Gündem

O savcı konuştu: Sonu Deniz Feneri'ne benzemesin!

Tarihi yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin emniyet müdürlerinin görevden alınması ve savcıların da görevden alınacağı iddiaları üzerine eski Deniz Feneri savcısı açıklamalarda bulundu

19 Aralık 2013 14:33

İstanbul Başsavcılığı’nın sürdürdüğü yolsuzluk soruşturmasına ilişkin ‘müdahale’ iddiaları, akıllara Deniz Feneri soruşturmasını getirdi. Eski Deniz Feneri soruşturması savcısı Nadi Türkaslan, "Bu soruşturmanın sonu umarım Deniz Feneri'ne benzemez" dedi.

Deniz Feneri soruşturmasını başlatıp daha sonra el çektirilen Savcı Nadi Türkaslan, İstanbul’daki soruşturmayı Radikal’e şöyle yorumladı:

"Umarım ki bundan sonrası bizim soruşturmaya, Deniz Feneri soruşturmasına benzemez. Buraya kadar benzedi, bundan sonrası umarım benzemez. Bir soruşturma bir yere gidiyorsa savcıların görev yerini değiştirmek gibi bir anlayış ortaya çıkıyor. Yargının bağımsız olduğunu kimse sanmasın. Yargıya dışardan müdahaleler geldiğinin canlı somut olayı da Deniz Feneri soruşturmasıdır. Zorlama bir şekilde yargılanmamdır. Soruşturma dosyasından el çektirilmemdir.”

 

'Çok savcı, işi kolaylaştırmaz'

 

Deniz Feneri soruşturmasından alınmak için hayali bir suçlamaya maruz kaldığını savunan Türkaslan şöyle konuştu:

“Soruşturmadan alabilmek için hayali bir suçlamayla kulp takıyorlar. Ve soruşturmadan almayı meşru göstermeye çalışıyorlar. Ben Deniz Feneri soruşturmasını bir buçuk sene tek başıma sürdürdüm. Daha sonra iki savcı daha görevlendirildi. Bu çok farklı anlamlar taşır. Savcı sayısının fazla olması ifade işlemini kolaylaştırma anlamı taşımaz. Tutuklamalardan sonra hakkımda hayali bir suçlama ile soruşturma açıldı. Suçlamanın hayali olduğu yargılanıp beraat etmemle ortaya çıktı.”

 

'Gücü olanın sopası'

 

Yargıçlar Sendikası da açıklama yaparak ‘müdahale’ kuşkusunu dile getirdi. Açıklamada, “İçişleri Bakanı’nın oğlu hakkında da soruşturma yapılmasına karşın soruşturmayı savcı adına yürüten polis müdürlerinin görev yeri değiştirilmiştir. Yargı ve soruşturma makamları gücü olanın savurduğu bir sopa değildir” denildi.