Mısır mahkemesi, darbeyle devrilen seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi "casusluk" davasında müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mursi'nin "Hapishaneler baskını" davasında aldığı idam cezası ise mahkeme tarafından onandı. Kararlara temyiz yolunun açık olduğu belirtildi.
Rabia meydanında öldürülen Esma Biltaci'nin babası ve İhvan'ın önde gelen liderlerinden Muhammed Biltaci'ye de idam cezası verildi.
Casusluk davasında Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii de 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Müslüman Kardeşler liderlerinden Hayrat El Şatır ve iki yöneticiyle Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi'ye de idam cezası verildi.
İdam konusunda görüş için dosyaları müftülüğe gönderilen davada yargılanan diğer 13 kişi de gıyaplarında idama mahkum edildi.
Kararların temyiz edilebileceği belirtildi.
Mısır'da "casusluk" ve "hapishaneler baskını" davalarının karar duruşması başkent Kahire'deki polis akademisinde görüldü.
Mısır mahkemesi, "casusluk" davası olarak bilinen davada, daha önce idam konusunda görüş için dosyasını müftülüğe gönderdiği, darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Muhammed Bedii'nin de aralarında bulunduğu 17 kişiyi müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mısır'da müebbet cezası alan mahkumlar, 25 yıl hapis yatıyor.
Mahkeme, Mursi ve Bedii hakkında "hapishaneler baskını" davasında 16 Mayıs'ta verilen idam cezalarını ise onadı.
Casusluk davasında 16 idam
Mahkeme 36 kişinin yargılandığı "casusluk" davasında Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci, İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hayrat Şatır ile Cumhurbaşkanlığı Sekreteri Ahmed Abdulati'nin de aralarında bulunduğu 16 kişiye ise idam cezası verdi.
İdama çarptırılan sanıklardan Şatır'dan sonra İhvan'ın "ikinci beyni" olarak bilinen Mahmud İzzet'in de aralarında bulunduğu 13 kişi gıyaben yargılanıyordu.
Mahkeme, aynı davada Mursi dönemi, Cumhurbaşkanlığı Divanı Başkanı Muhammed Rifaa et-Tahtavi ve yardımcısı Esad Şeyha'nın ise yedişer yıl ağır hapis cezasına hükmetti. Sanıklardan birinin de yargılama sürecinde hayatını kaybettiği belirtildi.
Hapishaneler baskını
Ülkede "Vadi'n-Natrun Hapishanesi Olayı" olarak da bilinen "hapishaneler baskını" davasında, 106'sı firari ve 25'i tutuklu 131 sanık, 25 Ocak 2011'de Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan halk ayaklanmasında, "11 hapishane ve karakola saldırarak, 3 subayı kaçırmakla" suçlanıyor.
İlk duruşması 28 Ocak 2014'te yapılan davada, Mursi ve diğer sanıkların Ocak 2011'deki devrim sırasında "Gazze'den sızan yüzlerce kişi tarafından pek çok hapishaneye baskın düzenlenerek Vadi'n-Natrun Hapishanesi'nden kaçtığı iddia ediliyor.
Casusluk davası
"Casusluk Davası"nda ise devrimin ardından Cumhurbaşkanı seçilen Mursi ve 35 kişi, "Devletin çıkarlarına zarar vermek amacıyla Hamas, Lübnan'daki Hizbullah örgütü, İran Devrim Muhafızları'yla suç amaçlı iş birliği ve casusluk yaptıkları" öne sürülüyor.
Sanıklar ayrıca Mısır Bakanlar Kurulu'nun Aralık 2013'teki İhvan'ı "terör örgütü" olarak ilan etme kararına binaen "terör örgütüne mensup olmakla" suçlanıyor. Bu davadaki 36 sanıktan 22'si tutuklu, 14'ü ise gıyaben yargılanıyor.
Kahire Ceza Mahkemesi, toplam 166 sanıklı "Casusluk" ve "Hapishaneler Baskını" davalarının 16 Mayıs'taki duruşmasında, Mursi'nin de aralarında bulunduğu 122 kişinin dosyalarını, "idam kararıyla ilgili görüş için" müftülüğe göndermişti.
Mısır yasalarına göre, dosyaların müftülüğe gönderilmesi istişare anlamı taşıyor ve mahkemenin alacağı karar üzerinde bağlayıcılığı bulunmuyor. Mahkeme müftünün idamı onaylamaması durumunda dahi idama hükmedebiliyor.
İttihadiye olayları
Mursi ve beraberinde 12 sanık, kamuoyunda "İttihadiyye olayları" adıyla bilinen, "5 Aralık 2012'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde protestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik" suçlamasıyla açılan davanın 21 Nisan'da görülen duruşmasında, yirmişer yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.