesinde yayımlanan (5 Mart 2011) şöyle:
Öcalan'dan PKK'ya fren
Kuzey Irak Güncesi
Kim ne dedi? Ne yaptı? Ne anlama geliyor?
4 Mart 2011 Saat: 18.00 /Ankara
Diyarbakır’da bir araya gelen 698 sivil toplum örgütünden 146’sı ortak açıklama yaparak, Abdullah Öcalan’a ev hapsi istedi. DHA’nın dünkü haberine göre PKK’ya çağrı yapılmayan açıklamada, hükümete çağrı yapılarak, “Kürt sorununun çözümü için devletin ve hükümetin acilen kamuoyunu rahatlatacak şekilde diyalogdan müzakere sürecine adım atmasını bekliyoruz” denildi. 552 sivil toplum örgütü ise bildiriye katılmadı.
Iğdır Belediye Başkanı BDP’li Mehmet Nuri Güneş, silahlı terör örgütü üyesi olmak ve tehdit suçlarından yargılandığı Özel Yetkili Erzurum 2’nci Ağır ceza Mahkemesi tarafından 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. DHA’nın dünkü haberine göre aynı davada yargılanan BDP’lilerden Iğdır İl Genel Meclis üyesi Mecit Başdaş 46.5 yıl, Hoşhaber Beldesi eski Belediye Başkanı Nusret Aras 10 yıl, BDP eski Aralık İlçe Başkanı İsmail Tikit ise 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum oldu. Tutuksuz yargılanan 3 kişinin de mahkum olduğu duruşmayı izleyen BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, “Belediye başkanımıza verilen ceza bundan sonraki mahkemelere de örnek teşkil edecektir. Buradan bir kez daha devlet yetkililerine seslenmek istiyoruz. Barıştan, kardeşlikten, demokrasiden yanaysanız bu tavrınızdan bir an önce vazgeçin” dedi.
Çok sayıda F-16 savaş uçağının dün Şemdinli üzerinden Kuzey Irak’taki Basiyan ve Hakurk bölgesine doğru uçtuğu ileri sürüldü. Fırat Haber Ajansı’nın dünkü haberine göre Şırnak-Güçlükonak arasındaki Cehennem Deresi bölgesinde geniş çaplı bir operasyon başlatıldı ve Uludere’ye askeri yığınak yapıldı.
PKK
Öcalan “Devlet ile görüşmelerim, diyalog süreci devam ediyor. Ben bu görüşmelerden hala umutluyum. 21 Mart’a kadar herhangi bir olumsuzluğun olmamaması gerekir. Bazı gelişmelerin olabileceğini düşünüyorum. 21 Mart’tan hazirana kadar da bu durum devam edebilir. Kürt sorununun çözümü için demokratik anayasal çözümü geliştirmek istiyoruz. Bunun için burada yoğun çalışıyorum” dedi. Fırat Haber Ajansı’nın dünkü haberine göre Öcalan “Gerillaya özel olarak çağrım, bu süreçte çatışmalara girmekten mümkün olduğunca kaçınsınlar. Bu süreçte demokratik çözüme destek vermelerini bekliyorum. Kendilerine saldırı yapılmadıkça herhangi bir saldırıya geçmemeleri gerekir” diye konuştu. Diyarbakır’da Azadi adı verilecek bir meydanda demokratik çözüm ve barış çadırlarının kurulmasını isteyen Öcalan, 8 Mart ve 21 Mart etkinliklerinin buradan yönetilmesini istedi. Mısır ve Tunus’taki gibi kesintisiz ayaklanma yöntemini şimdilik önermediğini belirten Öcalan “Bizim potansiyelimiz çok yüksek bir durumdadır. Tunus ve Mısır’a benzer süreçleri başlatmak için daha fazla imkana sahibiz, bunu yapacak gücümüz var. Ancak biz daha demokratik bir şekilde bu çadırlarla seçime gidersek daha uygun olur” dedi.
Gelişmeler neye işaret ediyor
Diyarbakır’da bildiriye katılan STK’ların sayısının az olması, BDP/DTK’nın tek taraflı açıklama yapma ısrarından kaynaklanıyor ve bölgedeki siyasi liderli kaygısının blok görünüm verilmesinden daha ağır bastığını gösteriyor.
TSK’nın bölgedeki hareketliliği, bahar aylarında Ankara’nın PKK birimlerini etkisizleştirmeye yoğunluk vereceğine işaret ediyor.
Öcalan’ın açıklamaları 1 Mart tarihli “PKK Öcalan’ı beklemedi, ateşkese son verdi” ve 4 Mart tarihli “Öcalan: Af çıkmadan PKK yurtdışına çıkmaz” başlıklı Kuzey Irak Güncesi yazılarında işaret edildiği gibi İmralı’nın örgüte ‘fren’ yaptırdığını gösteriyor.
Öcalan “Demokratik çözüm umudum var” sözleriyle 20 Şubat’ta haberini verdiği kararını açıklayarak PKK’nın ‘devleti zor duruma sokacak’ silahlı saldırılardan uzak durması talimatı veriyor. Diğer bir ifadeyle Öcalan PKK’nın tıpkı eskisi gibi kendisine saldırı olmadıkça çatışmaya girmemesini istiyor ve bu durumun seçim sonrasına kadar devam etmesini de 21 Mart yani Nevruz Bayramı’nda yapılacak olan gösterilerde Ankara’nın tepkisine endeksliyor.
Öcalan, Mısır ve Tunus tarzı kitlesel gösterilerle iktidarı çözüme zorlama potansiyeli olduğunu ama ‘şimdilik’ kaydıyla bu yönde hareket etmeyeceklerini söyleyerek Ankara’ya aba altından sopa gösteriyor. Böylelikle kurulacak çadırlara dokunulmamasını garantilemeye çalışan Öcalan, legal siyaset alanının tamamen kapatılmamasını hedefliyor.
Dar alanda tek taraflı taktikler geliştirdiği son açıklamasıyla PKK’ya kesin olarak fren yaptıran Öcalan, hükümete seçim dönemini rahat atlatma fırsatı yaratıyor.
Öcalan; BDP’nin “Bölge patlama noktasında” tespitini yaptığı, PKK’nın ateşkesi sona erdirdiği ve Başbakan Erdoğan’ın “Gözünüzü kan bürümüş” diye BDP’ye yüklendiği son derece kritik dönemde örgüte fren yaptırarak şapkasından çıkaracak daha çok tavşanının olduğunu hissettiriyor.