HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, İstanbul Beyoğlu'nda Faslı bir kadını darp eden taksicinin serbest bırakılmasına bugünkü köşesinde tepki gösterdi.
Alçı, "Faslı bir kadın müşteriye önce hakaret eden, kadın tepki gösterince tokat atan, daha sonra taksisinden indi diye yerde yumruklayan ve cebinden zorla parasını alan taksi şoförü önce savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Bu feci olayın görüntüleri basına yansıyınca hakkında yeniden gözaltı kararı çıkarıldı. Ki bu son derece isabetli bir karardı. İnsanlıktan ve uygarlıktan nasibini almamış bu erkek şiddet eylemcisi, Çağlayan Adalet Sarayı’na getirildi ve sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartı ile yeniden serbest bırakıldı! Görüntüler var. Yumrukluyor, yerlerde sürüklüyor, cebinden zorla parasını alıyor. Açık darp ve soygun. Böyle bir vandal, böyle bir cani nasıl serbest bırakılır?" diye sordu.
Alçı, "Üstelik ikinci kez gözaltı kararı verildikten sonra aynı hata nasıl tekrar yapılır? Acaba barbarca saldırı gören kadın, Faslı bir Arap olduğu için mi bu salıverilme kararı?" düşüncesini dile getirdi.
Alçı, "Şayet o vandal, bizler gibi bir Türk kadınına aynı şekilde saldırmış olsaydı kesinlikle tutuklanırdı. Çünkü o noktada Türkiye’nin kadınları olarak gerçek bir dayanışma içindeyiz ve çok şükür haklı tepkiyi hep birlikte gösteriyoruz. Fakat maalesef genel olarak göçmenler özel olarak Suriyeliler ve diğer coğrafyalardaki Araplar mevzubahis olunca birçok ilerici geçinen kadın yazar bile ırkçı ve dışlamacı hatta küçümseyici bir yaklaşım sergiliyor. O kadınlar türlü bahanelerle aşağılanıyor." ifadesini kullandı.
Alçı yazısında şunları kaydetti:
"Halbuki cadde ortasında güpegündüz bir kadını yumruklayan ve tekmeleyen bir adam serbest kalırsa biz bu ülkenin kadınları, gençleri, çocukları nasıl rahatça sokaklarda yürüyebiliriz? Kendimizi nasıl güvende hissedebiliriz?
Darp edilen kadına ulaşmak için Fas’ın İstanbul Başkonsolosu M’hammed Ifriquine’i aradım.
İfriquine olaydan büyük üzüntü duyduklarını, kadını aradıklarını ancak henüz bulamadıklarını söyledi.
Halen aramaya devam ediyorlarmış. Aileye ya da yakınlara ulaşana kadar herhangi bir yorum yapmak istemedi Başkonsolos.
Bu ülkede adalet duygusunu güçlendirmek için o vandalın yeniden bulunup tutuklanması şart.
Aksi takdirde hem kadına karşı şiddetin bu kadar yüksek olduğu Türkiye’de kadın düşmanlarını cesaretlendirmiş hem de ülkemizde yaşayan yabancı uyruklu insanların duygularını rencide etmiş oluruz…"
Yazının devamı için tıklayın