Gündem

Murat Yetkin: İmamoğlu'nun açık farkla kazanması Öcalan'ın oportünizmini ortaya çıkarmıştır

"HDP’li seçmen 'Öcalan’a selam, ama oylar İmamoğlu’na' demiş görünmektedir"

24 Haziran 2019 13:02

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Ekrem İmamoğlu'nun büyük bir fark ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilmesinin, Abdullah Öcalan'ın "HDP ve PKK" üzerindeki etkisini azalttığını yazdı. Yetkin, bugün kaleme aldığı yazısında, "İmamoğlu’nun açık farkla kazanması bir bakıma Öcalan’ın oportünizmini, fırsatçılığını da açığa çıkarmıştır" ifadelerine yer verdi.

Yetkin aynı zamanda İmamoğlu'nun seçimleri kazanmasının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı "Türkiye’nin iç, dış ve ekonomi politikalarında değişiklik yapmaya zorlayacağını" belirtti. 

Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Gelelim, seçmenin sabrını taşıran damla olan “Öcalan açılımına”.
31 Mart seçiminden hemen sonra, 21 Nisan’da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’taki şehit cenazesinde, HDP’yi terörist ilan etmedi diye, devlet güvenlik güçlerinin gözü önünde linç girişiminde bulunulduğu hafızalarda.

Meclis’teki üçüncü büyük parti grubuna sahip HDP’yi terörist ilan etmediler diye Kılıçdaroğlu’nu, Akşener’i, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Erdoğan-Bahçeli ittifakınca “terör destekçisi” ilan edildiği de öyle.

Keza HDP’nin seçilmiş belediye başkanları “PKK’lı terörist” diye hapse atılmışken, HDP’nin önceki eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hapisteyken, daha 31 Mart’ta seçilmişlerin Kürtçe tabela asması yasaklanmışken, Binali Yıldırım’a Diyarbakır’da “Kürdistan” ve “pekeke” dedirterek Kürt seçmenin aklının çelinebileceğini öngörmek kimin parlak fikriydi acaba? Ya da PKK lideri Abdullah Öcalan’a HDP’ye güya “tarafsızlık” ve “üçüncü yol” görüntüsü altında, aslında “İmamoğlu’na oy vermeyin” anlamına gelen mektup yazdırmak, yüzlerce kişinin ölüm emrini vermekten aranan Osman Öcalan’a devlet televizyonu TRT’de CHP-karşıtı propaganda yaptırmak kimin fikriydi? Erdoğan-Bahçeli ikilisine çok pahalıya patlayan bu fiyaskonun kimin fikri olduğu ve onun akıbetini gerçekten merak ediyorum. Erdoğan’ın “Kürt de olsa insandır” sözünün dökülmesine yol açtığı “kardeşlik” yaldızından hiç söz etmiyorum bile; o kişiyi merak ediyorum daha çok.

İmamoğlu’nun açık farkla kazanması bir bakıma Öcalan’ın oportünizmini, fırsatçılığını da açığa çıkarmış, hem PKK hem, HDP üzerindeki etkisine hasar vermiştir. Erdoğan’ın bundan sonra, eğer Bahçeli veto etmezse yeni PKK diyaloglarında Öcalan’ı kullanması zorlaşmış görünmektedir; HDP’li seçmen “Öcalan’a selam, ama oylar İmamoğlu’na” demiş görünmektedir.
İmamoğlu’nun seçim galibiyeti, ya da Erdoğan’ın yenilgisinin Türkiye’nin iç, dış ve ekonomi politikalarında bir dizi değişikliğe yol açması söz konusu olacaktır. 
Öncelikle Erdoğan’ın seçim yenilgisinden sorumlu tuttuğu AK Parti yöneticilerine tırpan vuracağı beklentisi Ankara siyaset kulisinde yüksektir. Bu tırpanın şiddeti, Abdullah Gül-Ali Babacan ve ayrıca Ahmet Davutoğlu etrafındaki gruplaşmaların, AK Parti bünyesindeki çatlakların artasıyla da sonuçlanabilir. 


Yetkin'in yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz