Dünya

NATO'nun Ege operasyonuna tepki

Ege Denizi’nde görev alması kararlaştırılan NATO donanma birlikleri, mülteci kriziyle mücadeleye dolaylı destek verecek. Ancak NATO’nun bu operasyona katılması eleştirilerin odağında.

12 Şubat 2016 15:32


NATO’nun insan kaçakçılarına karşı mücadelede görev alması eleştirilerle karşılaştı. Öneriyi gündeme getiren Almanya Başbakanı Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) içinden de karara tepkiler var.

CDU’lu Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen, Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada, “Mülteci konusu, Avrupa'nın kurumları ve imkanları ile çözmesi gereken ve çözmek zorunda olduğu bir görev“ dedi. Röttgen, AB’nin dış sınırlarında güvenliğin sağlanmasının askeri değil, “ortak polisiye bir görev“ olduğunun altını çizdi.

Almanya'daki muhalefet partileri de NATO savunma bakanları toplantısında alınan karara karşı. Kararı Neuen Osnabrücker Zeitung’a değerlendiren Yeşiller Partisi’nin güvenlik uzmanı Agnieszka Brugger, “Akdeniz’de mültecilerle ilgili meseleyi NATO’nun bir görevi olarak açıklamak tamamen yanlış bir yol“ diye konuştu. Brugger,‘beklemek ve korkutmak politikasının alaycı olduğunu‘ söyledi.

Konuya ilişkin Deutschlandfunk Radyosu’na açıklamalarda bulunan Sol Parti Meclis Grup Başkanı Sahra Wagenknecht de planlanan operasyonun mültecileri püskürtme amacı taşıdığını savundu.

Türkiye kurtarılanları geri alacak

NATO’da alınan karara göre, operasyona katılacak gemiler Yunan adalarına doğru giden mülteci botlarını durdurmayacak ya da batırmayacak. Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, ‚insan kaçakçılığı şebekeleriyle mücadeleye desteğin söz konusu olduğunu‘ ifade etti. Alman Bakan, NATO donanma birliklerinin somut ‘doğru bir durum tablosu‘ oluşturacağını ve Türk – Yunan sahil koruma ekipleri ile birlikte AB’nin sınır koruma ajansı Frontex’e bilgi aktaracağını ifade etti.

NATO bu bilgiyi Türk sahil güvenlik ekiplerinin mülteci botlarını durdurması amacıyla aktaracak. Böylece NATO, dolaylı olarak mültecilerin Avrupa’ya gelişinin engellenmesine destek verecek. Von der Leyen, alabora olan mülteci botlarının kurtarılmasının ise misyonun öncelikli hedefi olmadığını vurguladı. Ancak acil bir durum söz konusu olduğunda NATO gemileri yardım edecek ve mülteciler daha sonra Türkiye'ye geri götürülecek. Alman Bakan, mültecilerin geri gönderilmesinin de Türkiye ile yapılan anlaşma dahilinde olduğunu söyledi.

Ancak bu müdahale, Avrupa’nın Akdeniz’de ‘Sophia‘ adı verilen donanma misyonuna ters düşüyor. Çünkü AB gemileri, kurtarılanları Libya’ya geri götürmüyor, Avrupa ülkelerinden birinin limanına taşıyor.

“NATO'nun yetkisi yok“

Almanya’daki mültecilere yardım örgütü Pro Asyl’ün yöneticisi Günter Burkhardt da NATO’nun insan kaçakçılığı çeteleriyle mücadele yetkisi olmadığı görüşünde. ‘Mültecilerin askeri önlemlerle tehdit edildiğini‘ belirten Burkhardt'a göre, NATO mülteci botlarını durdurmasa ve sadece Türk sahil güvenlik birimlerine bilgi aktaracak olsa da bu davranışın iltica başvurusunda bulunmak isteyen sığınmacıların haklarına aykırı olduğuna ifade etti.

NATO ise misyonu hızla hayata geçirmek istiyor. Almanya’nın komutasındaki Kıbrıs açıklarında bulunan beş NATO gemisinin birkaç gün içinde Türkiye ve Yunanistan arasındaki Ege Denizi’nde konuşlandırılması planlanıyor. Bakan von der Leyen ise Alman iç politikasındaki eleştirilere rağmen Alman parlamentosundan böyle bir görev için tezkere çıkarılmasının gereksiz olduğunu ve gemilerin NATO topraklarında sadece deniz sahasını gözlemleme görevi üstleneceğini söyledi.

“NATO daha fazlasını yapabilirdi“

Brüksel’deki düşünce kuruluşu Carneige Europe’dan Judy Dempsey’e göre de NATO‘nun Ege’deki rolü küçük olacak. “NATO daha önce çok daha fazlasını yapabilirdi. Hem de askeri değil, sivil olarak“ diyen Dempsey, NATO’nun Afganistan depremindeki acil yardım kapasitesine işaret etti. Dempsey, buna benzer bir yardımın NATO topraklarındaki Türkiye’de de mümkün olabileceğini söyledi. “NATO’nun sivil bölümü çok önceden harekete geçebilirdi, ancak bu yapılmadı“ diyen Dempsey, AB ve NATO arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinin siyasi niyete bağlı olduğunu ifade etti.

Siyasiler de bu misyonla mülteci sayılarının düşeceği beklentilerine karşı uyarıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Alman basınına yaptığı açıklamada, ‘NATO’nun mülteci göçünün yönetiminde bir rol oynayamayacağını‘ söyledi. ABD’nin NATO nezdindeki büyükelçisi Douglas Lute de ittifakın Avrupa’nın mülteci politikalarının bir aracı olmadığına işaret ederek mülteci kriziyle mücadelenin Avrupa’nın sorumluluğunda olduğunu vurguladı.