New York Times'ın ilk kadın genel yayın yönetmeni olan Jill Abrahamson, geçtiğimiz hafta tartışmalı bir kararla görevinden alınmıştı. Yaşanan bu olay sonrası, başarılarıyla anılmaya alışık olan New York Times (NYT), "Aile içi kavgası" ile dünya basınında yer almaya başlamıştı.
Milliyet'in haberine göre, NYT’nin sahibi Arthur Sulzberger Jr., Abramson ve yerine getirilen yardımcısı Dean Baquet’in başrollerinde yer aldığı kavga büyürken gazete içinden çatlak sesler yükseldi. NYT’nin medya konusunu işleyen köşe yazarı David Carr, Abramson’ın işten çıkarılma şeklini kınayarak Sulzberger’a çalışanlar ve okuyucuların da gazetenin sahibi olduğunu söyledi. Carr’ın makalesi gazetenin birinci sayfasında yer aldı.
Gazetenin 2003’te yaşadığı intihal skandalı, 2009’da iflasın eşiğine gelerek Meksikalı milyarder Carlos Slim’den borç alması gibi birçok zorluğa şahit olduğunu aktaran Carr, “Ancak hiçbiri geçen hafta yaşananlar kadar sürreal değildi. Times’ın sahibi Sulzberger, normalde Pulitzer ödüllerini kutladığımız yazı işlerinde Jill’in kovulduğunu söylediğinde birbirimize bakakaldık. Patronun hakkında dedikodu yapmak ya da şikayet etmek ayrıdır, ama soğukkanlılıkla bir günde patronunuzun başının kesildiğini görmek başka bir şeydir. Buradaki nezaketsizlik hayret vericiydi” dedi.
Carr, Abramson ve Baquet arasındaki anlaşmazlığa da değindi. Buna göre, gazete içi bir raporda NYT’nin dijital alanda ciddi eksiklikleri olduğu konuşuluyordu. Abramson da İngiliz Guardian gazetesi editörü Janine Gibson’ı transfer etmek istedi. Dijitalle ilgilenecek olan Gibson, Baquet ile ‘eş yardımcılık’ yapacaktı. Bunun üzerine Baquet, gazete sahibine giderek Gibson’ın gelmesi durumunda istifa edeceğini söyledi. Sulzberger da tercihini Baquet’ten yana kullandı.
Dean Baquet’in gazetenin ilk siyahi genel yayın yönetmeni olması karşısında hissedilen gurur duygusunun, etrafı saran karmaşanın gölgesi altında kaldığına vurgu yapan Carr, “Jill’in kovulması; gazetenin ataerkilliğini, kendi geleneklerinden bihaber olduğunu ve dijital alandaki bilgisizliğini ortaya koydu. İzlemesi eğlenceli olabilir ama burada çalışanlar için öyle değil. NYT’nin geleceğinin büyük bir parçası olan çok sayıda genç kadının ‘Burada bana göre bir yol göremiyorum’ dediğini duyuyorum” diye yazdı.