Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Euronews için Türkiye ve NATO arasındaki ilişkiler hakkında bir makale kaleme aldı. Akar, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine gerçekleştirdiği 'Barış Pınarı Harekâtı' hakkında "Müttefiklerimizin çoğu, YPG’nin ülkemiz için oluşturduğu güvenlik tehdidinin tanımlanması ve çözüm geliştirilmesi için bize yardımcı olmadı ve bizi kendi savunmamızda yalnız bıraktı" ifadelerini kullandı.
"Kolektif bir yaklaşımı tercih etmemize rağmen sonunda tek başımıza hareket etmek zorunda kaldık" diye yazan Akar, Türkiye'nin hâlâ NATO'ya bağlı olduğunu vurguladı.
Akar'ın Euronews'ta yayımlanan makalesinin ilgili bölümü şöyle:
"Defalarca NATO ortaklarımıza Suriye’de bir güvenli bölge oluşturulmasını önerdik ve ABD ile birlikte bazı planlar üzerinde mutabık kaldık. Ne var ki bu mutabakatlar yerine getirilmedi. Harekete geçmemiz artık zaruret haline geldi. Kolektif bir yaklaşımı tercih etmemize rağmen sonunda tek başımıza hareket etmek zorunda kaldık.
Müttefiklerimizin çoğu, YPG’nin ülkemiz için oluşturduğu güvenlik tehdidinin tanımlanması ve çözüm geliştirilmesi için bize yardımcı olmadı ve bizi kendi savunmamızda yalnız bıraktı. Ardından da sırf bunu yaptığımız için bizi kınadılar.
Bu tepkileri son derece haksız ve anlaşılmaz buluyoruz. Çünkü Türkiye bugüne kadar güvenlik ve terörle mücadeleye büyük bir ciddiyetle yaklaşmış, bu mücadelesini etkinlikle, aynı zamanda NATO müttefikleri ile en üst düzeyde koordineli biçimde yürütmüştür.
Türkiye, yıllardır “Suriye’de DEAŞ’e Karşı Koalisyonun” askeri çabalarında en önde yer almıştır. DEAŞ ile göğüs göğüse çarpışan tek NATO ordusu, Türk Silahlı Kuvvetleridir. Bu mücadelede imkânlarımızı ve bölgede terörle mücadele operasyonlarında kilit rol oynayan İncirlik üssümüzü koalisyonun hizmetine açtık.
NATO ailesi bizi yakından tanımaktadır. Birlikte planlamalar yaptık, dünyanın her yerinde operasyonlarda, sahada birlikte çalıştık. Her gün istihbarat paylaşıyor, terörle mücadele çabalarımızı koordine ediyoruz. Aslında en ideali, bu ittifakın bizimle birlikte hareket etmesi, Türkiye’nin ciddi güvenlik kaygılarına birlikte çözüm araması ve bizim yanımızda durması olurdu."