Moldova Devlet Başkanı Vladimir Voronin, komünistlerin kazandığı seçimden sonra muhalefetin şiddet içeren protestolarından Romanya'yı sorumlu tuttu.
Romanya Büyükelçisinin ülkeden ayrılmasını isteyen Voronin Rumenlere vize verilmesini yasaklarken, bugün de 3 Rumen gazetecinin sınır dışı edileceği açıklandı.
Romanya ise Bükreş'in Moldova hükümetini devirmeye çalıştığı suçlamasını "provokasyon" olarak nitelendirerek reddetti.
Romanya ile Moldova arasında yakın kültürel bağlar bulunuyor. Nüfusun yüzde 65'inden fazlasını Moldovalı Rumenler oluşturuyor. Ülkede konuşulan başlıca dil de Rumence.
Eskiden Besarabya adıyla da bilinen Moldova, 20. yüzyılın başında Romanya ile birleşmişti, ancak İkinci Dünya Savaşında Sovyetler Birliği tarafından ilhak edildi.
Moldova'nın şimdiki sınırları, Prut ve Dinyester nehirlerinin arasındaki Besarabya bölgesinin SSCB tarafından Romanya'dan alınmasıyla 1947'de çizildi. Bölgenin Romanya ile ilişkileri kesildi, Kiril alfabesi kullanma zorunluluğu getirildi, 1950'lerde ise binlerce etnik Rumen, Orta Asya'ya göç etmek zorunda bırakıldı.
Eski SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un Glastnost politikasının başlamasından sonra, Moldova 27 Ağustos 1991'de, birçok eski Sovyet cumhuriyeti gibi bağımsızlığını kazandı.
Salı günü başlayan protesto gösterilerinde protestocuların bir kısmı Romanya ile birleşme isteğini dile getirdi. Protestocuların bu isteğinin belki de Romanya'nın AB'deki yeri ve bununla bağlantılı refahından kaynaklandığı belirtiliyor.
Ekonomisi tarıma dayanan 4,5 milyon nüfuslu Moldova, Avrupa'daki en yoksul ülke. Ortalama ücret, aylık 250 doların altında. 2001'den beri iktidarda olan Devlet Başkanı Voronin, Avrupa ve eski Sovyet topraklarındaki tek komünist lider.
Olaylar nasıl başladı?
İktidardaki Komünist Partisi, pazar günü yapılan seçimleri, oyların yüzde 50'sini alarak kazandı. Salı günü, seçimlere hile karıştırıldığını öne süren 15 bin kadar muhalefet yanlısı protestocu, parlamento ve devlet başkanlığı binalarını bastı. Muhalefet partileri, hükümetten seçimlerin yenilenmesini istedi.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ise seçimlerle ilgili olumlu bir değerlendirmede bulunmuştu.
Ülkede komünistlerin zaferi beklenmiyor değildi. Seçimlerden önce yapılan kamuoyu yoklamalarında, Komünist Partinin oyları yüzde 36 görünüyordu.
Muhalefet partileri, protesto gösterilerinde kendilerinin belli bir rolünün bulunmadığını iddia ediyor. Demokrasi yanlısı gruplar, gösterilerin seçim sonuçlarına karşı kendiliğinden gelişen bir tepki olduğunu, insanların ağızdan ağza, internet ve cep telefonu mesajlarıyla toplandığını söylüyor.
Ancak Devlet Başkanı Vorodin, protestolarda Romanya'nın parmağı bulunduğunda ısrar ediyor.
Moldovalı uzman Vladislav Kulminsiy, olayların ülkede bir rejim değişikliğine yol açacağını tahmin etmediğini, çünkü komünistlerin gerçek bir halk desteğine sahip olduğunu söylüyor.