T24 Haber Merkezi
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran'ın babası Arif Güran, kızının kaybolduğu gün ailesinden herkesin düğün davetiyesi dağıttığını belirterek, "Varsa da yakalansın. Kim olursa olsun, gözümün nuru olsa dahi benim kızıma elini uzatanın devlet o elini kessin. Ama somut delillerle, Nevzat bugün bir somut delildir; itirafçı değil, katildir" dedi.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuval içerisinde ve üstü taşlarla kapatılarak çalılıklarla gizlenmiş halde cesedi bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması 7 Kasım'da 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar'ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Narin'in babası Arif Güran, müşteki sıfatıyla yer aldığı iddianamede, evini de gören üs bölgesinin kamera görüntülerinin yer almadığını belirterek, şunları söyledi:
"Nevzat itirafçı değil katildir"
"Bu kurulan yer bu bölgenin emniyetini almak içindir. Eğer acaba burada bir terör eylemi olsaydı, bu kamera yine olmayacak mıydı? Olacaktı. Sebep nedir ki bu şu an burada 3 tane kamera olan askeri üs bölgesinin görüntüleri iddianamede yok? Ben burada Cumhurbaşkanıma, İçişleri Bakanıma, Adalet Bakanıma çağrıda bulunuyorum. 85 milyon insan benim kızımın dosyasını takip ediyor. Baro başkanı açıklama yapmış, '50 kişi geleceğiz' demiş. Seksen beş milyon kişinin gelmesini istiyorum. Değil 50 kişi, bütün illerin baro başkanlarının gelmesini istiyorum. Kızımın en son görüldüğü nokta, şurası. Orada küçük bir taş var. Zaten jandarma oraya 3 tane arkadaşını getirdi. Nevzat'ın evine 10-15 metre uzaklıkta. Ve o zaman hava 45 derece sıcaklığında, güneş tepede, kimse yok. Benim ailem hepsi dışarıda davetiye kartı dağıtıyor. Varsa da yakalansın, ben ilk gün dedim. Kim olursa olsun, gözümün nuru olsa dahi benim kızıma elini uzatanın devlet o elini kessin. Ama somut delillerle. Nevzat bugün bir somut delildir. İtirafçı değil, katildir. Normal bir kameradan yaklaştırın orayı. Şuradaki kamera benim bu evin rampasını nasıl almıyor? Eğer Nevzat gelmişse benim evime bellidir, Salim amcası gelmişse evime bellidir, eşim koşmuş da buraya kadar yüzünü kapatmışsa bellidir. İftirayla bir yere varılmaz. Yukarıda Allah var. Eğer iftira olsaydı ben ilk gün derdim ki ben bütün köyden şüpheliyim. İlk gün söyledim, dedim ki, 'Ben Allah'tan korkuyorum, bilmediğim bir şeyi insanlara iftira atmam' ve atmadım da."
"Tek delil evin karşısındaki kamera"
Arif Güran, tek somut delilin evin karşısında da gözüken askeri üs bölgesinin kameraları olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Askeri üs bölgesinin kamerası çıkarsa bu toplum da rahat bir nefes alır. Şu an tam Narin'in evindeyiz. Benim evim değil, benim kızımın evidir burası. Narin'in evidir. Ve burada 85 milyon insana sesleniyorum. Diyorlar ki, Narin için elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Buyurun, kamera karşıda. Eğer toplum gerçekten bunun çıkmasını istiyorsa, askeri üs bölgesinin kamerası karşıdadır. Herkes bu kamerayı istesin ve devlet bu kamera görüntülerini çıkarsın. Bu görüntüler iddianamede yok. Devlet benim kızımı çıkardı, Allah'a çok şükür en azından kızımın mezarı var. Bu kamera, 20 kilometreden bir insanın kim olduğunu gösteren bir kameradır. Buradan 500-800 metreden nasıl göremez? Ve bu delillerin en önemlisidir, somut delildir. Kanıtı karşıdaki kameradır ve iddianamede yok. Baro başkanları, 50 kişi davaya katılacaklar. Kabul etmiyorum, 85 kişi katılın, bu kamerayı isteyin. Kızımın gerçek katili kimse ortaya çıksın. Buna ne Nevzat, ne eşim, ne oğlum, ne toplum itiraz edebilir. Olaydan 8 gün sonra takılan kameraların görüntülerini TÜBİTAK’a gönderiyorlar. Avukatlar itiraz edip dilekçe vermişler ama toplumdan bunu istiyorum. Fenomenler, dünyayı sardınız, milyonlarca iftira attınız. Erkekseniz, adamsanız, bu kameranın görüntülerini isteyin. Vicdanlar rahatsız zaten. Türkiye'de bir ilk kez daraltılmış baz bu dosyaya girmiş. Burası benim yatak odamdır. Duvar kaç santim? 30 santim. Biri dışarıdan geçse, benim evimin içinde gözüküyor. Bu benim gözümde bir delil değil. Somut delil değil. Somut olan tek delil, Nevzat gibi yakalanan ve itiraf edendir. Eğer benim eşim, oğlum, ağabeyim ve diğerleri yapmışsa onlar için de somut delil nedir? Askeri üs bölgedir, havaalanındaki mobesedir. Kızımın tepeye çıkıp çıkmadığını göstersinler.
"Bitirdiler beni"
Benim evimin etrafında bir bahçe duvarı yok. Evimin arkasında da yol geçiyor. O iddianamede müştemilat geçiyor, orası tandır için yaptığım bir yerdir. Bu da benim ahırımdır. Bu da tandır için yaptığım yer, keşke yapmasaydım. Bu noktada bir insan durduğu zaman HTS burada mı gösterir? Bu kadar eminler mi HTS'nin 30 santimetre kaymamasından? Benim gözümde olan tek delil ve kanıt, evimin karşısındaki kameradır. Eğer Salim benim evimin arkasına gelmişse kamera görüyor. Nevzat benim evimin etrafına gelmişse kamera görüyor. Benim eşim evden çıkmışsa kamera görüyor. Bu da askeri üs bölgesinin kamerasındadır. Bu kameranın iddianameye girmesini istiyorum. Sözde Salim buradan yürümüş, buraya gelmiş. Benim çocuklarım nerede? Evimde uyuyor değil mi? İlk günden ve bugüne kadar söyledim. Bu duvarın kalınlığı ne kadar? 30 santim. Yani bu nokta, buradan oraya gidemiyor mu? Eğer bu HTS bu kadar iddialıysa, Türkiye'de bu kadar suç örgütlerini neden tespit edemiyorlar? Gitti geldi benim kızımın dosyasına mı girdi? Ben somut delil istiyorum. Ben bir babayım. Benim hayatım gitti. Benim canımı aldılar. Bitirdiler beni."
"Oğlum tabii ki annesini ve kardeşini savunacak"
Oğlu Baran Güran ile ilgili özellikle sosyal medyada yapılan paylaşımlarla ilgili de konuşan Arif Güran, "Baran, paylaşımlarını silmemiş, yalandır. Tabii annesini savunacak, tabii kardeşini savunacak. Ben biliyorum ki 85 milyon insan benim kızımın dosyasını takip ediyor. Evler yıkanmış, halılar yıkanmış dediler. İddianamede yok. Bu senaryoları biz geçtik. Bunlar bazı insanların verdikleri senaryolar" ifadelerini kullandı.
Anne Yüksel Güran'ın kan verdiği iddiası
Eşi Yüksel Güran'ın sağlık görevlilerine gidip kanını aldırması ile ilgili de konuşan Arif Güran, şunları söyledi:
"Ben aşağıdaydım. Ben şimdi benim görmediğim, bilmediğim bir şeye ben bir şey diyemem. Siverek'ten gelmişler, annesinden kan almışlar. Artık sağlık ocağına mı götürmüşler, ambulansta mı bilemiyorum. Tam olarak net bilmiyorum. Şeyhlerin kan istemesi, o da izinsiz verilmemiş. İzin alınarak verilmiş. Ben ilk başta demişim; insanlara iftira atmayacağım, ben Allah'tan korkuyorum. İnsanlar benim kanıma girmiş ama yine iftira atmayacağım. Ben bilsem yaşadığım bir olayı bilsem, zaten ben anlatırım. Alsınlar beni de götürsünler, ne olacak. Zaten ölü bir adam, ölü bir babayım. Allah hakkımızı bırakmasın. Tabii ki mahkemeye gideceğim. O insanların gözüne bakacağım, kızımı katlettiğini soracağım o insana."
"Eşim ve oğlumla telefonla görüşüyorum"
Cezaevindeki eşi ve oğluyla telefonla görüştüğünü söyleyen Arif Güran, şöyle konuştu:
"Cezaevinde yaklaşık 7-8 kişi aileden var. Benim inancım ve görüşüme göre bu insanların öyle bir şey yapmayacaklarını bildiğim için gitmemişim. Eşimle ve oğlumla telefonla görüşmüşüm. O da doğal. Benim hakkım olan bir şeydir. Yani bir insan eşiyle çocuğuyla konuşmuyorsa, 'Baba bunlardan şüpheleniyor' diyecekler. Eşim 'Allah hakkımızı bırakmasın' diyor, 'Canımızı aldılar, ruhumu alıyorlar' diyor. Rabb'im kim bunu kim bizim başımıza getirmişse, misliyle onların başına getirsin." (DHA)
Şimdiye kadar kim, hangi ifadeyi verdi, çelişkiler neler?Narin cinayetinde korkunç itiraflar: "Bunu yok edeceksin, sana 200 bin lira veririm, aileni düşün" Narin’in annesinin ifadesi ortaya çıktı: “Narin seni ve amcayı gördüğü için mi öldürdünüz?” Narin Güran cinayeti: Salim Güran'a yöneltilen sorular ortaya çıktı Narin’in yengesi Hediye Güran tutuklandı, ifadesi ortaya çıktı: Aile toplantısı ve ilişki sorgusu Narin'in eniştesinin ifadesi ortaya çıktı: Kolluk görevlilerini yanılttığım için pişmanım Kimler, hangi suçlamalayla tutuklandı?Soruşturma kapsamında Narin’in amcası köy muhtarı Salim Güran, 2 Eylül günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. Cesedi dereye gizlediğini itiraf eden Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de 'Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 13 Eylül’de ise anne Yüksel Güran (44), ağabey Enes Güran (18), amcası Fuat Güran (42), kuzeni Muhammed Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı. 17 Eylül'de de Narin’in yengesi, tutuklu amca Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran, 'kasten öldürmeye iştirak' suçundan tutuklandı. |
Narin'in kaybolduğu 19 günde neler yaşandı?Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Saat 13.50’de evden çıkarak Kur'an kursuna giden Narin Güran, o gün en son 18.47’de görüldü. Evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aradı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bunun üzerine bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi'nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerinden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesin alındı. Ayrıca 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı. Öte yandan, Narin'in kaybolmadan önceki son görüntüleri okulun güvenlik kamerasına yansıdı. 21 Ağustos'ta saat 15.15'i gösteren görüntülerde, Narin'in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılıp, tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği anlar yer aldı. Arama çalışmalarında 22 Ağustos'ta Güran ailesinin evine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos'ta ise 2 kilometre mesafede 2 farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin Güran'a ait olmadığı belirlendi. Siyasetçilerden sanatçılara, gazetecilerden yazarlara; Narin'in ölümüne sosyal medyada büyük tepki! Soruşturma kapsamında Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin'e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında bu kez Narin'in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi'nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran'ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin'in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. Çalışmalar kapsamında ayrıca mahalle mezarlığında, özellikle yakın zamanda defnedilenlerin mezarları olmak üzere soruşturma savcısı eşliğinde jandarma tarafından yer altı görüntüleme cihazı ile arama yapıldı. Ancak herhangi bir bulguya rastlanmadı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, önceki gün de mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çalışma yaptı. Ekiplerin 8 Eylül sabahı yürüttüğü arama çalışmalarında, Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cesedine ulaşıldı. Mahalleye giriş çıkışlar yasaklanırken, 19’uncu günde bulunan Narin’in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Narin nasıl öldürüldü: Ön otopsi tutanağı ortaya çıktı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, bir cumhuriyet başsavcıvekili ile üç cumhuriyet savcısı olmak üzere dört savcı görevlendirildi. Soruşturmada kapsamında ilk önce 21 kişi gözaltına alındı, elde edilen deliller sonrası bu sayı 24'e yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında Narin'in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, iki ağabeyi, üç amcası ve 2 Eylül’de ‘kasten öldürmek'ten tutuklanan köy muhtarı amcası Salim Güran’ın eşini de yer aldı. Daha önce gözaltına alınan ve kolundaki ısırık izinin Narin'e ait olmadığı belirlenerek serbest bırakılan 18 yaşındaki Enes Güran da bir kez daha gözaltına alındı. Diyarbakır'dan İstanbul'a binlerce insan Narin için eylemde: Narin'in hesabını soracağız Derede cansız bedeni bulunan Narin’in arkadaşlarıyla olan yeni görüntüsü ortaya çıktı Narin'in cesedinin götürüldüğü Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'ndaki (ATK) otopsi işlemine ise 14 uzman katıldı. Otopsi işlemleri yaklaşık 11 saat sürdü. Bulunduğı çuvalda, Narin’e ait eşyalar, Kuran kursu için yanında taşıdığı 'Elif Ba', çantası ve terliklerinin olduğu ve cesetin de deformasyona uğradığı belirtildi. Tutuklanan amca Salim Güran'a ait olan ve Narin'e ait DNA'nın tespit edildiği otomobil ise yeniden incelenmek üzere jandarma tarafından götürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Adalet Bakanı Tunç'un, gözaltı işlemlerinden önce yaptıkları açıklamalarda aileye başsağlığı dilememesi dikkati çekti. Narin'in cesedini amca ile birlikte çuval içine koyup dereye bıraktığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Savcılıkta ifade değiştiren Bahtiyar, amca Salim Güran'ın "Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm" diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü. Soruşturma kapsamında Narin’in amcası köy muhtarı Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. İtirafçı Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de 'Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 13 Eylül’de anne Yüksel Güran (44), ağabey Enes Güran (18), amcası Fuat Güran (42), kuzeni Muhammed Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı. 17 Eylül Narin’in yengesi, tutuklu Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran, 'kasten öldürmeye iştirak' suçundan tutuklandı. |