Gündem

New York Times: Yıkılan Güçlü Bahçe Sitesi'nin imar izni için Hatayspor'a 200 bin dolar bağış yapıldı

"Erdoğan hükümeti, onlarca yıldır, bağımsız yapı denetimini zayıflattı ve standartları katılaştırma tekliflerine karşı mücadele etti"

05 Mayıs 2023 17:46

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times (NYT), Kahramanmaraş merkezli depremlerinde en az 68 kişinin yaşamını yitirdiği Güçlü Bahçe Sitesi'yle ilgili bir haber yayımladı.

Independent Türkçe'nin New York Times' dayandırdığı haberinde, "Türkiye'nin güney şehirlerinden Antakya'daki bu site, son 20 yıldaki inşaat patlamasına öncülük eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetiminde oluşan kayırma sisteminin betondan ve taştan bir sembolüydü" ifadelerine yer verildi. Haberde siteyi yapan müteahhitin, belediye başkanının onursal başkanı olduğu Hatayspor'a 200 bin dolardan fazla bağış yaptıktan sonra imar izni aldığı bilgisi paylaşıldı.

Aynı haberde bina sakinlerinin, binanın projesiyle inşa edilen yapının birbiriyle eşleşmediği gerekçesiyle belediyeye başvurduğu ancak tatmin edici bir yanıt alamadığı belirtildi. Güçlü Bahçe Sitesi'nin yapı denetim sorumlusu, proje denetimleri geçemese bile, müteahhitlerin "siyasi güçlerini kullanarak kapıları açtığını" belirtti.

Bazıları yıkılan binalarda yaşayan Güçlü ailesinin fertleri, sitenin yapıldığı arazinin üç nesildir ailelerinde olduğunu kaydetti. Aile fertleri, inşaat mühendisliği diplomasına sahip genç bir müteahhit olan Mehmet Güçlü'nün 2015'te kendilerine Güçlü Bahçe Sitesi'nin planıyla geldiğini söyledi.

"Dostlarımızdan para istiyorsak bu herkesin yararınadır"

Bir projeye başlamak için "yazısız kurallar" bulunduğu vurgulanan haberde, Hatay için bu kurallardan birinin Hatayspor'a bağış yapmak olduğu kaydedildi.

Eski Hatayspor Başkanı Hikmet Çınçın, "Müteahhitler yerel futbol kulübüne bağış yapmanın projeyi ilerletebileceğini yıllardır biliyor" ifadelerini kullandı. Haberde Mehmet Güçlü'nün, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ve Hatayspor Onursal Başkanı Lütfü Savaş'la yaptığı görüşmeler sonrasında kulübe o dönem 200 bin dolardan fazla bir miktara tekabül eden 500 bin liranın üzerinde bir ödeme yaptığı belirtildi.

Güçlü Bahçe inşaatından para kazandığı iddialarını reddeden ve Hatayspor'a yapılan bağışın projeyle bağdaştırılmaması gerektiğini belirten Lütfü Savaş, "Dostlarımızdan para istiyorsak, bu herkesin yararına olduğu içindir" dedi. Kendini bozuk bir sistemdeki dürüst politikacı olarak tanımlayan Savaş, müteahhitlerin bürokratik onayları almak için genelde ödeme yaptığını aktardı.

"Birçoğu ne isterlerse onu inşa ediyor ve gerekli onayları alacaklarını varsayıyor" diyen Savaş, "bu kültürü beslediği için" Erdoğan ve AKP'yi suçladı. Gazete CHP'li Savaş'ın daha önce AKP'den aday olarak aynı görevi yürüttüğünü hatırlattı.

"Bu araziler imara açılmamalıydı"

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nden (TMMOB) Serkan Koç, Güçlü Bahçe Sitesi'nin de bulunduğu bölgenin yumuşak zemin üzerine kurulduğunu belirtirken, "Bu araziler imara açılmamalıydı. Şehircilik yetkilileri, burada inşaat patlaması yaşanmadan önce bölgeyi incelemeliydi. Bakanlığın denetleme yetkisi olmasına rağmen bunu yapmadılar" ifadelerini kullandı.

Açılış altın makasla yapılmış

Projenin ilerleyen dönemlerinde finansal sıkıntılar yaşayan Mehmet Güçlü'nün, inşaatı Servet Altaş'a devrettiği belirtilen haberde, 2019'da Guiness Rekorlar Kitabı'na girecek büyüklükteki bir altın makasla yapılan açılışa yerel yetkililerin de katıldığı bilgisi paylaşıldı.

Ancak mahkeme kayıtlarına göre, Güçlü Bahçe Sitesi son denetimden geçmeyi başaramadı. Konuyla ilgili ifade veren yapı denetim sorumlusu İsmail Öztürk, şirketinin yapıyla ilgili endişeleri yerel yetkililerle paylaştığını ancak müteahhitlerin ilçe belediye başkanlığındaki yakın bağlantılarını kullanarak olumsuz denetim raporunu aşmayı başardığını belirtti.

O dönem Antakya Belediye Başkanı olarak görev yapan AKP'li İsmail Kimyeci ise, konuyla ilgili herhangi bir özel muamele yapılmadığını söyledi. Belediye onayının formaliteden ibaret olduğunu söyleyen Kimyeci, yapı denetim firmasının en önemli rolü oynadığını bildirdi. Güçlü Bahçe Sitesi için onay belgesinde yapı denetim sorumlusu İsmail Öztürk'ün imzası bulunsa da, Öztürk imzasının taklit edildiğini iddia etti.

Müteahhit, belediye başkanı ile görüştüğünü reddetti

Yapı denetim sorumlusu Öztürk, binanın projesiyle bitmiş halinin birbiriyle uyuşmadığını, bu nedenle açılışın ertelendiğini söyledi.

Bazı site sakinleri de projeyle uyumsuzlukları fark ederek belediyeye dilekçe verdiklerini söyledi. Bir site sakini yıkılan binalardan birinde, projede bulunmayan kaçak bir teras katının olduğunu söyledi. İsmini vermek istemeyen kişi yaptığı açıklamada, sorunları gidermek için müteahhit Servet Altaş'la AKP'li Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz arasında bir görüşmeye arabuluculuk ettiğini kaydetti.

Yılmaz verdiği bir röportajda Altaş'la görüştüğünü kabul etti ve müteahhitle buluşma amacının rüşvet kabul etmeyeceğini söylemek olduğunu ileri sürdü. Altaş ise görüşmeyi reddetti.

"Hükümet, mimarlar ve mühendisler odasını sürecin dışına itti"

Haberde, Türkiye'deki inşaat sistemi için şu ifadelere yer verildi:

"İşleyen bir sistemde, projeyi kimin onayladığına ilişkin belirsizlik olmaz. Ancak Türkiye'deki sistem belirsizlik üzerine kurulu. Erdoğan hükümeti, onlarca yıldır, bağımsız yapı denetimini zayıflattı ve standartları katılaştırma tekliflerine karşı mücadele etti. Örneğin Türkiye İnşaat Mühendisleri Odası, yıllar boyunca tecrübeli mühendislerin, inşaat projelerini yeterli şekilde denetleme kapasitesinin zorlandığını söyledi. Oda, her projeye özel bir mühendisin bakması gerektiği belirterek çağrı yaptı. İnşaat sürecini yavaşlatacak bu fikir ortada kaldı. Erdoğan hükümeti 2015'te soruşturma başlatarak, odanın mühendisler için kendi hazırladığı daha katı şartlara dayanan sertifikasını vermesini engelledi. Milletvekilleri yapı denetim sürecini özelleştirerek, Türkiye'nin mimarlar ve mühendisler odasını sürecin dışına itti. 2019'da müteahhitlerin kendi yapı denetimcilerini seçmesi kuralı kaldırılsa da, belediye başkanları hâlâ geçmiş ihtilaflar üzerinde söz söyleme hakkını elinde tutuyor."