Myanmar'ın başkenti Nepido'da (Naypyitaw) polis, darbe karşıtı gösteriler için toplanan on binlerce kişiyi dağıtmak için tazyikli su kullandı. Askeri yönetim, devlet televizyonundan okunan bildiride göstericileri, kamu güvenliğini ya da "hukukun üstünlüğünü" tehdit etmeleri halinde, harekete geçileceği yolunda uyardı.
Pazartesi sabahı, sokak protestolarının üçüncü gününde halk, Kasım ayındaki son seçimi kazanan ve darbe sonrası tutuklanan Ulusal Demokrasi Birliği lideri Aung San Suu Kyi'nin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Halk, evlerinden tencere tava çalarak protestoculara destek verdi.
Başkent Nepido dışında Mandalay ve Yangon şehirlerinde de protestolar için büyük kalabalıkların bir araya geldi.
Protestocuların arasında öğretmenler, banka ve kamu çalışanları ile avukatlar da yer aldı. Yaklaşık 1000 öğretmen ise ülkenin en büyük şehri Yangon'un bir kasabasından şehir merkezine doğru yürüdü.
Aktivist Min Ko Naing, "Hükümet çalışanlarından Pazartesi'den itibaren işe gelmemelerini talep ediyoruz" diyerek genel grev çağrısı yaptı.
Başkentte kalabalığı dağıtmak için polisin tazyikli su kullandığı gösterilerde bazı göstericilerin yaralandığı bildirildi.
BBC'ye konuşan protestoculardan Kyaw Zeyar Oo, kalabalığın tamamen barışçıl gösteriler yaptığını söyledi.
Pek çok internet kullanıcısı genel grevi internet üzerinden örgütlemeye çalışıyor. Ancak ülke genelinde yaygın olarak kullanılan Facebook, Twitter ve Instagram'a da erişim engeli getirildi.
Bu engel ülke tarihindeki en büyük gösterilerin yapılmasına engel olmazken internet kullanıcıları VPN kullanarak erişim engelini aştı.
İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesinde yer alan haberde 23 yaşındaki bir eylemci, "Ordu sosyal medyayı ve interneti engellediğinde, yapabileceğimiz tek şey sokaklara çıkmaktı" diye konuştu.
AFP haber ajansına konuşan 28 yaşındaki bir konfeksiyon işçisi Hnin Thazin ise "Bugün normal şartlar altında iş günü. Ama maaşlarımız kesilse dahi çalışmayacağız" diye konuştu.
https://twitter.com/rshorsey/status/1358623402290860034
Göstericiler, protestolar esnasında ellerinde "Liderlerimizi serbest bırakın", "Oylarımıza saygı gösterin", "Askeri darbeyi reddedin", "Demokrasiyi kurtarın" yazılı döviz ve pankartlar taşıdı.
BBC Güney Doğu Asya Muhabiri Jonathan Head, hafta sonu gerçekleştirilen büyük mitinglerin, darbe karşıtı eylemlere yeni bir ivme kazandırdığını aktardı. Eylemlere liderlik eden bir kişinin olmadığını vurgulayan Head, protestoların spontane gerçekleştiğinden bahsetti.
Ülkenin askeri yönetiminden henüz protestolara dönük bir yanıtın gelmediğini vurgulayan Head, polisin göstericilere nasıl müdahale edeceği konusunda kafa karışıklığı yaşadığını ifade etti.
Muhalefet partilerinin Kasım ayında yapılan seçimlerin şaibeli olduğu yönündeki asılsız iddialarını destekleyen ordu, geçtiğimiz hafta yönetime el koydu.
Seçim Kurulu ise iddiaları destekleyecek herhangi bir kanıtın olmadığını bildirdi.
1 yıl boyunca sürecek olağanüstü hal ilan edilen ülkenin yeni lideri de Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing oldu.
Aung San Suu Kyi dahil olmak üzere iktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliği'nin (NLD) önde gelen yöneticileri ev hapsinde tutuluyor.
- Myanmar'da ordu yönetime el koydu, ülkenin lideri Aung San Suu Kyi gözaltına alındı
- Myanmar'da ordu neden darbe yaptı, bundan sonra ne olacak?
Analiz: Gidişat hayra alamet değil
Jonathan Head - BBC Güney Doğu Asya muhabiri
Cunta, devlet televizyonu aracılığıyla halkı, kamu güvenliğini ve hukukun üstünlüğünü tehdit edilmesi durumunda harekete geçeceği konusunda uyardı.
2007'de Safran Devrimi sonrası da cunta karşıtı protestolarda yetkililer benzer uyarıları yapmış, ardından da gerçek mermilerle göstericilerinee ateş açmıştı. Çok sayıda kişi protestolar sırasında hayatını kaybetmişti.
Bu elbette farklı bir dönemdi. Sosyal medya, internet ya da cep telefonları yoktu. Bu kez ise sosyal medya kanallarına erişimin engellenmesine rağmen gösteriler Facebook'da canlı yayımlanıyor.
Peki ordu gücünü yeniden göstermek adına silahlı gücünü kullanabilir mi?
Gidişatın pek hayra alamet olduğu söylenemez. İktidarı ele geçiren generaller, Aung San Suu Kyi'yi koltuğundan indirerek doğru şeyi yaptıklarına inanıyor gibi görünüyor. Hatta kendileri yerine göstericilerin disiplinsizlikleriyle demokrasiye zarar verdiklerini düşünüyor.