Özel Dosya

Mustafa Balbay'ın tartışılan günlüğü

18 Mart 2009 02:00
Tempo24

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanması “gazetecilik gereği tutulan notlar, gazetecinin topladığı bilgiler tutuklamaya delil sayılır mı” tartışmasını doğurdu.

Tartışmadaki iki karşıt cephe de “gazetecilik faaliyetinin tutuklama gerekçesi sayılamayacağını” vurguladı. Ancak bu tutuklamanın sağlam hukuki dayanaklara sahip olabileceğini söyleyen taraf, Balbay’ın “gazetecilik faaliyeti sergilediği için değil, darbe girişimlerine adı karıştığı için cezaevinde olduğunu” iddia etti.

Bu tartışmanın sağlıklı bir zeminde yapılabilmesinin tek koşulu, Mustafa Balbay’a atfedilerek el konulan ve soruşturma makamlarının yanı sıra Cumhuriyet gazetesince de tutuklamanın temel dayanağı olarak görülen günlük düzenindeki notların taşıdığı içeriğin bilinmesiydi.

Günlükler, ikinci Ergenekon iddianamesinin dayanaklarından birisi olarak değerlendirilmiş bulunuyor.

Söz konusu günlükler, soruşturma makamlarının kayıtlarına göre “Balbay’a ait Casper marka dizüstü bilgisayar içerisinden çıkan Western Digital marka, seri numarası WMAM9EF31256 olan bilgisayar hard diskinde yapılan incelemede” görülen farklı kaydedilmiş dosyaların birleştirilmesiyle oluşturuldu.

Tempo24’ün ulaştığı birleştirilmiş dosya, toplam 334 bin 882 –boşluklu- vuruştan oluşuyor.
Soruşturma makamlarınca Mustafa Balbay’a atfedilerek ele alınan günlükte her diyaloğun dibine “DEĞERLENDİRME” başlığı altında, görüşmede geçen isimler, rumuzlar, tarihler ve olaylar konusunda bilgiler düşüldüğü görülüyor.

Özü bozmayan teknik birkaç ayıklama dışında aynen yayımladığımız bu “değerlendirme” dipnotlarının araştırmaya dayalı oldukları anlaşılmakla birlikte, yer yer kesinlik taşımayan ancak kuvvetle vurgulanan tahminler olarak metine eklendiğini belirtelim. Birçok isim ve rumuzun metinlerin akışından net olarak anlaşıldığını, ancak az sayıdaki bazı dipnotlarda hataya düşülmüş olma olasılığının bulunduğunu da not edelim.


Başlıklar günlükleri çarpıtmadan özetliyor

Tempo24, bu dosyanın, yukarıda değinilen tartışmaya ilişkin olan bölümlerini, metinlerdeki imlaya ve içeriğe dokunmadan yayımlıyor.

Dosya, bu kadar uzun bir metin karşısında Tempo24 okurlarını yıldırmama amacına yönelik bir ara başlık düzenlemesiyle hazırlandı. Birazdan göreceğiniz metin hakkında, sadece ara başlıkları okuyarak birkaç dakika içinde “çarpıtılmamış, abartılmamış, çok genel bir kanaat” edinebilirsiniz.


Günlükte neler var?

Soruşturma makamlarınca Mustafa Balbay’a atfedilerek değerlendirilen günlüklerin “gazetecilik faaliyeti tutuklama delili olabilir mi” – “tutuklama gerekçesi gazetecilik değil” tartışmasına ışık tutabilecek çok kuvvetli ifadeler taşıyan bir içeriği bulunuyor.

Notlarda “darbe girişimi” konusunda, daha önce Nokta dergisince ortaya çıkarılan “Sarıkız” ve Ayışığı” planlarında da ön sırada yer alan (dönemin) Jandarma Genel Komutanı Şener Erguygur’un adı öne çıkıyor. Ancak AKP Hükümeti için demokratik yolların tükendiği düşüncesinin Eruygur ile sınırlı olmadığının, çok sayıda generale atfen darbe eğilimi ifadesinin yer aldığının altını çizelim.

Konuşmalarda genellikle “bir numara”, “birinci” ve “tepedeki” olarak anılan dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün darbe eğilimi taşıyan isimlerce ağır ifadelerle anıldığı dikkat çekiyor. Özkök’e yöneltilen sıfatlar arasında “molla”nın da bulunduğunu belirtelim.

Günlüklerde, “1” olarak anılan Genelkurmay Başkanı Özkök ile “59” olarak anılan Erdoğan liderliğindeki 59. Hükümet’in aynı anda gitmesi gerektiği, “30-60 gün içinde harekete geçileceği” gibi çarpıcı diyaloglar da yer alıyor.


Gazetecilerin durumu ne?

Günlüklere göre, darbe niyetini saklamayan Şener Eruygur’a “Paşam, sizin bir numara ile kafanızdakileri yapmanız çok zor” diyen, generallerin Hilmi Özkök’e giderek “sizinle olmuyor” demesini öneren bir gazeteci var.

Diyaloglar, darbe olduğunda Eruygur’a “Kara Kuvvetleri Komutanı olacağını” söyleyen gazetecilerin de olduğunu gösteriyor. Ancak günlükler bu diyaloglardaki gazetecilerin adlarını içermiyor.

Tartışmanın odağında bulunan isim olan Mustafa Balbay’ın askerlerle yaptığı görüşmelerdeki diyaloglar ise, kendisine atfedilen bu günlüklerde en uzun bölümleri oluşturuyor.

Yayımladığımız dosyanın ardından doğacak tartışmada, tavırların “bunlar ikinci darbe günlükleridir” görüşünden “yapılan gazetecilik faaliyetidir” iddiasına kadar uzanabileceğini öngörüyoruz.

Hukuki sürece elbette yargı karar verecek. Ancak mesleğimiz açısından da önem taşıyan ve Türkiye gündemine oturan bu tartışma için yegâne sağlıklı zemini oluşturacak bu notlarla sizi baş başa bırakırken, sayfalarımızın günlüklerde adı geçen bütün isimlerin cevap hakkına sonuna kadar açık olduğunun altını çizmek isteriz.


Günlükler için tıklayın... Tempo24