Tuğba Tekerek
Geçen yıl, 15 Temmuz’un ardından, “CIA ajanı” olduğu yönündeki isimsiz bir ihbar üzerine gözaltına alınan, daha sonra 1 dolar delil gösterilerek “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan NASA çalışanı, fizikçi Serkan Gölge’nin üçüncü duruşması 4 Temmuz’da yapıldı.
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, daha önce talep edilmiş olan, Gölge’nin Türkiye’ye geldiğinde telefonda kimlerle konuştuğu ve mesajlaştığına ilişkin HTS kayıtlarının geldiği, ancak bu kişiler arasında Bylock kullanan ya da ‘FETÖ’den soruşturulan kişiler olup olmadığına ilişkin analiz raporunun gelmediği görüldü.
Mahkeme, ilk duruşmada Hatay Emniyet Müdürlüğü’nden Serkan Gölge’nin Bylock uygulamasını kullanıp kullanmadığına dair bilgi istenmiş, bunun sonucunda Gölge’nin Bylock kullanmadığı tespit edilmişti.
“Deliller o kadar fason ki...”
4 Temmuz’daki duruşmada Serkan Gölge, “İddianamedeki tüm delillerin mesnetsiz ve çürütülmüş olduğunu, istenen HTS analiz raporunun herhangi bir şeyi değiştirmeyeceğini” belirterek, “Bu telefonu, Türkiye’ye geldiğimizde ben ve eşim, akrabalarımızı ve arkadaşlarımızı aramak için kullanırız. İnsanlarla konuşurken ilk sorduğumuz soru “Bylock’un var mı?” olmuyor” dedi.
Gölge, FETÖ kapsamında yaklaşık üç bin hâkim ve savcının hakkında işlem yapıldığını, bunlardan iki bininde Bylock tespit edildiğine de dikkat çekip “Kayıtlar incelense, benim konuştuklarımda 5 tane Bylocklu çıkarsa, hakim ve savcılarda 100 tane çıkacaktır” dedi.
Gölge’nin avukatı ise, hukuka göre delilden sanığa gidilmesi gerektiğini belirterek, “Dosyadaki deliller o kadar fason ki, delil bulunmaya çalışılıyor” dedi.
Gölge’yle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulu raporu da dosyada yer alırken, mahkeme heyeti rapordaki hesap hareketleriyle ilgili bilirkişi raporu istemişti. Duruşmada bu bilirkişi raporunun da gelmediği görüldü.
İhbarcı “sadece tahmin” demişti
Serkan Gölge, 14 yıl önce Fatih Üniversitesi’nden mezun olmasının ardından ABD’ye gidip, orada fizik doktorası ve doktora sonrası çalışmalar yapmış, saygın dergilerde makaleler yayımlamış, 4 yıl önce de NASA’da çalışmaya başladı. Türkiye’de tutuklanana kadar, Mars’a insanlı yolculuk projesinde çalışan Gölge, uzaydaki radyasyonun insan üzerindeki etkilerini hesaplayan ekipte yer alıyordu.
Evli ve iki çocuklu olan Gölge, her yıl olduğu gibi geçen yıl da Hatay’daki ailesini ziyarete geldiği sırada “CIA ajanı ve “kripto FETÖcü” olduğuna dair isimsiz bir ihbar üzerinde 23 Temmuz’da gözaltına alınmıştı. Daha sonra ihbarcının, Hatay’ın Aktepe köyünde yaşayan, Gölge’nin eniştesinin kardeşi olduğu ortaya çıkmıştı. Hayatında Gölge’yi bir iki defa gören ihbarcı, ikinci duruşmada verdiği ifadede, herhangi bir delili olmadığını, sadece şüphelerini dile getirdiğini söylemişti.
İhbarcı, televizyonda, eskiden Gülen cemaatinde yer alan Nurettin Veren’in “Biz adamlarımızı CIA’ye yerleştirdik” sözlerini duyduğunu belirtip, “Sanığın yurtdışına çıkması, ABD’de çalışması nedeniyle, yine tahmine dayanarak CIA’de çalışabilir diyerek ihbarda bulundum” demişti.
Bir dolarla ilgili olarak ise, Gölge bu paranın kendisine ait olmadığını söylerken, avukatı avukatı 1 doların polisler tarafından konmuş olabileceğini, 14 günlük gözaltı sırasında Gölge’ye 6 ‘yasadışı mülakat’ yapıldığını ve bu mülakatlarda MİT’ten olduğunu söyleyen kişilerin Gölge’ye “Bize çalış” dediğini aktarmıştı.
9 saat kelepçeyle bekletildi
Gölge, ilk duruşma öncesinde, adliyede 9 saat boyunca elleri kelepçeli olarak bekletildiği için, ikinci ve üçüncü duruşmaya cezaevinden video konferans sistemiyle katıldı. 8 Ağustos’dan bu yana tutuklu olan Gölge, 10 aydır tek kişilik hücrede tutuluyor.
Avukatı, duruşmada Gölge’nin cezaevinde koşullarına da dikkat çekerek “Bu beyne ülkemizin ihtiyacı var..(...) Ama orada adamın erimesi isteniyor” dedi.
Duruşmada Gölge’nin tutukluluğunun devamına karar verilirken, dava 19 Temmuz’a ertelendi.