Gündem

Öcalan: Çatışmalar olmasın

Abdullah Öcalan, avukatlarıyla görüştü.

05 Mart 2011 02:00

T24- Abdullah Öcalan, PKK'nın ateşkes kararının sone erdirilmesinden haberdar olduğunu belirtti. Öcalan, "sadece özsavunma yapılacağını ve çatışmalardan kaçınılacağını, çözüm sürecinde çok büyük çatışmalarla devletin zor durumda bırakılmaması gerektiğini" söyledi.

Abdullah Öcalan, avukatlarıyla görüştü. PKK'ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı'nda yayımlanan habere göre, görüşmede Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendiren Öcalan, “Mısır'da, Tunus'ta, Libya'da, Süleymaniye'de olanlar görülüyor. Aslında Türkiye'de de bölgede de bu potansiyel var. Newroz'a kadar gözleyeceğiz, hükümetin tavrına bakacağız. Haziran'a kadar bu tür gerginliklerin çözüm sürecini olumsuz etkileyebileceğini hesaba katıyoruz. Bu süreçte çok büyük çatışmalarla devlet zor durumda bırakılmamalı. Çünkü hala bir çözüm umudu olduğuna inanıyoruz” dedi.


AKP yüzeysel yaklaşıyor


Öcalan'ın “AKP'nin Kürt sorununa karşı tutumu için "AKP'nin yaklaşımı tam bir faciadır. Bu öğrenci affı meselesinde bile benim yüzümden onbinlerce öğrencinin hakkını yediler. Konuya yüzeysel yaklaşıyorlar.AKP'nin amacı kendi hegemonyasını kurmaktır. Kürtlerin yapması gereken de AKP'nin tasfiye politikalarına, tasfiye ve inkara karşı mücadelelerini yükseltmektir” dedi.

DTK'nın komisyonllar kurabileceğine ancak parçalı görünmemesi gerektiğini söyleyen Öcalan, demokratik özerkliğin de tam anlatılmadığını belirtti. Öcalan, "Demokratik özerklik, demokratik ulus çözümünde yedi sekiz boyuttan sadece bir tanesi olup işin sadece siyasi boyutudur. Bunun dışında ekonomik boyut, sosyal boyut, kültürel boyut, hukuki boyut, güvenlik-özsavunma boyutu ve diplomatik boyut vardır. Bu boyutları bir bütün olarak değerlendirmek gerekir, sadece biri üzerinde -demokratik özerklik- yoğunlaşmak doğru değildir. Ben bunları çok geniş bir şekilde son savunmamda ele aldım. Söylediğim gibi çözüm konusunda somut öneriler de içerdiği için bu savunmamın AİHM'e ulaşması engellenme ya da geciktirilmeye çalışılabilir, bunun üzerinde durulmalıdır.”dedi.


"Kaddafi “Libya'ya gel, imkan yaratabiliriz” demişti. Şimdi kendisini bile kurtaramıyor"


Öcalan, Ortadoğu'daki gelişmeler hakkında şu yorumlarda bulundu:

“Demokratik ulus çözümüne ilişkin tezim, dünyanın en önemli teorilerinden biridir. Ortadoğu için de çözüm modeli olabilir. Ortadoğu'da yarattıkları ulus-devlet şu an çökmüş durumdadır. Bu sorunların temelinde, arka planında kapitalist modernite vardır. Daha önce de belirtmiştim, Ortadoğu’da oluşturulan ulus-devlet modeli İngiliz planıydı, dünyaya onlar yaydılar, daha sonra ABD de bunu sürdürmüştü ama günümüzde kendi yarattıkları bu rejim çöküyor. Halkların talepleri tabi ki haklıdır. Ama bunu sadece bu şekilde ele almak eksik olur. İngiltere ve ABD de kendi kurdukları sistemlerinin çöktüğünü, aşılması gerektiğini görüyorlar ve kendilerince müdahale ediyorlar. Artık onlar da işin içindedir. Onların çözüm olarak sunmak istedikleri şey AKP benzeri ılımlı İslam dedikleri modeldir. Ama bu henüz Türkiye'de bile sorunlara çözüm olamamıştır, Kürt sorunu bile tüm yakıcılığıyla devam etmektedir. Çözüm bizim önerdiğimiz demokratik ulus çözümüdür. Daha önceki “Ortadoğu'da Uygarlık ve Demokratik Uygarlık Çözümü” adlı savunmamda da Ortadoğu kültürünü demokratikleştirmek, demokratik kültürü egemen kılmak demiştim."

Abdullah Öcalan, Ortadoğu liderleriyle geçmişte ki ilişkilerini de anlattı. Öcalan, "Hüsnü Mübarek, benim Suriye'de çıkmamda rol oynadı, Türkiye ile Suriye arasında arabuluculuk yaptı. Fakat sonunda hizmet ettiği sistem onu koruyamadı, ülkesinden çıkardılar. Kaddafi de bana “Libya'ya gel, imkan yaratabiliriz” demişti ama şimdi kendisini bile kurtaramıyor. Kadafi'nin Yeşil kitap dediği de çözüm getirmediği, sonuç almadığı ortaya çıktı. Bunların kurduğu rejim, kendi kendini bitirme noktasına geldi ve çöktü. Ama içinde bulunduğum bu kısıtlı koşullara rağmen biz daha güçlüyüz.”


"Seçimler için ÖDP, EMEP gibi kesimlerle görüşülmelidir"


Öcalan, Haziran ayında gerçekleşecek seçimler için "Seçimlere bağımsız adaylarla girilecek gibi görülüyor. Ama yine de bu konuda aceleci davranmaya gerek yok. Her ihtimal düşünülerek son zamanlara kadar da bu ittifak ihtimalleri göz önünde bulundurulmalıdır. Demokratik çevrelerle, sol çevreler, çeşitli sendikalar, emekçiler, ezilenlerle, ÖDP, EMEP gibi kesimlerle görüşülmelidir” dedi.

Öcalan, “Eylemsizlik kararından benim haberim var. Önümüzde 8 Mart ve 21 Mart Newroz var. O zamana kadar hükümetin tavrını izleyeceğiz. Çözümden yana olanlar ve demokratik çözümü isteyenler bir araya gelerek çözüm önerilerini geliştirsinler. Bu arada bu Diyarbakır'daki ve bölgedeki sivil toplum örgütleri hepsi DTK toplantısında bir araya gelir. DTK bütün bu sivil toplum örgütlerini derhal, en kısa sürede bir araya toplar. Buna Hak-par, Şerafettin Elçiler de dahil olabilirler, çözüm istiyorlarsa dahil olmaları gerekir. Hatta bize karşı en uçta yer alanlar bile çözümden yanaysa, samimiyse, gelip çözüm süreci içinde yer alabilir. Onlar da çözüm yönünde taleplerini ortaya koyabilirler. Bunlar çözüme dönük taleplerini hem Hükümete hem de KCK'ye aynı zamanda iletsinler. Şayet hangisi bu çözüm önerisini kabul etmezse o zaman çözüm önerisini kabul etmeyene karşı politik tavır alsınlar. Baksınlar PKK ve hükümetin bu taleplere karşılığı nasıl olacak? Eğer PKK bu taleplere olumsuz yaklaşırsa o zaman PKK'yi mahkum ederler. Ama hükümetin tavrı önemli olacak. Eğer Hükümet-AKP bu taleplere olumsuz yaklaşırsa o zaman sürekli PKK'ye yüklenmekten vazgeçmeleri gerekir. Kimin çözüm, kimin savaş istediği de bu şekilde ortaya çıkar. Kürt sorunun çözümü için bir adım dahi atmayan ve çözüm önünde engel olan AKP'nin dümenine su taşımasınlar. Çok tuhaf bulduğum bir şey var, diyorlar ki “silahlar sussun”. Hiçbir çaba göstermeden öyle ikide bir “silahlar sussun” denmesinin hiçbir anlamı yok. Ne silahı? Biz silah mı kullanıyoruz? Biz kimseye karşı silah kullanmıyoruz, silah kullanmak zorunda bırakılıyoruz” dedi. 


CHP, AKP’den daha olumlu


Abdullah Öcalan, “Biz demokratik anayasa çözümünü geliştirmeye çalışıyoruz. Demokratik Anayasa Konferansı geliştirilmelidir. Seçime kadar bunun çalışmaları yapılmalıdır. Çözüm gelişiyor ve derinleşiyor. 21 Mart Newroz'a kadar devlette birtakım gelişmeler olabilir. Ensarioğlu gibiler DTK bünyesinde çözüm için çaba göstermelidir. Çözüm değil de, şiddet baş gösterirse ilk önce ve en fazla zarar görecek onlar olur. Yanlış anlaşılmasın bunları bir tehdit olarak söylemiyorum. Ama bu tür sorunların çözümü tüm dünyada ve tarihsel olarak böyledir." diyerek Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Galip Ensarioğlu'na seslendi.

CHP'nin zaman zaman olumlu açıklamalarda bulunduğunu söyleyen Öcalan, "CHP'nin şu anki pozisyonunu AKP'den daha olumlu buluyorum. CHP'nin bu pozisyona geçmesinde halkın haklı talepleri ve baskısı, tavrı etkili olmuştur. AKP de bu şekilde halkın baskısıyla çözüm yönünde değişime zorlanmalıdır. Şu haliyle CHP'yi AKP'nin daha ilerisinde görüyorum.”


"Şiwan kendisini kullandırtmasın"


Abdullah Öcalan, “AKP'nin amacının Kürt sorununu çözmek değil, Kürtleri tasfiye etmek" olduğunu ileri sürdü. AKP'nin Şiwan Perwer ve Kemal Burkay ile görüşemeleri hakkında "AKP bunları Türkiye'ye getirerek bunlar üzerinden rant sağlamaya çalışıyor" diyen Öcalan,  "Türkiye'dekiler Kürt değil mi? Mesela Ahmet Türk ile niye görüşmüyorsun? Demek ki bu konuda bir samimiyetiniz yok. Açık ki başka hesaplarınız var. Şıvan Perwer'e söylüyorum, gelsin demokratik çözüm sürecinde yer alsın, kendisini kullandırtmasın. Şayet AKP ile hareket edeceklerse onların halk nezdinde beş paralık kıymeti kalmaz.”


"21 Mart'a kadar olumsuzluk olmasın"


“Ben Mısır ve Tunus’taki gibi kesintisiz ayaklanma yöntemini şimdilik önermiyorum. Biz potansiyelimizin harekete geçmesini uygun bulmuyoruz" dedi. "Devlet ile görüşmelerinin devam ettiğini ve umutlu olduğunu" belirten Öcalan, "21 Mart'a kadar herhangi bir olumsuzluğun olmaması gerektiğini, 21 Mart'tan Haziran'a kadar da bu durumun devam edebileceğini" duyurdu.


"Gerilla çatışmalardan kaçınsın"


Öcalan, PKK'nın eylemsizliği sona erdirme kararı hakkında “Gerillaya özel olarak çağrım, bu süreçte çatışmalara girmekten mümkün olduğunca kaçınsınlar. Güvenlik boyutunda ise kendi öz-savunmalarını yapsınlar, kendilerini en iyi şekilde korusunlar. Gerilladan bu süreçte demokratik çözüme destek vermelerini bekliyorum.” dedi.