Gündem

'NATO Türk iç politikasına alet edilmemeli'

Alman gazetelerinde yer alan yorumlarda Türkiye'ye yönelik eleştiriler ağırlıkta. Handelsblatt, Ankara'nın dış politikayı iç politik hedeflere alet ettiğini savunuyor.

27 Temmuz 2015 23:18


Bugünkü Alman gazetelerinin yorumlarında Türkiye'nin sınır ötesi askeri operasyonlarla neyi amaçladığı soruluyor ve Alman aşırı sağının tehlikelerine dikkat çekiliyor.

Landshut’ta yayımlanan Straubinger Tagblatt gazetesi Türkiye’nin sınır ötesi hava operasyonlarını konu alan yorumunda Kuzey Atlantik İttifakı NATO’nun suskun kalmasını tavsiye ediyor:

“NATO Türkiye’nin yardım çağrıları karşısında çekingen davranmakla iyi eder. Ankara’nın stratejisi tam olarak anlaşılabilmiş değil. Bölgedeki durumu çözmek son derece zor. Türkiye, IŞİD’e karşı kurulan uluslararası koalisyona askeri gücüyle katılmadığı sürece, NATO çağrılarını tekrarlamakla yetinmelidir. Çünkü Türk hükümeti, zaten son derece kırılgan olan çözüm sürecini tehlikeye atmak üzere. Türkiye – Suriye sınırının her iki yakasındaki tarafsız gözlemciler ve yardım kuruluşlarının bildirdiğine göre Türkiye aslında IŞİD militanları ile değil PKK’lılarla savaşıyor.”

Frankfurter Rundschau gazetesi PKK’yı hedef alan operasyona şu satırları ayırmış:

“Türkiye’nin IŞİD’i hedef alan askeri operasyonu, PKK’ya saldırmakta kullandığı giderek açıklık kazanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu yaparken ateşle oynamış oluyor. Türklerin Kürt devleti korkusunu her fırsatta Kürtlerin silahlı koluna saldırmakta kullanıyor. Bu politikayla erken genel seçimlerde HDP’nin demokratik olmayan yüzde 10 barajına takılmasını ve AKP’nin yeniden tek başına iktidar olmasını sağlayacak bir ortam yaratmaya çalışıp çalışmadığı belli değil. Kuvvet politikası uygulamakla on yıllardır süregelen Kürt meselesini müzakereler yoluyla sonuçlandırma fırsatını tehlikeye atıyor. Erdoğan yumuşamaz ve PKK barış sürecinin sona erdiği açıklamasını geri almazsa çatışmalar yeniden başlar ve Türkiye huzursuzluğa sürüklenir.”

Handelsblatt gazetesinin yorumunda, müttefiklerinin Türk hükümetine ne kadar güvenebileceğini soruyor:

“Türk hükümetinin dış ve savunma politikalarını iç politik hedeflerine alet ettiği izlenimi doğuyor. Bu durumda müttefiklerinin Türkiye’ye güven duyması zor. NATO katiyetle iç politik hesapların işbirlikçisi olduğu izlenimini uyandırmamalıdır. NATO yakın geçmişte Baltık devletleri ve Polonya’da askeri mevcudiyet göstererek Moskova’ya, ‘buradan ileriye gitme!’ mesajını verdi. Türkiye müttefiklerinin desteğinden emin olabilmelidir. Bu otomatikman askeri müdahale şıkkını gündeme getirmez. NATO antlaşmasının beşinci maddesi, ‘NATO topraklarının güvenliğini yeniden tesis etmek ve korumak için bütün taraflar askeri de dahil olmak üzere gerekli gördüğü önlemi alır’, der. Bu ifade yeteri kadar hareket payı bırakıyor.”

Aschaffenburg’da yayımlanan Main-Echo gazetesi, Alman aşırı sağcıları tarafından işlenen cinayetlerin artmasını şöyle değerlendiriyor:

“Almanya’da aşırı sağcılığı toplumsal düzeyde unutmaya çalışma eğilimi ürkütücü boyutlara vardı. Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) hücresinin cinayetlerini aydınlatması için kurulan soruşturma komisyonunun dört eski üyesi aynı görevle ikinci bir komisyon kurulması için uğraşacaklarını açıklamaları da bunu gösteriyor. Milletvekilleri, güvenlik organlarıyla ilgili araştırmalarının sürekli bloke edildiğini söylüyorlar. Yeni bir komisyonun görevlendirilmesinin son derece gerekli olduğu anlaşılıyor. Almanya bir hukuk devletidir. Kim yabancılara karşı halkı kışkırtır, yabancılara saldırır ve hatta öldürürse Alman yasalarına göre en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Fail, karşısında korkusuz bir savcı bulmaya müstahaktır. Hukuk devleti bunu idrak edemeyenlere gereken dersi vermelidir.”