Milliyet yazarı Abbas Güçlü, Yüköğretim Kurumu'nun yayımladığı üniversitelerin karnesini değerlendirerek, Milli EĞitim Bakanlığı'na ilişkin eleştirilerde bulundu.
YÖK'ün, daha cesur olarak yaptırımlar getirebilir ve bazılarını çok daha ciddi bir şekilde uyarabileceğini ifade eden Güçlü, "Muhtemeldir ki 'Bu tabloda senin de payın yok mu?' eleştirisinden çekindiği için böyle bir adım atamadı!.." dedi.
"İlginç olan, reklamlara oluk oluk para akıtarak vitrinden düşmeyen üniversitelerin en iyiler listelerinde hiç karşımıza çıkmaması!" diyen Güçü, "Para kazanırken varlar ama Ar-Ge ya da bilim üretilirken yoklar!.." diye yazdı.
YÖK Başkanı Yekta Saraç'ın, “Raporun, yükseköğretim sistemimize şeffaflık ve hesap verebilirlik kapsamında çok önemli katkılar sunmasını bekliyoruz” sözlerini hatırlatan Güçlü, "Samimi ama denetleme konusunda maalesef üç maymunu oynuyorlar" eleştirisi getirdi.
Güçlü devamında Saraç'ın, “Üniversitelerden toplumun nesnel, sosyal ve ekonomik sorunları konusunda daha fazla Ar-Ge yapmasını, patent ve faydalı model sayısını artırmasını, ulusal hakemli dergilerde daha fazla yayın yapmalarını, eğitim ve öğretim süreçlerinde öğrencilerin kayıtlı oldukları program dışındaki diğer programlardan ders almalarının teşvik edilmesini, öğrenci başına düşen basılı kitap sayısının artırılmasını, bağımsız akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilen program sayısının artırılmasını, uluslararasılaşmaya daha fazla odaklanılmasını, öğrencilere verilen burs sayısının artırılmasını, kamu kurum ve kuruluşlarıyla ortak daha fazla sosyal sorumluluk projesi geliştirilmesini bekliyoruz” sözlerini hatırlatarak şu eleştiriyi getirdi:
"Yaptılar da ellerini tutan mı oldu, hesap sordular da YÖK üniversiteleri niye sıkıştırıyor diyen mi çıktı?.."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.