CNNTürk'te Ekonomi Özel programına katılan TÜSİAD tarihinde ilk istifa eden başkan olan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, baskı altında karar almadığını ve TÜSİAD markasına zarar gelmesini istemediği için istifa ettiğini söyledi.
TÜSİAD eski Başkanı Muharrem Yılmaz'ın konuşmalarından satır başları şöyle:
"Benim şirketimle ilgili bir konudan dolayı TÜSİAD’a zarar verebilecek, TÜSİAD’ın hak etmediği eleştirilerin olacağı bir zemin oldu. TÜSİAD’ı yıpratmak isteyenlere bu imkanı vermemeliydi. TÜSİAD başkanlığı çok büyük bir emanetti. Bunun riske edilmesine müsaade edemezdim. İnsan kendi işinde risk alabilir, istediği gibi karar verebilir. Ama başkalarının emanetini aldığınız zaman hassas davranmak zorundasınız. Kısa sürede karar verdim. Bu tip işlerde kısa sürede karar vermek lazım."
TÜSİAD ve Sütaş ilişkisini ayırmak zorundaydım
"Baskı geldiği için istifa ettiğimi söylediler, böyle bir şey olmadı. Hızlı karar vermiş olmam, samimiyetin de göstergesi oldu. TÜSİAD ile Sütaş ilişkisini ayırmak zorundaydım."
Eğer ben bir baskıdan korkarak, istifa etsem TÜSİAD’a başkan olmazdım. Bu işin ateşten gömlek olduğunu herkes biliyordu. Ama bu görevden kaçamazdım. O zaman niye yönetim kuruluna girdin derlerdi bana. Bu işlerde işine zarar gelir, birileri baskı yapar diye hiç çekinmeden çalıştım. Hiçbir şekilde baskı altında kalarak istifa etmedim. Benim işim üzerinden TÜSİAD’ın yıpratılmasına izin vermemek için ayrıldım."
Sütaş'ta kimse sendikalı olduğu için işten çıkartılmadı
"Örgütlü toplumun bilincinde olmasam, buralarda nasıl görev alırım. Sendikaların da, çalışmalarında özgür olmalarını, işçilerin sendika tercihlerinde özgür olmaları konusunda tam mutabıkım. Ne ben, ne de bir yöneticim, “Biz sendikaya karşıyız” diyemez. Kesinlikle Sütaş’ta hiç kimse sendikalı oldukları gerekçesiyle iş akdini feshetmemiştir."
Problem sendikalı olmaları değil
"İşten çıkartılan çalışanlarla tek tek görüştüm. Ne sıkıntılar yaşadıklarını onlara sordum. Onlar da bu sürecin içerisinde amirleriyle ilişkilerinin sağlıklı olmadığını, sıkıntılarını duyuramadıklarını, ekonomik olarak haklarının yeteri kadar ödenmediği gibi iddialar söylediler. Bütün bunlardan anladığım, esasen onların işten çıkmaları sürecindeki problem sendikalı olmaları değil."
Sendikalı olup, olmamaya kendileri karar verecekler
"Sendikal faaliyetlerin yeterli olmamasının nedeni ben değilim. Ama kimin sendikalı olup, kimin sendikalı olmayacağına kendileri karar verecekler. Yasalar çok özgürce bu haklarını kullanmalarına olanak tanıyor."
İşçilerin eylem yapıldığı alana gübre döküldü mü?
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Emin Kuru'nun "İşçilerin eylem yapıldığı alana gübre döküldü mü?" sorusuna ise; "Böyle bir şey yapılabilir mi? Hangi yönetici ortalığa tezek saçın diyebilir? Bu işin aslı şudur; Sütaş’ta üretim alanlarımızın dışında bir tabelanın altında böyle bir çim alan. Pazar günü hiç kimse yok, ne gösteri yapan var, ne çalışanlar var. Çim alanların bakımı yapılıyor, orada da fazla hareket var. Orası gübreleniyor. Ertesi sabah gelenler, oradaki fıskiyeyi kırıyor, boru patlıyor. Kimse bunu bilinçli yapmadı. Burada kasıt var, böyle bir şey olur mu? Oradaki su borusunu patlatacaksın, oradaki gübreyi etrafa yayacaksın, sonra da bunu fotoğraflayıp servis edeceksin. Gübreden elektrik üreten Sütaş bununla övünmeye çalışırken, enerjisini kendi atıklarından üretmeyi başaran şimdi gübreden sıkıntı çekiyor."