Gazeteci-yazar Murat Yetkin, "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 Kasım’da Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmede ülkesinin Suriye'de YPG ile iş birliği bırakmasını isteyeceğini, ancak ABD liderinin bu talebi kabul etmeyebileceğini" ifade etti.
Yetkin, ABD Savunma Bakanlığı'nın YPG üzerinden yeni bir "vekalet savaşı modeli" uygulamaya başladığını, o yüzden Washington'ın da YPG ile bağlarını kesmeye sıcak bakmayabileceğini yazdı.
Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 Kasım’da Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmedeki taleplerinden birisi de Suriye’de PKK’nın uzantısı YPG ile işbirliğini sonlandırması olacak.
Oysa yeni ortaya çıkan bilgiler, Trump’ın bu talebi geri çevirebileceğini, en azından yeni bir oyalama sürecine girip YPG’ye desteği sürdürebileceğini gösteriyor.
Çünkü ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’da geliştirilen yeni bir askeri harekat modelinin ilk uygulaması Suriye’de ve YPG üzerinden yapılıyor. Birazdan ayrıntısıyla bahsedeceğiz ama zaten 16 Ekim’de Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile YPG’nin sınırın 120 km’lik bölümünde 32 km geri çekileceği anlaşmasına varması ardından Trump’ın petrol bölgelerini tutmak için Suriye’deki birlikleri çekmekten vaz geçmesi bunu gösteriyor. Görünüşte bunun amacı petrol bölgelerinin IŞİD’in ve Suriye hükümetinin eline geçmesini önlemek. Oysa Haseki-Kamışlı hattında yoğunlaşan petrol yatakları aynı zamanda Kürt nüfusun ve ABD destekli PKK kontrolünün bulunduğu yerler.
Neden PKK?
YPG ile işbirliğinin şu sıra kendi koltuğunu Kongre saldırısından koruma derdinde olan Trump’ın fazla umurunda olduğu söylenemez, ama Pentagon’un umurunda.
Çünkü 2018 başından itibaren ABD Merkezi Komutanlık (CENTCOM) birliklerinin Afghanistan, Irak ve Suriye’de yeni bir “vekaletler savaşı” modelini uygulamaya koyduğu anlaşılıyor. Afghanistan ve Irak’ta bu model resmî ordu birlikleriyle yürütülüyor, zaten hükümetler IŞİD ve El Kaide ile mücadele için ABD’nin desteğini talep ediyor. Ancak Suriye’de durum farklı. Rusya ve İran’ın desteğini talep eden Esad -tıpkı Türkiye gibi- ABD’yi de “işgalci güç” sayıyor. Dolayısıyla ABD, Suriye’de bu yeni modeli, ilk defa bir “non-state actor “ yani “hükümet olmayan oyuncu” eliyle yürütüyor; o da YPG/PKK oluyor.
Bu noktada Türkiye’nin PKK’nın ABD tarafından da kabul edilmiş bir terör örgütü olduğu, YPG’nin onun Suriye kolu olduğu, Trump’ın “General Mazlum” olarak “görüşmeye sabırsızlandığı” Ferhat Abdi Şahin’in Türkiye’de kanlı terör eylemlerinin sorumlusu olarak arandığı gibi itirazlarının da maalesef kale alınması ihtimali zayıf.
Pentagon da CIA de bunları zaten biliyor, ama Suriye’de Amerikan çıkarlarını korumak için PKK’ya ihtiyaçları var. Amaç mutlaka orada bir Kürdistan kurdurmak olmayabilir, ama bunun sonunda kurulursa, Amerikan çıkarlarına halel gelmediği müddetçe itirazları da olmaz."
Yetkin'in yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz