Reem Fevzi'nin bürosu fotoğraflarla dekore edilmiş. Kahve fincanının üzerindeki baskıda da kendi portresiyle Mısır Tanrıçası Kleopatra'nın resmi iç içe geçmiş. Duvarda Hillary Clinton ve kızı Chelsea ile bir podyumda çekilmiş, ancak artık sararmaya yüz tutmuş bir selfiesi var. Fevzi gururla "O zamanlar başlattığım sosyal projeler nedeniyle en iyi olarak seçilmiştim, ama sadece kadınlar arasında da değil" diyor. Devrim sırasında kadın haklarının önemli bir konu olduğunu söyleyen Fevzi, ancak bazılarının sadece konuştuğunu, kendisinin ise girişimlerde bulunduğunu söylüyor. Fevzi, kadınlar için eğitim programları hazırladığını ve onlara iş bulabilmeleri için yardımcı olduğunu söylüyor. Mısır'daki kadınları teşvik etmeyi işinin bir parçası olarak gören 44 yaşındaki Fevzi, pazarlamanın etkisini iyi de biliyor.
Yeni projesinin de bu istikamette olması şaşırtıcı değil. "Pembe Taksi" projesinde kadın şoförler, sadece kadın yolculara hizmet veriyor. Fevzi, "Devrimden sonra biz kadınlar açısından taksiye binmek çok güvensiz hale geldi" diyor. Pembe bluzu, pembe ruju ve pembe ojeleri ile firmanın konseptine uygun giyenen Mısırlı iş kadınının başörtüsü ve ceketi ise koyu siyah.
Mısır'da kamusal alanda 2011'den beri neredeyse her gün kadınları hedef alan saldırılar meydana geliyor. Kadınlar, taksiye bindikleri zaman da şoförün adını ve plakasını ailelerine gönderiyor. Kadınlar için günlük hayatın zorlaşması nedeniyle 20 pembe otomobilini başkent Kahire sokaklarında kadınlara hizmet vermesi için ayıran Fevzi'nin eğitimden geçirdiği şoförleri de pembe kıyafetler giyiyor.
Eğitimden geçiriliyorlar
Emniyet kemerini takan Heba, dikiz aynasını ayarladıktan sonra cep telefonunu torpidoya yerleştiriyor, başörtüsünü de düzelttikten sonra Kahire'nin en kalabalık saatlerinde yola koyuluyor. Aslında Kahire'de trafik her zaman yoğun. Heba, otomobilini tam hareket ettirirken beyaz normal bir taksi ile burun buruna geliyor. Taksi şoförü, Heba'ya "Ne oluyor? Bu çok tehlikeli!" diye bağırıyor. Heba ise böyle tepkilere pek aldırmıyor, yoluna devam ediyor. Taksi şoförü olmaya karar verdiğinde eşinin de kendisine böyle tepki gösterdiğini söyleyen Heba, "Bana benim için güvenli olmadığını, kendisinin bile otomobil lastiği değiştiremediğini söyledi" şeklinde sözlerini sürdürüyor. Ancak Heba lastik değiştirebiliyor. Çünkü Kahire sokaklarına çıkmadan önce iki ay eğitim almış. Uzun zamandır da araba kullanıyor.
Ehliyet almadan önce kendisinin de beyaz taksi kullandığını ifade eden 36 yaşındaki Heba, ancak bunun kötü bir deneyim olduğunu söylüyor. "Birçok taksi şoförü, kadınlara arkadan bakabilmek için her yere küçük aynalar yerleştiriyor" diyen Heba, özel görüşme teklifleri ve imalı sözlerin de bir sonraki aşama olduğunu anlatıyor. Pembe Taksi fikrini mükemmel bulan Heba, "Erkekler bize kukla gibi görüyor. Bu nedenle kendimizi korumamız lazım" diyor.
Birleşmiş Milletler'in verilerine göre, Mısırlı kadınların yüzde 99'u hayatında en az bir kez cinsel tacizle karşılaşmış. Ancak buna karşı alınan önlemler konusunda uyarıda bulunan uzmanlar, toplumda erkek ve kadın yaşam alanlarının birbirinden ayrılabileceği konusunda uyarıyor.
Pembe Taksi'nin sorunu çözmeyeceğinden emin olduğunu söyleyen Reem Fevzi, "Biz özel bir girişimiz, polis değiliz. Cinsel taviz kavramı devleti ilgilendiren bir konu. Cinsel taciz maalesef yaygınlaştı. Turistler artık ülkemize güvenmiyor. Ben onlara sadece bir yerden bir yere giderken güvenli bir seçenek sunuyorum" diye sözlerini sürdürdü. Şoförlerini 'kızlarım' diye adlandıran Fevzi, havalimanında görev yaptıklarını ve yurtdışından gelen kadın turistleri karşıladıklarını ifade ediyor.
Hepsi üniversite mezunu
Yanında çalışan kadın şoförlerin 25 ila 45 yaşlarında olduğunu, hepsinin üniversite mezunu olduğunu ve İngilizce konuşabildiklerini belirten Fevzi, eğitimin önemli olduğunu ve müşterilerine nasıl davranması gerektiğini bildiklerini söylüyor. Şoförlerinin ayda 350 euro kazandığını ifade eden Reem Fevzi, toplumda taksi şoförlüğünün alt sınıf olarak görüldüğünü ve başlangıçta kadın şoför bulmanın zor olduğunu vurguluyor. Eğittiği bazı şoförlerin daha sonra evlendiğini ve eşlerinin çalışmasını yasakladığını söyleyen Fevzi, kendi eşinin de bunu yapmaya çalıştığını, ancak şimdi işe giderken el sallayıp, "ne isyorsan onu yap" dediğini söylüyor gülerek.