Mesaisine verdiği 1 haftalık aranın ardından bugün Türkmenistan’a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’nda Mısır'da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Mısır’da ramazanın başından itibaren süregelen çok ciddi bir katliamın, askeri darbenin neticesi olarak süregelen katliamın farklı bir yönüne şahit olduk. Burada demokrasi süreci içerisinde, kendi oylarının akıbetini öğrenme mücadelesi içinde olan Mısır halkına karşı, askeri darbeyi yapanların çok açık bir katliam yaptıklarını dünya televizyonlarından izleme fırsatı bulduk.
Bazı medya gruplarımız da buna dâhil, bu olayları göstermeyip, Müslüman Kardeşler’in silah kullandığını belirten bazı medya grupları oldu. Tanklarla, zırhlı araçlarla, sniperlarla 300 civarında Mısır vatandaşını şehit eden, böyle bir darbe sözde yönetimine adeta sahip çıkmak isteyenler var.
Biz ilk günden itibaren “Bu darbedir” dedik; ancak Batı buna hep “Müdahale” dediler. Darbeciler 17.00 itibariyle olağanüstü hal ilan etmek durumunda kaldılar. Bütün bunlar işleri çözer mi? Çözeceğine asla inanmıyorum. Niye inanmıyorum? Çünkü, şahadete inanmış olan bu insanlar, er veya geç bu demokratik haklarının neticesini de kazanacaklardır. Batı bunu anlamak zorundadır.
Muhalefete: Samimiyseniz gelin
Muhalefet, bu kez de Mısır üzerinden oy devşirmeye çalışıyor. Samimiyseniz, birlikte bir şeyler yapalım.
Biz inandığımız doğruları söylemediğimiz sürece ayakta kalamayız. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bizim önümüze şehitlerin resimleri geldiği zaman, burada zerre kadar duygulanamıyorsak, sorumluluk hissedemiyorsak bizim varlık nedenimiz de ortadan kalkar. İnsan olduğumuzu unutmayacağız.
Sadece Türkiye ve Katar Mısır’ın yanında yer aldı. Dünya Mısır’a “Kalk ayağa kalkabiliyorsan” dedi. Aynı şeyi Filistin’de yaptılar. Hamas seçimi kazanınca, ekonomik ambargo başladı. Hamas temsilcilerini hapse attılar.
Filistin’de hala seçim yaptırtmıyorlar, çünkü neticeyi görüyorlar.
Suriye üzerinden örnek verdi
Güya Mısır ordusu, demokrasiyi kurtarmak için harekete geçmiş. Mısır’da yaşananlar Batı’nın iki yüzlüğünün yansımasıdır.
Bize "Arapların içişlerine niçin karışıyorsunuz?" diyenlere sesleniyorum, Suriye'yle ilgili neden destek istediniz? Suriye Arap değil mi? Türkiye'nin Suriye'deki tavrını övmek suretiyle, birlikte çalışmak istediğinizi siz söylediniz. Şunu bilin ki Mısır da bizim komşumuz.
Daha ne kadar susacaksınız?
Suriye’de 100 bini aşkın insan öldü, hala susuyorsunuz. Mısır’da sustunuz, susuyorsunuz, bu aşamadan sonra hangi yüzle demokrasiden, evrensel değerlerden, insan hak ve özgürlüklerinden bahsedeceksiniz.
Bundan sonra demokrasi, insan hakları, hukuk ve adalet dediğinizde kimi inandıracaksınız?
Uluslararası medyaya sesleniyorum, polisin kullandığı biber gazını saatlerce canlı yayına taşıyan, günlerce Türkiye’den kışkırtıcı yayın yapan medyanın Mısır’ı görmesi için daha kaç masum sivilin ölmesi gerekiyor?"
Lübnan’da kaçırılan Türk pilotlar
Açıklamasının ardından Başbakan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Lübnan'da kaçırılan iki Türk pilotla ilgili bir soru üzerine Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Sağlıklarıyla ilgili şu ana kadar, endişe söz konusu değil. İlgili birimlerimiz, bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar. Böyle konularda, önemli olan neticeyi bir an önce almaktır."
CHP’de fişleme iddiaları
"Ben fişlendiğimi biliyorum, arkadaşlarımın fişlendiğini biliyorum ama… Dinlendiğimizi söyledik ama fişlemek gibi bir alışkanlığımız yok…"
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın 11 maddelik açıklaması
"Açıklamayı ben de gazetelerde okudum. Ona yönelik herhangi cevabi bir pozisyonda olmak istemem. Böyle bir şeyin de gazeteler vasıtasıyla söylenmesini doğru bulmuyorum. Bu tür şeylerin medya üzerinden yapılması yanlıştır diye düşünüyorum. Başka hiçbir şey söylemiyorum."
Sağlık durumuyla ilgili spekülasyonlar
"Allah’a hamdolsun gayet iyiyim. Medyanın bu yönü çok kötü, kendinizi sorgulamanız lazım. Bu kadar yalanı nereden buluyorlar, nasıl yazıyorlar. İnsan biraz utanır."