Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart’ta ilan edilen ve 134 gün süren sokağa çıkma yasağı sırasında evlerini terk etmek zorunda kalan aileler, 25 Temmuz’da yasağın kısmi olarak kaldırılmasıyla birlikte evlerinin yolunu tuttular. Ancak 6 mahallede sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Örülen tel örgüler nedeniyle Abdulbaki Güner (45) duyumlar üzerinden evi hakkında bilgi edinirken, Mehmet Emin Taylan (64) ise tel örgüler örülmeden önce evini görebildiğini söyledi.
Dicle Haber Ajansı'nın haberine göre, Yenituran Mahallesi’nde kirada oturan Abdulbaki Güner, kendisinden 300 metre uzakta olan ve tel örgüler arkasında kalan Abdulkadirpaşa Mahallesi’ndeki evine dönebilmek için gün sayıyor. Mehmet Emin Taylan ise, evine gitmeye engel olan tel örgülerin kaldırılmasını istiyor.
"Bir dakika durmam"
Tel örgüler örülmeden önce evini bir kez görebilen Mehmet Emin Taylan, evin yıkıldığını ve eşyaların talan edildiğini söyledi. 93 yıllarında koruculuğu kabul etmediği için Dılopke köyünden Konya’ya ardından yeniden Nusaybin’e döndüğünü dile getiren Taylan, bütün baskılara rağmen ilçeyi terk etmeyeceğini kaydetti. Taylan, şunları söyledi: “Nusaybin’imizden kopamıyoruz. Burada yaşıyoruz, burada büyüdük. 62 yaşındayım, bu saatten sonra başka bir yere alışamam. Mecburen çabalayacağız, çırpınacağız topraklarımız için. Telleri kaldırsalar, bir dakika bile durmam evime giderim. 5 aydır bizim çektiğimizi kimse çekmedi.”
Tel örgülerin biran önce kaldırılması çağrısını yapan Taylan, “Artık insanca yaşamak istiyoruz. Kimsenin zarar görmesini istemiyoruz. Kürtlüğümüzü inkâr etmediğimiz için bunları yaşatıyorlar. Dilimizi değiştiremeyiz. Devlet ne yapmak istiyor? Tel örgüleri kaldırsınlar artık. Evimize dönmek istiyoruz” dedi.
"Evimle aramda 300 metre var"
Abdulbaki Güner, İdil köylerinden Nusaybin’e yerleştiklerini dile getirdi. Sokağa çıkma yasağı ile zorunlu göç ettiklerini belirten Güner, evlerinin yasak döneminden önce de sürekli polisler tarafından tarandığını ifade ederek, “Eski hastane civarında bulunan zırhlı araçlar sürekli bizim sokağa ateş açarlardı. Buna rağmen evlerimizden çıkmadık. Duyduklarıma göre evim yıkılmış ve içerisinde herhangi bir şey kalmamış. Evimizden sadece bir kaç parça eşya çıkarabildik” dedi.
Evlerinden çıktıktan sonra, eşi ve iki çocuğunun Van’da okuyan kızının yanına gittiğini anlatan Güner, kendisi ve bir oğlu ile birlikte önce Manisa’ya ardından da İstanbul’a çalışmaya gittiklerini söyledi. Köyden ayrıldıktan sonra yıllarca inşaatlarda çalışarak evlerini yaptıklarını dile getiren Güner, “Ne kazandıysak evimiz için harcadık şimdi de yıktılar” dedi. Bütün yaşadıklarına rağmen ilçeye dönmekten huzurlu olduğunu dile getiren Güner, “Tellerin kaldırılmasını ve yeniden evlerimizde yaşamak istiyoruz. Çok eziyet çektik fakat insanın, her yerden daha tatlıdır. Evimle aramda 300 metre var, gidemiyorum. Evimizle aramızdaki tek engel tel örgüler” dedi.
"Ömrümüz zorunlu göçle geçti"
Nusybin’de yasağın sürdüğü Koçer Mahallesi’nde evi bulunan Abdülmenaf Sönmez ve ailesi, zorunlu olarak önce göç ettiği Kızıltepe’den yeniden Selahattin Eyyubi Mahallesi’ne taşındı. Sönmez, iki çocuğunun ev ve işlerini kaybettikten sora Karadeniz’e fındık toplamaya gittiği söyledi.
İlçede üst üste gelen sokağa çıkma yasaklarının ve çatışmaların ağırlaşması üzerine mahalleden çıkmak zorunda kaldıklarını belirten Sönmez, elektrik ve sular kesilince mahalleyi terk etmek zorunda kaldık, diyor. Sönmez, yaşadığı göçün ilk olmadığını daha önce de İdil'den Nusaybin’e göç ettiklerini vurgulayarak, yaşamının zorunlu göçlerle geçtiğini dile getirdi.
Koçer Mahallesi’ne 3 katlı evlerinin şimdi ne halde olduğunu bilemediğini ifade eden Sönmez, “Mahallemiz, hayatımız eskiden çok güzeldi, evimizdeydik. Evimizin, mahallemizin etrafını tel örgülerle kapattılar biz gidemiyoruz. Bahçemizi tamamen yıkmışlar, evimiz de darbelenmiş. Biz mahalleyi göremedik içeride neler yaşandığını da bilmiyoruz. Yaktılar mı onu da bilmiyoruz” dedi.
Sönmez, son 1 yıldır iş imkânları olmadığı için iki çocuğunun Karadeniz’e mevsimlik işçi olarak fındık toplamaya gittiklerini, kira ödemekten kaynaklı da sorun yaşadıklarını dile getirdi. “Telleri kaldırsınlar ve biz de evimize dönelim” diye seslenen Sönmez, şunları söyledi: “O yer yıkıldıysa biz de burada kalırız. Nusaybin’in yarısı yıkıldı o yüzden oradaki insanlar gelemiyor. Teller açılmadığı sürece insanlar gelemeyecekler oralarda kalacaklar. Mardin, Midyat, Kızıltepe’ye gitti insanlar eğer teller açılmazsa insanlar oralarda kalmak zorunda kalacak. Eğer bu evi bulamasaydık biz de dönemezdik. Evleri yıkılanlar nasıl gelecek.”