Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin son lideri Mihail Gorbaçov 91 yaşında hayatını kaybetti. Ölümü dünyada yankı uyandırdı. Gazeteci Murat Yetkin, ölümünün ardından Gorbaçov'un mirasını ele aldı.
Yetkin, Sovyetler Birliği'nin son lideri Mihail Gorbaçov’un dün 91 yaşında hayatını kaybettiğini hatırlatarak “Oysa Rus halkının büyük çoğunluğu için Gorbaçov manevi olarak zaten ölmüştü” diye yazdı.
ABD ve Batı’nın Gorbaçov hakkında muhtemelen Rusya ve eskiden Sovyetler Birliğini oluşturan cumhuriyetlerdekinden daha fazla taziye mesajı yayınlayacağını ifade eden Yetkin, “Bizde de şimdiden Gorbaçov güzellemeleri başladı. Kremlin’in ilk açıklaması Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in “yarın ailesine telgraf çekeceği” şeklinde oldu. Amacının Gorbaçov’un dağıttığı Sovyetler Birliğini geri getirmek olduğunu söyleyen Putin dünyaya kök söktürüyor; tabii Komünist Parti altında değil, kapitalist sistem ve Rus milliyetçiliği temelinde.” değerlendirmesinde bulundu.
Yetkin, Vietnam ve Afganistan işgaline ve Kızıl Ordu’nun Şubat 1989’da bozguna uğraması ile birkaç ay sonra yıkılan Berlin Duvarı’na değinerek “ABD’de kapitalist sistem kendisini yeniden üretip güçlenirken Sovyetlerdeki sosyalist ekonomiden devlet kapitalizmine kaymış sistem kendini yenileyemeyip çökmüştü” diye yazdı.
Gorbaçov’un 26 Aralık 1991 resmen dağılan Sovyetler Birliği’nde, Komünist Partisi Genel Sekreterliği’ne getirilen en genç ve en eğitimli komünist lider olduğunu yazan Yetkin, “Hem onu komünizmle mücadele kahramanı sayanların hem de onu Batının ajanı sosyalizmin katili sayanları haklı görmek pek mümkün değil. Her muhalefet hareketinin her aykırı fikrin altında ajanlar, entrikalar aramak kulağa hoş gelen bir kolaycılık veriyor, her dönemde her zümreye. Gerçeği tarih ortaya çıkarıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Gorbaçov yerine Politbüro’un Türk ve Müslüman tek üyesi Haydar Aliyev, ya da mafya ile mücadelede öne çıkmış reformcu komünist Edeuard Şevardnadze gelse de sonucun farklı olmayacağını savunan Yetkin “Sovyetler Birliği çoktan sürdürülebilir olmaktan çıkmıştı. Komünizmin ideolojik motivasyonu çoktan yok olmuştu" dedi.
“Başta ister Gorbaçov, ister başkası olsun, durum değişmeyecekti” diyen Yetkin, şöyle devam etti: “Bazı halkların diğerlerine göre daha direşken olduğunu kabul etmek zorundayız. Türkiye buna örnektir: sınırları değişmiş, rejimi değişmiş, başkenti değişmiş ama ülke yaşamıştır. Rusya da buna örnektir. Sınırları değişir, rejimi değişir, başkenti değişir ama ülke yaşar. Birinci dünya savaşıyla dağılan üçüncü kara imparatorluğu olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu da böyledir; Avusturya ve Macaristan da iki ayrı damarı yaşıyor. Gorbaçov öldü. Rusya yaşıyor. ABD ve AB ambargoları altında yayılmacı siyasetinden geri adım atmıyor. Sovyetler Birliği tarihin en müthiş sosyo-ekonomik deneyiydi. Sovyetlerin Avrupa’yı Demir Perde ile böldüğü propagandası Soğuk Savaşla son buldu. Ama şimdi ABD ve AB örmeye başladı o Demir Perdeyi, Ukrayna savaşıyla birlikte. Sizce bu uzun süre yaşayacak mı?
Acaba ABD Başkanı Joe Biden, kendine hayrı dokunmayan Brejnev Sovyetlerini mi tercih ederdi rakip olarak, şimdiki Putin Rusya’sını mı?
Gorbaçov’un ardından sorulacak güzel bir soru, değil mi?
Bu yazı yetkinreport.com sitesinden alınmıştır...