İzmir Kemeraltı’nda 80 yaşında vefat eden Musevi esnaf Yosef Hoba’nın, gazete ilanına vakit olmadığı için Hisar Camii’nden vefat duyurusu yapılması isteğinin olumlu karşılanmaması, tartışma başlattı. Hoba’nın sevenleri buna tepki gösterirken, müftülük eleştirilere sessiz kaldı. Yan esnaf komşusu hem de yakın arkadaşı olan kumaşçı Ercan Leka, ölen komşunun vefat duyurusunun Hisar Camii minaresi ses sisteminden yapılması için İl ve İlçe Müftülüğü, Diyanet İşleri Cami İşleri Başkanlığı’nı telefonla aradı ancak sonuç alamadı.
Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre, İzmir’de tarihi Kemeraltı Çarşı’nın eski ve sevilen esnafından Musevi 80 yaşındaki iki çocuk babası Yosef Hoba, 11 Nisan pazartesi günü yaşamını yitirdi. Hisarönü Camii yakınındaki manifatura dükkanının bir yıl önce devreden ama düzenli olarak çarşıya gelmeye devam eden Hoba’nın ölümü en çok işyeri komşularını üzdü. Hem yan esnaf komşusu hem de yakın arkadaşı olan kumaşçı Ercan Leka, ölen komşunun vefat duyurusunun Hisar Camii minaresi ses sisteminden yapılması için İl ve İlçe Müftülüğü, Diyanet İşleri Cami İşleri Başkanlığı’nı telefonla aradı ancak sonuç alamadı.
Yosef Hoba’nın çocukları, akrabaları, ölümünü duyan Müslümanların da katıldığı törenle Altındağ Musevi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Ortadoğu Gazetesi’nden Fikri Atılbaz, gazetenin internet sayfasında 15 Nisan’da bu konuyu ayrıntılarıyla yazıp uygulamaya tepki gösterdi. Konu sosyal medyaya da yansıyınca tartışmaları da beraberinde getirdi.
Konunun en yakın tanıklarından esnaf Ercan Leka yaşananları şöyle anlattı:
"Duyuru yapılması için cami imamını değil ilçe ve il müftülükleri ile Diyanet İşleri’ni telefonla aradık. Olumsuz yanıt geldi. Ben sala verilmesini değil sadece duyuru yapılmasını istedim. Yosef amca bu çarşıda çok sevilen bir insandı. Üstelik işyerini devretmesine rağmen her cuma gelir, camiye sığmayıp cuma namazını kaldırımda kılmak zorunda kalanlara kartondan seccadeler verirdi. Birbirimizi çok severdik. Ben ona şaka yoluyla ’Sen ölürsen duyurunu ben yapacağım’ derdim. O da ’bu sözünü unutma’ diye bana takılırdı. Kendisi bu ülkeye askerlik yapmış, 50 yıl devlete vergisini ödemiş bir insan. Vefat duyurusunun yapılmaması beni çok üzdü."
"Gazete ilanı için zaman yoktu"
Yosef Hoba’yı yakından tanıyan ve aynı zamanda komşusu da olan Moşe Habif, Musevi Kabristan Derneği üyesi olduğunu belirterek, "Kendisi gece saat 02.00’de vefat etti. Benim 02.30’da haberim oldu. O gün toprağa vereceğimizden gazeteye ilan verecek zaman kalmadı. Herkesin haberi olsun istedik. Vakit olsaydı, ilanla duyururduk, iş bu kadar büyümezdi. 17 yıl önce buna benzer bir durum yaşandı. O zaman duyuru yapılmıştı. Ölümünden haberi olmayan dostları çok üzüldü. Kendisini Altındağ Musevi Mezarlığı’na defnettik" dedi.
Kızı konuştu
Ölen Yosef Hoba’nın kızı Cois Güt bu olayın siyasi tartışmaya çekilmesini istemediklerini belirterek, "Arkadaşları babamın ölüm haberini duyurup onurlandırmak istemiş. Biz bunu doğal karşılıyoruz. Diyanet İşleri’nin duyuru camiden yapmama konusunda kararına saygı duyuyoruz. Sonuçta bu kurum da yasaları yerine getiriyor" dedi.
Olayın büyütülmesini istemediklerini kaydeden Cois Güt, "Biz bu ülkede yaşayan vatandaş olarak kararlara her zaman saygı duyuyoruz. Babamızdan bunu öğrendik ve gördük. Gazeteye ölüm ilanı verecek zamanımız olmadı. Kısa sürede defnettik. İnternette duyulunca Amerika’dan Kanada’dan tanıyanlar bizleri arayıp taziyelerini iletti" diye konuştu.
Bu arada İzmir İl Müftülüğü konuyla ilgili açıklama yapmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı ise konuyu araştırıp bilgi vereceklerini belirtti.