HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, “Türkiye’nin esas şimdi liberalizme ihtiyacı var” başlıklı yazısından sonra bir milletvekilinden gelen, "Medyadaki son liberallersiniz. Kelaynak kuşları gibi kaldınız" sözlerini değerlendirdi. Alçı, "Liberal olmanın, özgürlükçü olmanın temel şartı ister Kemalizm, ister Gülenizm, ister ABD adına olsun, her türlü askeri ya da yargısal darbeye karşı çıkmaktır" dedi.
Alçı'nın "NATO Sözleşmesi’nde eksik olan madde" başlığıyla ;(20 Kasım 2017) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Çarşamba günü yayınlanan “Türkiye’nin esas şimdi liberalizme ihtiyacı var” başlıklı yazımdan sonra hem iktidar partisinin hem de anamuhalefet partisinin önemli iki isminden iki ayrı mesaj aldım. Ne kadar ilginç, ikisi de değişik kelimelerle aynı şeyi söylüyorlardı. Biri, “Sen ve eşin dışında liberalizmi ana akım medyada savunan kalmadı. Son Mohikanlar gibisiniz” diye yazmıştı. Diğeri ise “Medyadaki son liberallersiniz. Kelaynak kuşları gibi kaldınız” diyordu.
Bu mesajlarda iğneleme mi, yoksa övgü mü var anlayamadım ama işin özü doğru. Keşke hem iktidar hem anamuhalefetten daha fazla kişi liberal demokratik değerleri savunsa... Bu, Türkiye’nin geleceği için çok daha iyi olur. Ancak maalesef iki taraf da buna yanaşmıyor. Evet, biz kelaynak kuşları ya da son Mohikanlar gibi kalsak da liberal demokrasiyi ve liberal ekonomiyi savunmaya devam edeceğiz. Bir avuç olduğumuzun farkındayım. Kamusal karşılığı olan liberal-demokrat sayısı çok az ama bu ülkenin özgürlüğe ve hukuka her şeyden çok ihtiyacı var.
Yalnız şunu da hatırlatmam gerek: 17-25 Aralık darbe teşebbüsünü ABD destekliyor diye kendileri de alenen desteklemiş ve hâlâ özeleştiri yapmayarak pişkinliğe devam eden sahte liberal parti başkanları var. Hem bu darbeci tavırları yüzünden meczup hale düştüler hem de hâlâ utanmadan liberalizm adına konuşmaya ve sağa sola saldırmaya kalkıyorlar. Kimse de bunlarla ilgilenmiyor.
Liberal olmanın, özgürlükçü olmanın temel şartı ister Kemalizm, ister Gülenizm, ister ABD adına olsun, her türlü askeri ya da yargısal darbeye karşı çıkmaktır. Büyükada gibi, Sözcü gibi, Cumhuriyet gibi, Berberoğlu gibi özgürlükleri ihlal eden davalara karşı hukuku savunmaktır. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.