2016 Rio Yaz Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye'yi kanoda ilk kez temsil edecek milli sporcu Lasma Liepa, "Altın madalya alırsam kimse şaşırmasın" dedi.
Lasma Liepa, kanoya başlama hikayesi ve Türkiye adına yarışmayı tercih etmesinin yanı sıra Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde 5 Ağustos'ta başlayacak olimpiyat oyunlarındaki hedeflerine ilişkin konuştu.
Kanoya 2001'de başladığını belirten Liepa, "Arkadaşım antrenman yapıyordu, ona katılmam için beni davet etti. İlk zamanlarda kano benim için hobiydi. Arkadaşlarla eğleniyordum ama 2-3 yıl sonra profesyonel olmayı ve yarışlar kazanmayı ister hale geldim." diye konuştu.
Olimpiyat hazırlıklarına Portekiz'in Montebelo bölgesindeki kampta devam ettiğini ve Rio'ya kadar orada kalacaklarını ifade eden Liepa, "Suda, jimnastik salonunda ve koşarak günde 2-3 antrenman yapıyorum. Kanoyla sprint ve yüksek hıza ulaşmak üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırdık." ifadelerini kullandı.
Rio'da K1 200 kategorisindeki ilk yarışına 15 Ağustos'ta çıkacak milli sporcu, K1 500 kategorisinde ise kendisini deneyeceğini söyledi.
"Yaşım, ayrılış nedenlerimden sadece birisi"
Letonya'dan ay-yıldızlı formaya uzanan hikayesini de anlatan 28 yaşındaki Liepa, Türkiye'yi seçmek için birçok sebebi olduğunu vurguladı.
Yaşının büyük olması nedeniyle Letonya'dan ayrıldığını ancak bunun tek neden olmadığını aktaran Lasma Liepa, "Yaşlı görülmem, ayrılış nedenlerimden sadece birisi. Orada yeterince destek görmedim ve antrenörüm bana ilgi göstermedi. 2008'de Pekin'de ve 2012'de Londra'da sporcu olarak yarışan antrenörüm, beni çalıştırdığında sadece erkek kanocularla ilgilendi ve onların gölgesinde kaldım." değerlendirmesinde bulundu.
"Letonya'da hiç maaş almadım"
Liepa, ülkesinden ayrılış nedenlerinden birinin de maddi konular olduğunu belirterek, "Letonya'da milli düzeyde 10 yıl yarıştım ama hiç maaş almadım." şeklinde görüş belirtti.
Letonya'da kano sporunun uzun geçmişi olmasına rağmen hükümetin destek vermemesinden ve sponsor gelirlerinin azlığından yakınan Lasma Liepa, şunları kaydetti:
"Her gün işe gidip aynı zamanda da antrenman yaparak başarılı sonuçlar almaya çalıştım ve bana zor geldi. Ayrılmamın diğer nedeni ise kötü hava koşulları idi. Yarışlarda iyi sonuçlar almak için Letonya'da kış mevsimi uygun değildi. Bunlar çok karışık olaylardı ve hepsiyle uğraşmaktan gerçekten yorulmuştum."
"Rio'yu televizyondan izlerdim"
Türkiye için yarışma kararından hiç pişmanlık duymadığını dile getiren milli kanocu, "Letonya'da kalsaydım, olimpiyatlarda yer almam imkansızdı. Muhtemelen antrenmanlarımı da bırakarak Rio Olimpiyatları'nı televizyondan izlerdim." şeklinde konuştu.
Ailesi ve arkadaşlarının Türkiye'ye gelmesi konusunda kendisini desteklediğini ifade eden Liepa, ay-yıldızlı forma ile kanoda olimpiyatlarda mücadele edecek ilk sporcu olmasından mutluluk ve gurur duyduğunu aktardı.
Hedefi altın madalya
Lasma Liepa, Rio'da başarılı olmayı hedeflediğini vurgulayarak, "Olimpiyata katılmam ve Avrupa şampiyonasında altın madalya almam, herkese her şeyin mümkün olabileceğine ilişkin bir mesaj olmalı. Altın madalya alırsam kimse şaşırmasın. Çok çalışırsanız, başarılı sonuçlar zaten gelir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de kano sporunun gelişme aşamasında olduğunu söyleyen Liepa, şöyle devam etti:
"Türkiye, bu sporda çok başarılı olabilir. Nüfus açısından kalabalık bir ülke, nehirler ve göller gibi kano için gerekli her şeye sahip. İklim mükemmel ve suyun üzerinde 365 gün çalışma olanağınız var. Türkiye'de kano sporunun durumu şu an için bir çocuk gibi ve caddede yürümesi için ebeveynlerinin elini tutması şart. Türkiye Kano Federasyonu çok yeni bir oluşum ve daha çok deneyim ile spora ilgi duyacak daha fazla kişiye ihtiyacı var. Kano popüler değil ve insanlar bu sporda neler yapıldığını bile bilmiyor. Ne zaman dışarı çıksam, hangi sporu yaptığımı soruyorlar ve 'kano' cevabını alınca ne olduğunu bilmediklerini söylüyorlar. Su sporu olduğunu bile bilmiyorlar."
Kano sporunun yaygınlaşması için Türkiye'de yapılması gerekenleri de anlatan Liepa, sözlerini şöyle tamamladı:
"Öncelikle, Türkiye'de bu sporun da yapıldığının bilinmesi gerekiyor. Her kentte kano kulüpleri açılmalı, nehir ve göllerde yapılması için çocuklar bu spora teşvik edilmeli, çünkü onlar geleceğin sporcuları. Kanoya ne kadar çocuk ilgi gösterirse o kadar yeni yetenekler çıkar ve ülkelerini yarışlarda temsil eder. Ayrıca eğitimli antrenörler ve sporcuların sayısı da artmalı. Kano kolay bir spor değildir, yılda 11 ay yoğun antrenman yaparsın, sadece 1 ay dinlenirsin. Dinlenmekten kastım da televizyonda program izlemek değil. Kanoda kulüpleşmeyi sağlamak da önemli."