Gündem

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: Gücümüzün farkındayız; insan kaynağımıza ve potansiyelimize güveniyoruz

08 Temmuz 2021 20:16

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, A400M Fasbat Uçak Bakım tesislerinin açılışı, retrofiti yapılan ilk A400M uçağının teslimi ve stratejik iş birliği anlaşmaları sertifika töreninde yaptığı konuşmada, "Türkiye son yıllarda savunma sanayinde önemli mesafe kat etmiştir. Kat ettiğimiz mesafe önemli ancak bunları yeterli görmüyoruz. Rehavete kapılmadan daha çok çalışmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz gücümüzün farkındayız. İnsan kaynağımıza ve potansiyelimize güveniyoruz" dedi.

TIKLAYIN - Erdoğan: ‘Peşkeş çekiyorlar’ dedikleri projeler, sanayinin geleceğine yapılan en kritik yatırımlardır

Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "İnşaatı tamamlanan A400M retrofit uçak bakım merkezi ve retrofiti yapılan ilk uçağımız ile işbirliği anlaşmalarını ülkemize, milletimize, silahlı kuvvetlerimize ve tüm paydaşlara hayırlı olmasını diliyorum. Şüphesiz ki günümüz dünyasında zaman çok değerli bir hazine. Dolayısıyla uluslararası standartlardaki bu tesis tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının etkilerine rağmen planlanan süreden çok daha önce tamamlanmıştır. Özellikle hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları çok kısa sürede karşılanmış hem de ciddi miktarda kaynağın ülkemizde kalması sağlanmıştır. Bu durum üstlendikleri hemen her projeyi başarıyla tamamlayan yüklenici firmalarımızın teknolojisiyle, tecrübesiyle, mühendislik altyapısı ve proje üretim sistematiğiyle dünyada ulaştığı seviyeyi göz önüne sermiştir. Bu çerçevede firmalarımızın çalışanlarına teşekkür ediyor, bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyorum" diye konuştu.

"36 uçuşun 24'ü bu uçaklarla yapıldı"

A400M uçakların önemine değinen Bakan Akar, "Küresel ve bölgesel düzeyde önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçte Türk Silahlı Kuvvetlerimiz karada, denizde ve havada, yurt içinde ve sınır ötesinde faaliyetlerine devam etmektedir. Bu çerçevede kahraman ordumuz, vatanımızın, semalarımızın ve 84 milyon vatandaşımızın güvenliğini sağlamak için her türlü risk, tehdit ve tehlikeye karşı yurtiçinde ve sınır ötesinde azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Böylesine kritik bir dönemde havacılıkta atılan her adım, hayata geçirilen her projede Türk Silahlı Kuvvetlerinin mücadelesine imkan ve faaliyetlerine etkin caydırıcı ve saygın niteliklerinin artırılmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Bu nedenle A400M nakliye uçakları çok önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır. Tabi envanterimize girdiği andan itibaren A400M uçakları sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacını karşılamakla sınırlı kalmamıştır. A400M uçakları kürsel bir soruna dönüşen salgının yayılımını yavaşlatmak ve can kayıplarını engellemek amacıyla dost müttefiklerimize gönderilen sağlık malzemelerinin ulaştırılmasına da ülkemizin uzak diyarlarına uzanan yardım eli olmuştur. Şu ana kadar dost ve müttefik ülkelere yapılan 36 uçuşun 24'ü bu uçaklarla yapılmıştır. Bu süreçte Türk Hava Kuvvetlerinin fedakarca çalışan mensuplarına, sağlık malzemelerinin üretilmesinde alın teri döken işçi kardeşlerime teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Kayseri, havacılıkta köklü bir geçmişe sahiptir"

Türkiye'nin havacılık sektöründe geçmiş dönemde önemli çalışmalar yaptığını kaydeden Akar, "Avrupa Hava Kuvvetlerinden gelecek nesil taktik ve lojistik hava nakliye ihtiyaçlarını karşılamak üzere başlatılan A400M projesinin önemli bir ayağının Kayseri'de bulunması bizler için ayrı bir gurur vesilesidir. Esasen Kayseri'nin havacılık konusundaki atılımı da yeni değildir. Hepinizin malumudur. Ülkemizin sanayi alanında güçlü şehirlerinden birisi olan Kayseri, havacılık sektöründe de köklü bir geçmişe sahiptir. Şu an ki 2'nci Hava Bakım Müdürlüğümüzün temelini 1926'da Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi oluşturmaktadır. 1928 yılında üretime başlayan ve 1941 yılına kadar ürettiği uçaklarla dönemin en iyi havacılık fabrikalarından olan TOMTAŞ'ın faaliyetleri maalesef bir takım sebeplerden dolayı akamete uğramış ve TOMTAŞ havacılık tarihimizde acı bir hatıra olarak kalmıştır" dedi.

"Gücümüzün farkındayız"

Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayi alanında önemli mesafe kat ettiğini kaydeden Bakan Akar, "Kat ettiğimiz mesafe önemli ancak bunları yeterli görmüyoruz. Rehavete kapılmadan daha çok çalışmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz gücümüzün farkındayız. İnsan kaynağımıza ve potansiyelimize güveniyoruz. Dünyanın ilk 100 sanayi firması içinde 7 firmamızın yer alması da sahip olduğumuz potansiyeli en açık şekilde göstermektedir. Amacımız bu firmaların sayısını her geçen yıl daha da artırmaktır. Bu nedenle kamu kurumlarımızın, askeri fabrikalarımızın kapasitesini layıkıyla kullanmak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm ihtiyacını karşılarken, aynı zamanda uluslararası pazarda güçlü bir konum elde etmek için reform düzeyinde yapısal değişikliklere gidiyoruz. Kendi menfaatlerimiz doğrultusunda kamu-özel ortaklığını ön gören daha verimli ve etkin iş modelini benimsemiş bulunuyoruz. Genellikle savunma sanayinde teknolojik gelişmelere ihtiyaç duyulan alanlardaki kabiliyetimizi artırmaya ve sürdürülebilirliği sağlamaya çalışıyoruz. 2'nci Hava Bakım Müdürlüğümüzün çözüm ortağı olarak sahip olduğu tecrübeyi uluslararası ölçekte bir firmayla paylaşılabilmesini bu iş modeline borçlu olduğumuzu özellikle belirtmek isterim" diye konuştu.

"Yarım kalan hikayeleri devam ettirmek bizlere nasip olacaktır"

Bakan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bilinmelidir ki savunma sanayinde elde ettiğimiz kazanımların Kayseri uçak ve motor fabrikasının Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş'un uçak fabrikalarının, milli silah fabrikasının ve devrim otomobillerinin akıbeti gibi olmasına bir daha asla müsaade etmeyeceğiz. İnşallah onların yarım kalan başarı hikayelerini devam ettirmek ve sonuca ulaştırmak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizlere nasip olacaktır. Ülkemizin, 84 milyon vatandaşımızın güvenliği, gelecek nesillerin daha müreffeh yaşaması, ayrıca dost ve müttefiklerimizin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için çalışarak engelleri birer birer aşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."

"A400 uçağı, yardım faaliyetlerinde ülkemizin bayrağının dalgalanmasını sağlamıştır"

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ise, "Ulaştırma yeteneği silahlı kuvvetlerin ve devletin en önemli unsurlarından biridir. Hava kuvvetlerimiz 100 yılı aşkın tarihi boyunca bu kabiliyeti en yüksek seviyede tutmak gayreti içinde bulunmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ayrılmaz bir parçası ve çelik kanatları olan hava kuvvetlerimiz, ulaştırma yeteneğine verdiği güvenin gereği olarak ve stratejik ulaştırma yeteneğine kavuşmak amacıyla 1985 yılında başlayan A400M programına 1988 yılında katılmıştır. Türkiye A400M programı katılımcısı 6 ortak ülkeden biri olarak geliştirme faaliyetlerinde yer almıştır. Birincisi 2014 yılında olmak üzere toplam 9 adet uçak hava kuvvetleri envanterine alınmış olup, sonraki uçağın gelecek yılın ilk yarısında alınması planlanmaktadır. Yüksek bir menzile sahip olan A400M uçağı Türk Silahlı Kuvvetleri için önemli bir yetenek, ana karasına bağlı olmaksızın harekat icra edebilen büyük ve etkili hava gücünün bir gereği ve devletimiz için bir stratejik bir kabiliyet kazanımı olmuştur. Envantere girdiği tarihten bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetlerine tevdi edilen birçok görevin icra edilmesinde büyük rol oynayan A400M uçağı, aynı zamanda insani yardım faaliyetlerinde ülkemiz bayrağının pek çok coğrafyada dalgalanmasını sağlamıştır" diye konuştu.

"Uçakların c seviyesi bakımları gerçekleştirilmeye başlanmıştır"

A400M uçaklarının Koronavirüs salgını süresince katkısına değinen Küçükakyüz, "Özellikle son dönemde yaşadığımız Covid-19 salgını süresince ülkemiz tarafından diğer ülkelere yapılan insani yardım ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla etkin bir şekilde kullanılmıştır. Kıtasında etkin, bölgesinde lider bir hava ve uzay gücü olma amacıyla yılmadan ve yorulmadan yapılan çalışmalarda mevcut silah sistemlerinin milli irade dışında hiçbir kısıtlamaya maruz kalmadan idame ettirilmesi, büyük önem arz etmektedir. Bu sebeplerden ötürü A400M yönelik kabiliyet kazanımı amacıyla başlatılan çalışmalar neticesinde 22 Şubat 2018 tarihi itibariyle 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü marifetiyle uçaklarımızın C seviyesi bakımları gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Kazanılmış olan C bakım kabiliyeti yanısıra hali hazırda Airbus firmasının İspanya'da yürütmekte olduğu retrofit faaliyetlerinin yine milli imkanlar kullanılarak Türkiye'de gerçekleştirilebilmesi sağlanmıştır. Savunma sanayi açısından önemli bir kazanım olarak değerlendirilen bu çalışmalar neticesinde ilk A400M uçağının retrofit faaliyeti tamamlanarak, ilave kabiliyetler ile Türk Hava Kuvvetleri'ne kazandırılmıştır" ifadelerini kullandı.