Dünya

NATO üyeleri 'füze kalkanı'nda anlaştı

NATO devlet ve hükümet başkanları, İttifak'ın gelecek 10-15 yılını şekillendirecek yeni stratejik konsepti onayladı.

19 Kasım 2010 02:00

T24 - NATO'nun 21'inci yüzyıldaki rolünü tanımlayan belgede, füze savunma sistemi kapsamında Türkiye'nin talepleri karşılandı. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 28 NATO üyesi füze kalkanı konusunda uzlaştı.

NATO'da neler değişecek?



Füze kalkanı projesi Türkiye’nin 3 şartını karşılayacak şekilde NATO’nun 28 üyesi tarafından kabul edildi. Türkiye’nin rahatsız olduğu, Kıbrıs Rum kesimini ittifaka taşıyacak NATO-AB işbirliği konusunda net bir karar alınmadı.

NATO’nun Portekiz’in başkenti Lizbon’da düzenlenen zirvesinde füze kalkanı projesi 28 üye ülkenin onayıyla kabul edildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun temsil ettiği Türkiye’nin projeyle ilgili 3 şartı da benimsenmiş oldu. İttifakın gelecek 10-15 yılını şekillendirecek yeni stratejik konseptinin onaylandığı belgede Ankara’nın istediği “Tehdit olarak İran’ın adının geçmemesi, projenin Türkiye dahil tüm NATO üyesi ülkeleri korumaya alması ve NATO bünyesinde olması” konuları vurgulandı. NATO’-nun 21’inci yüzyıldaki rolünü tanımlayan belgede, füze kalkanının kimin komutasında olacağı konusu ise ele alınmadı, teknik ayrıntılar bulunmadı.

"Halklarımızı ve topraklarımızı balistik füze saldırılarından koruma kapasitesi geliştirmek, kolektif savunmamızın temel unsurudur" denilen belgede, bunun, İttifak'ın güvenliğinin bölünmezliği ilkesine katkı yapacağı vurgulandı.

Belgede, Rusya, füze savunma sisteminde NATO'yla iş birliğine davet edildi.

‘Komuta’ daha sonra

Yeni sistemin, Kuzey Amerika’da var olan füze kalkanının, Avrupa’daki NATO ülkelerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi şeklinde oluşturulacağı, komuta ve kontrol gibi konuların daha sonra belirleneceği belirtiliyor. Yetkililer, sistem için 28 NATO ülkesinin, 280 milyon dolar yatırım yapmasının gerekeceğini bildiriyor.

Fransa’nın istediği olmadı

Türkiye’nin kaygılarının giderildiği metinde, “NATO ittifakı üyesi hiçbir üyeyi düşman olarak görmez. Ancak bununla birlikte, NATO üyesi ülkelere bir saldırı yapıldığı takdirde bunun cevabı da verilir” dendi. Fransa’nın ‘en azından Ortadoğu ibaresinin yer alması’ isteği de gerçekleşmedi. Türkiye’nin, Kıbrıs Rum kesimini ittifaka üye yapacak olmasından dolayı rahatsız olduğu NATO-AB işbirliği konusunda ise net bir cümle yer almadı. Ancak, Norveç gibi NATO üyesi olan ancak AB’de yer almayan Türkiye’ye yönelik, “AB üyesi olmayan üyeler, NATO’nun ve AB’nin güvenliği konusunda kayda değer katkılar sağlamaktadır. NATO-AB arasında stratejik ortaklık için, bu üyelerin güvenlik çabalarına tam olarak katılmaları son derece önemlidir” dendi.


Dışişleri memnun

‘Stratejik konsept’in onaylanması, Dışişleri Bakanlığında memnuniyetle karşılandı. Diplomatik kaynaklar, “İstediğimiz unsurların tamamı içeride var” açıklamasında bulundu.



Anlaşmazlıklar aşıldı

Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amado, NATO zirvesinin ilk günüyle ilgili yaptığı değerlendirmede, “stratejik konseptin gün sonunda kabul edilmesi yönünde büyük bir uzlaşı olduğunu” söyledi.

Amado basına yaptığı açıklamada, NATO'nun 10-15 yıllık geleceğinin belirleneceği yeni stratejik konseptin kabul edileceğine inandığını kaydetti. Ayrıca diplomatik kaynaklardan basına sızan bilgilere göre, NATO'nun Avrupa'da kurmak istediği füze savuma sistemi konusunda Almanya ve Fransa arasındaki anlaşmazlık da aşıldı.


Obama: İlk defa uzlaştık


ABD Başkanı Barack Obama, “İlk defa, hem ABD hem Avrupa’daki tüm NATO topraklarını ve nüfusunu kapsayacak güce sahip bir füze savunma yeteneğinin geliştirilmesi konusunda anlaşmaya varmış bulunuyoruz” diye konuştu. Obama, “Günümüzün tehditlerine karşı, balistik füzelerle gelebilecek tehditlere karşı yurttaşlarımızı koruma kararlılığımızı gösteriyor” dedi.


Gül-Obama görüşmesi



Bu arada, öğleden sonra yapılan, NATO üyesi 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanları ile AB Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'un da katıldığı Kuzey Atlantik Konseyi toplantısından sonra aile fotoğrafı çekildi. Aile fotoğrafının hemen ardından ABD Başkanı Barack Obama'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün koluna giderek bir kenarda 3-4 dakika süren bir görüşme yapması dikkat çekti.

Öte yandan Portekiz basınında yer alan haberlerde, NATO zirvesinin 'tarihi' olduğu belirtilerek, zirvenin başaktörleri arasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de gösterildi.Publico gazetesi, 28 NATO üyesi ülke arasında, ABD Başkanı Barack Obama, NATO Genel Sekreteri Anders Fong Rasmussen, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İngiltere Başbakanı David Cameron ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü “başaktör” olarak öne çıkardı. Yapılan yorumda, “Abdullah Gül, NATO içinde çok özel olan bir ülkeyi temsil ediyor. Doğu ve Batı arasında bulunan ve AB-NATO ilişkilerini tehlikeye atmak istemeyen Türkiye, her geçen güç bölgesinde çok daha önemli bir rol üstleniyor ve böylece adaylığını daha ciddiye alması için AB'ye baskı yapıyor. Yürüttüğü dengeli, hassas politikanın tek bir limiti var: ABD'yi öfkelendirmemek” denildi.


Gül: Ülke hedef gösterilemez

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, zirveye katılmak üzere Lizbon’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Gül, NATO Füze Savunma sistemiyle ilgili bir gazetecinin, “Füze savunma sisteminin başlangıçtan beri İran’a karşı olduğu ifade edilmişti” hatırlatmasına şu cevabı verdi: “Herhangi bir ülkeye karşı çalışma içinde NATO olamaz. Balistik füze kimde varsa, bundan sonra kimde olacaksa, bundan sonra NATO ülkelerini koruma yönünde savunma sistemi geliştirmektedir. Biz başından beri herhangi bir ülke, hele İran, komşumuz bunların bu şekilde hedef gösterilmesini asla kabul etmeyiz, söz konusu da değildir.

Portekiz basını: Gül başaktör

Portekiz’da yayın yapan Publico gazetesi, 28 NATO üyesi ülke arasında, Obama, Rasmussen, Merkel, Sarkozy, Cameron ile Cumhurbaşkanı Gül’ü “başaktör” olarak öne çıkardı. Yapılan yorumda, “Abdullah Gül, NATO içinde çok özel olan bir ülkeyi temsil ediyor. Doğu ve Batı arasında bulunan ve AB-NATO ilişkilerini tehlikeye atmak istemeyen Türkiye, her geçen gün bölgesinde daha önemli bir rol üstleniyor ve böylece adaylığını daha ciddiye alması için AB’ye baskı yapıyor. Yürüttüğü dengeli, hassas politikanın tek bir limiti var: ABD’yi öfkelendirmemek” denildi.




Pişti oldular

Lizbon Zirvesi’nin ilk günü renkli karelere sahne oldu. Konuk liderlerden Almanya Başbakanı Angela Merkel ile NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in eşi Anne-Mette aynı renk olan kıyafetlerini böyle karşılaştırdı.


Lizbon'da aile fotoğrafı

Portekiz’in başkenti Lizbon’da düzenlenen NATO devlet ve hükümet başkanları zirvesine katılan liderler topluca aile fotoğrafı çektirdi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, heyet başkanları onuruna çalışma yemeği verdi. Yemeğe, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım’ın Rasmussen ve eşiyle samimi bir şekilde sohbet ettiği görüldü.