Amerikan Newsweek dergisi son sayısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğan Medya Grubu’nu hedefleyen açıklamalarını değerlendirdi.
“Türkiye’nin Medya Savaşı” başlıklı yorumda “Tartışmalar gerçekten siyasi bir mesele, Erdoğan ve AKP’nin bir muhalefet kalesini etkisizleştirmeye yönelik yeni bir girişimi” denildi. Yazıda Erdoğan’ın tutumu, Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in devlet başkanlığı döneminde muhalif işadamlarına yönelik sert tutumuna benzetildi.
Washington Enstitüsü uzmanlarından Soner Çağaptay imzası ile yayımlanan yorumda, son altı yılda hükümet için “hayati bir destek kaynağı” olan TÜSİAD ile AKP arasındaki ilişkilerin son aylarda bozulduğu savunuldu.
‘Tartışma siyasi’
Başbakan Erdoğan’ın, Aydın Doğan’a sert bir biçimde saldırarak, kendisini “zengin ve yolsuzluğa karışmış bir işadamı” diye suçladığı belirtilen yorumda, “Ancak tartışma, gerçekten siyasi bir mesele, Erdoğan ve AKP’nin muhalefetin bir kalesini etkisizleştirmeye yönelik yeni bir girişimi” denildi.
Aynı stratejinin geçen yıl cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda da “çok başarılı” bir biçimde denendiği belirtilen yorumda, muhalefetin, Gül’ü Müslüman kimliği nedeniyle istemediği ima edilerek bir “laik-Müslüman” bölünmesinin yaratıldığı, bu “popülist strateji”nin de seçimlerde çok iyi sonuç verdiği kaydedildi.
‘Patron benim’ anlayışı
Yazıda AKP’nin varoşlarda yaptığı çalışmalara da dikkat çekilerek, “askerlerin zayıfladığı, muhalefet partilerinin de parçalandığı” bir ortamda, Erdoğan’ın “patronun” kendisi olduğunu göstermek amacıyla “tek gerçek muhalefet olan eski müttefik Aydın Doğan, laik işadamları ve medyaya karşı harekete geçtiği” belirtildi.
Yorumda Erdoğan’ın, “2009 seçimleri öncesi kendisini ‘yoz zenginlere’ karşı ‘halkın savunucusu’ olarak göstermeye çalıştığı” öne sürüldü.
‘Ya sürgün, ya itaat’
Yazıda Doğan medyasının, AKP’ye de uzanan yolsuzluk skandalına (Deniz Feneri) ilişkin haber yapmayı sürdürmesinin sonucunda meydana gelebilecek gelişmelerin ise, AKP’nin daha “popüler” hale getirebileceği savunuldu.
“Mağdur” olarak gösterilmenin AKP’ye yaradığı vurgulanan yorumda, Rusya’dan örnek verilerek Vladimir Putin’in milyarder muhalifi Mihail Hodorkovski’ye karşı sert tutumunun, başka Rus milyarderleri için bir ders olduğu, bazılarının sürgüne gittiği, Roman Abramoviç gibi bazılarınınsa itaat eden figürler haline geldiği savunuldu.