Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in grup toplantısında, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde yeni başlıkların açılmayacağını söylemesi, basına “Merkel, AB Türkiye’nin müzakere sürecini durdurmak istiyor” başlığıyla yansıdı. Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung'un konuyla ilgili yorumu şöyle:
"Merkel üyelik müzakerelerinin resmi olarak sonlandırılmasının Erdoğan'ın öfkesini alevlendireceğinin bilincinde. Erdoğan da AB ile ipleri tamamen koparmaması gerektiğinin çoktan farkında olmalı. Ancak konu kendisi için onur meselesi olunca, ondan akılcı bir siyaset beklemek her zaman mümkün değil. Avrupalılar abartmadan Erdoğan'a ondan ne beklediklerini sürekli yineleyerek iyi yapıyor. Zira Erdoğan rejiminin katılığını hissedenlerin böyle bir şansı yok."
Almanya'nın iç istihbarat teşkilatı Anayasayı Koruma Dairesi'nin bir çalışanının radikal İslamcı olduğunun ortaya çıkması, yoğun tartışmalara yol açtı. Kölner Stadt-Anzeiger bunu trajikomik bir durum olarak değerlendiriyor:
"'Allahu ekber. Alman istihbaratında bir radikal İslamcı. Bu muhtemelen yönetmen Helmut Dietl için başarılı ve sivri bir hiciv malzemesi olurdu. Ancak Alman iç istihbaratına dini motifli bir fanatiğin sızabilmiş olması, gerçekte hiç de komik değil. Bu çok özel iş yeri için mevcut kontrol mekanizmaları belli ki başarısız olmuş. İnsanın kahkahası boğazında düğümleniyor."
Süddeutsche Zeitung'un aynı konudaki yorumu ise şöyle:
"Kurum fazlasıyla çabuk itimat etmiş - muhtemelen aynı zamanda hızlı bir şekilde o çevreden insanlar bulma baskısı altında olduğu için. Bu esef verici, tehlikeli bir durum ve personel seçimi konusunda bazı dersler çıkarılmasını gerektiriyor. Ancak söz konusu kişi büyük bir zarara neden olmadan önce tespit edilmiş. Anayasayı Koruma Dairesi, bu İslamcıyı 'köstebek' şeklinde tanımlıyor. Bu doğru değil. Köstebekler toprağı kabartıp, havalandırdıkları için, yararlı hayvanlardır. Ancak söz konusu İslamcının bir yararından söz edilebilir. O da güvenlik açıklarını ortaya çıkarmış olması. O anayasa koruyucusu olmaktan ziyade, anayasa için bir tehdit oluşturuyordu."
Oldenburg'da yayımlanan Nordwest-Zeitung da Federal Anayasayı Koruma Dairesi'nin işe alımlarda özensiz davrandığı eleştirisini getiriyor:
"İş başvuruları çerçevesinde yapılan detaylı arka plan incelemeleri belli ki en azından İslamcı köstebek vakasında başarısız olmuş. O yüzden bu kurumda neler olup bittiğini ve başka kimlerin buraya sızmış olabileceğini sormak lazım. İslamcı tehdit nedeniyle istihbarat servisleri geçen yıllarda önlerine gelen, bu bağlamda yeterliymiş izlenimi veren hemen herkesi işe aldı. Talep arzdan çok daha büyüktü.
©Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Banu Wöltje