Gündem

'Musul'da Ezidileri PKK kurtarıyor'

Amed Gökçen: PKK, çok daha öncesinden Ezidilerle sağlıklı bir temas kurdu. İlk günden itibaren o bölgeye güç aktardı

14 Ağustos 2014 16:57

Ezidiler üzerine çalışmalarıyla bilinen araştırmacı Amed Gökçen’e göre Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e çok yaklaşan IŞİD’in durdurulmasında büyük katkısı olan PKK, önümüzdeki dönemde Irak’ta önemli bir siyasi aktör haline gelecek. Gökçen, Musul’da Ezidiler gibi Türkmenlerin de PKK ile doğrudan temas haline olduğunu da belirtiyor.

Amed Gökçen, Türkiye’de Ezidileri en iyi tanıyan ve Ezidilerle ilgili gelişmeleri yakından takip eden araştırmacılardan biri. “Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler”, “Abede-i İblis: Yezidi Taifesinin İtikadı, Adatı, Evsafı” başlıklı iki kitabı yayına hazırlayan Amed Gökçen, Philip G. Kreyenbroek’un “Ezidilik” başlıklı ünlü eserini de Damla Tanla ile birlikte Türkçeye kazandırdı. Gökçen ile Musul’da yaşanan gelişmelerden yola çıkarak, Ezidilerin durumu ve geleceği, Irak Kürdistanı’nda yaşanacak muhtemel gelişmeler hakkında bir söyleşi yaptık. Gökçen’e göre Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e çok yaklaşan IŞİD’in durdurulmasında büyük katkısı olan PKK, önümüzdeki dönemde Irak’ta önemli bir siyasi aktör haline gelecek. Gökçen, Musul’da Ezidiler gibi Türkmenlerin de PKK ile doğrudan temas haline olduğunu da belirtiyor. 

Agos gazetesinden Ferda Balancar’ın Amed Gökçen ile yaptığı söyleşi şöyle:

Musul, Ezidiler için çok önemli bir bölge. Musul’un önemi, Ezidi nüfusun bölgedeki yoğunluğundan mı geliyor?

Musul, Ezidiler için çok önemli bir yer ama bu önem nüfustan gelmiyor. Eğer nüfusu kriter alacaksak en önemli yer Almanya, zira Ezidilerin büyük çoğunluğu orada yaşıyor. Nüfustan öte Musul’da yaratılmış bir dini kültür var. Aslında Irak, Ezidiler için çok önemli bir ülke. Ezidi dini yapısı Irak’ta ikâmet eden ruhbanlar tarafından kontrol ediliyor. Ayrıca tüm Ezidi dini yapısının bu coğrafyada üretildiği de söylenebilir. Musul bu anlamda en önemli yer değil. Birkaç önemli Ezidi azizinin türbesi var Musul’da, o kadar. Asıl önemli yer Laleş ki orası Ezidiliğin dini merkezi kabul edilir. Laleş ise Musul’dan ziyade Duhok’a yakındır. Duhok’a 40 km. uzaklıktadır. Aslında Ezidiler, Musul’un içinde de yaşamıyordu. Musul’un ilçesi olan Şengal’de yaşıyorlardı. Üstelik Şengal’e yakın bölgelerde Ezidiler dışında, Kakailer ve Şabaklar gibi başka etnik-dini topluluklar da yaşıyor. Üstelik bu topluluklar, Ezidiler kadar bilinmediği için onların ne olduğundan kimsenin haberi yok. Ezidi nüfusunun Irak’ta oldukça fazla olması, Avrupa’da hatırı sayılır bir Ezidi diasporası bulunması ve neredeyse tüm Kürt siyasi gruplarının Ezidiler üzerinden politika yapıyor olması sebebiyle, Ezidiler daha görünür hale geldi.

Şengal ve çevresinde ne kadar Ezidi var?

30 bin civarında Ezidi bir nüfus var, Musul genelinde. Bunun da çok büyük kısmı Şengal civarında yaşıyor.

IŞİD’den kaçan Ezidilerin açlıktan ve susuzluktan dağlarda öldüğü haberleri doğru mu?

Açıkçası her gün düzenli olarak görüşüyorum ama açlıktan ve susuzluktan ölümler olduğuna dair bana hiçbir bilgi gelmedi. Ama bundan daha vahimi var. Yüzlerce Ezidi kadını IŞİD militanları tarafından alıkonulmuş. Üç gelini IŞİD militanları tarafından kaçırılmış bir Ezidi ile konuştum. Şengal’den arabayla  kaçarken yolları kesilmiş. Arabadaki IŞİD militanları, üç gelini için “Ya bunları bize verirsiniz ya da hepiniz ölürsünüz” demişler. Bazı Ezidi köyleriyle irtibat kesilmiş durumda. Oralarda neler yaşanmakta olduğunu bilmiyoruz bile. Benim konuştuklarım IŞİD geldikten sonra Şengal’i terk edenlerdir. Bir de kaçamayanlar var ve onlara ne olduğunu bilmiyoruz. Konuştuğum kadarıyla ciddi bir açlık tehlikesi var. Ancak şunu da eklemek gerekiyor; Şengal Ezidilerin en alt sınıfının yaşadığı bir bölge. Geçim kaynakları, hamallık, inşaat işçiliği gibi gündelik işlerdir. Neredeyse çöle yakın Şengal’de ekilebilecek arazi de yoktur. Hayvancılık da zayıftır. En acı olanı; Şengalli Ezidiler, paraları olmadığı için gidemediler. Biraz parası olanlar, arabası olanlar zaten IŞİD gelmeden gittiler. Kalanlar gidecek maddi güçleri olmayanlardır. Eğer bu insanların Irak’ta sahibi olsaydı, o insanları oradan çıkartmak büyük bir külfet olmazdı. Musul petrollerine gözlerini dikenler, orada yaşayan Ezidiler için hiçbir şey yapmadılar. Şu anda o kadar büyük bir travma yaşıyorlar ki… Çünkü Ezidiler ‘72 ferman’ dedikleri katliamlarda hep bunu yaşamışlardır. Evliya Çelebi’de de okursunuz. Laleş’e saldırırlar. Erkekleri öldürürler. Kadınlar ise başka erkeklerin eline geçmemek için kendini dağdan atarlar. Yüzlerce yıldır yaşanan şey yeniden yaşanıyor. Aynı zihniyet, aynı kafa geliyor, erkeklerini öldürüp kadınlarını kaçırıyor. Şengallilerin de çoğu Diyarbakırlıdır. Diyarbakır’dan, Beşiri’den buralara gelmişlerdir. Diyarbakır, Beşiri ve Mardin’de Midyat ile çevresi Ezidilerin tarihsel olarak yaşadıkları bölgedir. Bu bölgeye ‘Xalıtan’ diyorlar. Eğer bir Ezidi “Şarki’yim” diyorsa, çok büyük ihtimalle Urfalıdır. Viranşehir, Siverek civarlarındandır. Kadınlarının kaçırılması, mallarına mülklerine el konulması sonucunda buralardan dünyaya dağıldılar. Kafkas ülkelerinden, Avrupa’ya hatta Sibirya’ya kadar yayıldılar.

Peki Laleş’in de içinde bulunduğu Irak Kürdistanı’nda durum nasıldı? Ve bugün nasıl?

Oldukça olumlu bir hava esiyordu. Ezidiler, KDP’ye her zaman bütün güçleriyle destek oldular. Ancak bugün gelinen noktada “KDP bizi neden sattı?” diye soruyorlar.

Bu “satma” meselesi mi yoksa KDP’nin IŞİD karşısında gücünün yetmemesi mi söz konusu?

KDP askeri olarak IŞİD’le zaten başa çıkamazdı ama KDP’nin yaptığı çok ciddi bir hata var. KDP o süreçte PKK bölgeye girmesine izin vermedi. IŞİD, yıllardır orada zaten. Ama son günlere kadar PKK’nin bölgeye girmesine izin vermeyen KDP, IŞİD’in resmi olarak görünür olmasından, en çok etkilenen siyasi hareket oldu. IŞİD şimdiye kadar neden oraya gelmedi asıl bunu sormalı. IŞİD, kurduğu Sünni ittifakla ağırlığını koydu. Barzani buna gücünün yetmeyeceğini anladı ve Musul’dan çekilip Kerkük’e gitti. Tarihsel olarak Kerkük’ü korumasını anlıyorum ama tarihsel meseleleri tarihsel yapan şey aynı zamanda insanlardır. Kerkük’e giderken gözden çıkardığın Musul çevresinde on binlerce Kürt var ve KDP bu Kürtleri gözden çıkarmış oldu. En azından böylesi bir izlenim yaratıldı. Kürtleri gözden çıkararak Kürdistan’ı koruyamazsın. Kerkük’ü korurken, Musul’u korumaya gücün yetmese de oradaki Kürtlerin oradan çıkmasını sağlayabilirdin. KDP bunu da yapmadı. Asıl büyük stratejik hata buydu. Ama bu, KDP’ye de pahalıya patladı. IŞİD, Erbil kapılarına dayandı. Bu, KDP’nin ne kadar stratejik bir hata yaptığını gösteriyor. KDP’nin hayal ettiği Kürdistan artık mümkün değil. KDP’nin merkezinde olduğu Kürdistan artık mümkün değil. Artık başta PKK ve Goran olmak üzere başka siyasi aktörler de Irak Kürdistanı’nda önemli bir aktör olacak.

PKK’nın Irak ve Musul siyasetini nasıl değerlendiriyorsun?

PKK, çok daha öncesinden Ezidilerle sağlıklı bir temas kurdu. İlk günden itibaren o bölgeye güç aktardı. KDP bundan hoşlanmasa da boyun eğmek zorunda kaldı. PKK uzun bir süredir askeri ve siyasi gücünü Irak’a aktarmak istiyor. Irak’ta askeri gücün yoksa siyaset yapamıyorsun. Ama bu askeri güç dağda olmuyor. Şehirde olmalı. PKK da Irak’ta şehirlere girmek istiyor ama KDP buna izin vermiyordu. Bu Şengal meselesinden sonra KDP, PKK’yi artık engelleyemez. Mahmur kampında PKK’nin sınırlı bir askeri gücü vardı. Ama bugün bütün Mahmur’a hâkim oldu. Şengal’de ise hemen hemen hiç yoktu PKK. Şimdi ise Şengal çevresinde her gün bir yeri ele geçiriyor. Artık PKK Irak Kürdistanı’nın merkezine yürüyor. PKK Ezidilerle, Türkmenlerle doğrudan ilişkide. KDP, bugün en büyük siyasi rakibi PKK ile komşu oldu. Mahmur’un IŞİD’den kurtarılmasında PKK büyük rol oynadı. KDP ile savaşan IŞİD, KDP’nin siyasi rakibi değil.

KDP’nin asıl siyasi rakibi PKK, Musul ve Mahmur’da gösterdiği askeri başarıyla çok önemli bir ilerleme sağladı. Düne kadar Musul Ezidilerinin hiç bilmediği, tanımadığı PKK onları şu anda kurtarıyor ve bunun siyasi getirisi olacak. Bu yayılma Erbil’e uzanamasa da Irak Kürdistanı’nın genelinde PKK’nin yükselişine şahit olacağız.

Gelecek öngörün nedir?

Öncelikle Musul ve Şengal Ezidileri yersiz kaldılar. Bunların bir daha oraya geri dönme ihtimalleri sıfır. Ne Bağdat, ne de Erbil yönetimi bir şey yapıyor. Çoğu Duhok, Zaho gibi yerlerde akrabalarının yanında kalıyor şimdilik. Bunların çoğu Türkiye’ye gelecek. Çünkü ne Rojava, ne de yakın bölgede yerleşebilecekleri bir yer yok. Türkiye’ye geldiklerinde asıl sorun da orada başlayacak çünkü bu insanlar Müslüman değil. Bu insanları Mardin’e götürüp yerleştiremezsiniz. O yüzden birçok Ezidi, gelecek Ezidileri boşaltılmış Ezidi köylerine yerleştirebilmek için dernek kurmaya çalışıyorlar.

 

Ezidiler, Ermenistan’dan Sibirya’ya
kadar yayılmış  durumda

 

Ezidi toplumu içinde sosyal dayanışma ağları zayıf mı?

Aslında zayıf çünkü birbirlerini tanımıyorlar. Çok dağınık bir şekilde yaşıyorlar. Ermenistan, Gürcistan’dan Suriye’ye, Sibirya’dan Almanya’ya kadar çok geniş bir coğrafyada yayılmış durumdalar. Nüfüs olarak dünya genelinde en fazla bir milyon Ezidi var.

Dil birliği var mı?

Evet, Kürtçenin Kırmanci lehçesini konuşuyorlar. Ancak zaman içinde kültürel farklılıklar ön plana çıkmış. Almanya’da bir şeyler yapılmaya çalışılıyor ama sadece para toplamakla hiçbir şey yapamazsınız. Ezidilerin en alt sınıfı olan Şengallilere sadece para toplayarak yardımcı olamazsın. Onların yaşam alanları Şengal ve tek istekleri oraya dönmek ama o da artık mümkün değil.