Çin’le yapılan hava savunma sistemi anlaşmasına yönelik başta NATO üyeleri olmak üzere Batılı ülkelerden gelen eleştirilerle ilgili konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasada mutabık kalınan 60 maddenin TBMM'den geçirilmesi için AKP ve CHP kurmayları arasında bugün yapılacak görüşmeyle ilgili olarak “Eğer mutabıksak diğer siyasi partilerin katılıp katılmaması önemli değil, CHP ile birlikte meclisten geçirelim. Herhangi bir şart öne sürmeden, bu 60 maddeyi görüşmeye varsalar devam ederiz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kosova’ya yapacağı günübirlik ziyaret öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
TBMM'de başörtüsü serbestisi
Başörtülü milletvekiline yönelik açıklamalar hatırlatılarak, "Bir iç tüzük değişikliğine gerek var mı? Yoksa başörtülü bir milletvekili direk Meclise gelip siyaset yapabilir mi?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, bu konuyla ilgili Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in daha önce açıklama yaptığını hatırlattı.
Erdoğan, "Herhangi bir iç tüzük değişikliğine gerek yok. Şartlar buna müsaittir ve başörtülü olarak milletin seçtiği vekiller parlamentoda görev ifa edebilirler. AK Parti olarak da bu konuda tavrımız çok açıktır, nettir. Başından beri destekliyoruz, desteklemeye de devam edeceğiz" dedi.
Son dönemde Amerikan ve İsrail basınında MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili yer alan haberlerin hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, “Ağzı olan konuşuyor. Kimseye niye böyle konuştun deme hakkımız yok. İsrail açıklamasını yaptığına göre biz de bu açıklamaya ister istemez inanmak durumundayız. Bunun dışında farklı ülkelerden farklı açıklamalar da geliyor. Kendi bürokratlarımıza, teknokratlarımıza müdellel herhangi bir şey olmadığı sürece kimseye yedirmeyiz ve her zaman göreve getirdiğimiz bu arkadaşlarımıza da sonuna kadar sahip çıkarız. Bunlar bizim yol arkadaşlarımızdır, bu yol arkadaşlarımıza vefasızlık bizim kitabımızda yoktur. 12 yıllık mücadelemizi değişik görevler yaptıklarında da beraber verdik. Bunların için TSK’dan arkadaşlarımız da var MİT’ten arkadaşlarımız var, Bakanlıklardaki arkadaşlarımız da var siyasi arkadaşlarımız da var. Biz o şunu söyledi, o bunu yazdı diye herhangi bir tavır almayız” dedi.
Füze savunma sistemi
Başbakan Erdoğan, Çin ile yapılan füze anlaşmasıyla ilgili bir soru üzerine, “Burada aranan bazı özelliklerden bahsettik. Bu füzelerin operasyonel kabiliyetlerinden fiyatlarının uygunluğuna kadar, ortak üretim anlayışına varıncaya kadar, çünkü biz böyle bir adımı attığımız zaman isteriz ki gelecekte, bunun üretimini kendi ülkemizde de yapalım. Ortak üretime evet denilmediği takdirde, bizim için en önemli değerlendirme konusuydu. Savunma Sanayi Müsteşarlığımız bütün teklifleri puanlama sistemiyle bizim önümüze getirir biz de İcra Konseyi olarak inceleriz, bakarız, bize anlatılır. Teknik arkadaşlar brifing verirler, ondan sonra da orada değerlendirmeyi yapıp nihai kararımızı veririz. Bu karar çoğu zaman müsteşarlığı yetkilendirme kararıdır, “siz görüşmeleri başlatın, nihai kararı verelim” deriz. Şu anda puanlama Çin’i göstermektedir. Müsteşarlık yetkilileri Çin’le gerekli çalışmaları yapmaktadır. NATO’nun ya da başka bir ülkenin bu konuda yaptığı açıklamalar belirleyici değildir. NATO bu konuda hassassa üye ülkelerde Rus silahları mevcuttur, daha bunları kendi envanterlerinden çıkarmadılar. Atacağımız adımlarda, bütün laboratuar çalışmalarında arkadaşlarımız hazır bulunacak. Kaldı ki, kısa süre önce Çin’le ortak tatbikat da yaptık. Bunların hepsi NATO’nun bilgisi dâhilindedir, bizim bağımsızlık anlayışımızı da kimsenin gölgelemeye hakkı yoktur” şeklinde konuştu.
AB katılım müzakereleri
Avrupa Birliği’nin 3.5 yıl aradan sonra gelen fasıl açma kararıyla ilgili bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, “Gecikmeli de olsa, olumlu bir adımdır. Çok daha hızlı bazı adımların atılması gerekir. Kaybedilmiş büyük zaman var. Zaman kaybedilirken 15 fasıl, daha sonra 35 fasıla çıkarıldı, bir de bu vaka var. Hepsi bizim 50 yıllık AB üyelik sürecinde yaşadığımız olaydır. Müzakereci ülkeler olarak liderlerin katıldığı bir süreçten, liderlerin katılmadığı bir sürece girdik. Bu liderlerin katıldığı zirvelerin bizzat yaşayanıyım ama Fransa’nın bu işe müdahalesi bu süreci olumsuz etkiledi ve o olumsuz süreç Sayın Hollande’ın seçilmesiyle son bulmuş görünüyor. Fransa’nın artık bu tip olumsuz yaklaşımları olmuyor. Dileriz ki, Şansölye Merkel’in de çok daha olumlu yaklaşacağını düşünüyorum. Almanya’nın dönem başkanlığında 3 fasıl açtık. Bu Türkiye’ye yönelik Merkel’in yaklaşımını göstermesi açısından önemlidir” dedi.
Yeni anayasa ve tutuklu milletvekilleri
Yeni anayasada üzerinde mutabık kalınan 60 maddeyle ilgili yapılacak AKP CHP görüşmesinin hatırlatılması üzerine Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Kapısı kapalı olanın kapısını çalmaya gerek yok. Arkadaşlarımız böyle bir arayış içinde değil. Çok önceden bir açıklama yaptık. Açıklamam neydi: ‘Üzerinde 4 partinin mutabık kaldığı 48 maddeyi süratle meclisten geçirelim, Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını devam ettirsin, fakat mutabık kalınan maddeleri geçirelim.’ Buna yanaşılmadı, bu süreçte 60 maddeye çıktı. Bu konuda da Sayın Kılıçdaroğlu bunları ‘meclisten geçirebiliriz’ dedi. 'Arkadaşlarımıza dedik ki görüşün. Eğer mutabıksak diğer siyasi partilerin katılıp katılmaması önemli değil, CHP ile birlikte meclisten geçirelim. Şu anda arkadaşlarım görüşmeden herhangi bir şey söylemeyeceğim. Herhangi bir noktada şart biz kabul etmiyoruz. Üzerinde mutabık kalınan anayasa maddeleri bunlardır. Bu maddeler üzerinde çalışma yapacağız. Yok ‘şunu da yaparsak’ böyle bir şey yok. Biz anayasayı konuşuyoruz. Herhangi bir şart öne sürmeden, bu 60 maddeyi görüşmeye varsalar devam ederiz. Yoksalar, bu maddelerle ilgili söyleyecek bir şeyimiz yok. Takdir Meclis Başkanı’nındır.”
Cenevre-2 Konferansı
Başbakan Erdoğan, Suriye krizinin ele alınacağı Cenevre-2 Konferansı’yla ilgili bir soru üzerine ise, “Dışişleri Bakanım Londra’dan döndü. Orada 11 ülke dışişleri bakanları olarak toplantı yapıldı ve toplantılar neticesinde bizim de üzerinde daha önce üzerinde durduğumuz konularda bir mutabakat sağlandı. Bu mutabakat üzerinden Cenevre-2’ye gidilecek. Çıkan ortak karar, özellikle Cenevre-2’de üzerinde durulacak konulardır. Şu anda bir geçici hükümetin kurulması noktasının karara bağlanmış olması önem arz ediyor. İkincisi Beşşar Esad gitmeden hiçbir adım atılamayacağı noktasında mutabakat var. Bir de Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin herhangi bir kararı olmadan karar verilemeyeceği yönünde bir mutabakat var. Burada Suriye’ye en uzun sınırı olan ülke Türkiye. Türkiye’nin süreç içinde yüklendiği bir yük var. 600 bine yakın Suriyeli sığınmacı kardeşlerimiz var. Cenevre-2’yi göreceğiz, umut ederiz ki hayırlı, sağlıklı bir karar çıkar” diye konuştu.