Mülkiyeliler Birliği, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Göktürk-2 uydusunun fırlatma töreninde Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) çıkan olaylarda ODTÜ yönetimi ve öğrencilerine destek verdi.
Mülkiyeliler Birliği'nden yapılan açıklamada, "Yaşananların, akademik özgürlükleri ve toplumsal muhalefetin önemli bileşenlerinden olan üniversite öğrencilerini hedef alan, baskıcı bir iktidar anlayışından kaynaklandığını düşünüyor ve bu anlayışı kınıyoruz. Mülkiyeliler Birliği olarak, ODTÜ’nün ve öğrencilerin yanındayız" denildi.
Öğrencileri "terörist", polislerin tutumunu "orantlı ve yerinde" olarak değerlendiren hükümeti eleştiren Mülkiyeliler Birliği'nin açıklamasında "Protesto eylemlerine karşı emniyet güçlerinin gösterdiği aşırı saldırgan tutumun, muhalafete ve eleştiriye tahammülsüz bir iktidar anlayışından cesaret aldığını düşünüyoruz" ifadelerine yer verildi.
Mülkiyeliler Birliği'nden "Şiddete karşı ODTÜ'nün yanındayız" denilerek yapılan açıklama şöyle:
"18 Aralık 2012 Salı günü, öğrenci protestolarını bastırmak gerekçesiyle ODTÜ yerleşkesinde günboyunca sürdürülen ve yerleşkeyi savaş alanına çeviren polis şiddetinden sonra, öğrencilere ve öğrenci evlerine yönelmiş baskı artarak devam ediyor. Yaşananların, akademik özgürlükleri ve toplumsal muhalefetin önemli bileşenlerinden olan üniversite öğrencilerini hedef alan, baskıcı bir iktidar anlayışından kaynaklandığını düşünüyor ve bu anlayışı kınıyoruz. Mülkiyeliler Birliği olarak, ODTÜ’nün ve öğrencilerin yanındayız.
ODTÜ Rektörlüğü’nün şiddetin her biçimini reddeden, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önemine vurgu yapan, öğrencisine sahip çıkan tavrını destekliyoruz. Kardeş örgütlerimizden olan ODTÜ Mezunları Derneği ile dayanışma içinde olacağız.
Hükümet yetkililerinin ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, protestocu öğrencileri “terörist” gibi yansıtan, öğrencilere müdahale biçimini “orantılı ve yerinde” göstermeye çalışan açıklamalarını reddediyoruz. Protesto eylemlerine karşı emniyet güçlerinin gösterdiği aşırı saldırgan tutumun, muhalafete ve eleştiriye tahammülsüz bir iktidar anlayışından cesaret aldığını düşünüyoruz.
Düşüncenin özgür olduğu, iktidarların eleştiriye tahammül gösterdiği bir ülkede yaşama talebimizi sürdürüyoruz."