Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'ı eleştirmemesini "Trump orucu" olarak adlandırdı ve "Demek ki koşullar normal değil" analizini yaptı.
ABD Başkanı Trump'ın Beyaz Saray'a ilk olarak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu davet ettiğine ve Erdoğan'ın Trump'a "dostum" diye hitâp etmesine vurgu yapan Yetkin, Türk-Amerikan ilişkilerinde Gazze planı yankılarının neden olduğu seyri şöyle anlattı:
"Ankara’dan ilk sert tepki TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan geldi. Ancak ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Anadolu Ajansına Trump’ın bu teklifinin kabul edilemeyeceğini, 'tartışılmasının bile yanlış' olduğunu söyledi. Aynı gün, 5 Şubat Erdoğan, Beştepe’de Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’le görüşüyordu. Ortak basın açıklamasında Steinmeier, Alman diplomatik standartlarına göre sert sayılabilecek bir tonda, Trump’ın 'Filistinlileri, Gazze Şeridi’nden göç ettirmek veya sürgüne gönderme yönündeki önerilerin büyük endişe ve korkuya neden olduğunu, bunun ABD ile öncelikli görüşme konusu olduğunu' söyledi. Erdoğan ise Trump’ın bu akıl dışı önerisine doğrudan değinmedi bile, tartışıp tepki göstermeye değer bulmadı. İnanmayan Cumhurbaşkanlığı internet sayfasına bu bağlantıdan bakabilir."
"Dikkatimi çeken Trump'ın Türkiye ve Erdoğan'a laf etmemesi"
Deva Partisi lideri Ali Babacan'ın, Erdoğan'ın, Beyaz Saray'dan davet alabilmek için doğrudan Trump'ı hedef almadığını düşündüğünü aktaran Yetkin, "Dikkatimi çeken bu süreçte herkese laf söyleyen, neredeyse sataşmadığı ülke ve kurum kalmayan Trump’ın Türkiye ve Erdoğan’a laf etmemesi." dedi ve "Trump orucu Suriye konusunda bir bekleyişten, devlet katında verilmiş bir 'sabretme kararından' mı kaynaklanıyor?" diye sordu.
"Bu düzeyde konu doğrudan Türkiye’nin iç işleriyle, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı 'Öcalan Açılımı' ile bağlantılı görünüyor. Aynı şekilde Suriye’nin Ahmed Şara liderliğinde yeniden yapılanması görüşmeleriyle de bağlantılı" diyen Yetkin, yazısını "Süreç uzadıkça hem Erdoğan’a eleştiriler artabilir hem Erdoğan’ın sabrı zorlanabilir. Hassas bir süreç." analiziyle sonlandırdı.