Gündem

MHP'den Kılıçdaroğlu'nun "Sarayın bekçisi" sözlerine yanıt

"Tam da Kılıçdaroğlu'nu resmeden bir gaf oldu"

07 Şubat 2019 12:18

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye "Sarayın bekçisi" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na  yanıt MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'dan geldi. Yalçın, Kılıçdaroğlu'nu "Bekçileri aşağılamak ve küçümsemekle suçlayarak "Tam da Kılıçdaroğlu'nu resmeden bir gaf olmuştur" dedi. 

Kılıçdaroğlu salı günü gerçekleşen TBMM CHP Grup Toplantısı'nda Tank Palet fabrikasının özelleştirilmesine tepki göstermişti. Kılıçdaroğlu, "Tank Palet Fabrikası'nı özelleştirecekler. Saray'a 9 soru sordum, cevap bekçiden geliyor. Bekçilik sana yakışıyor ama ülkücülere yakışmıyor. Ben soru soruyorum bekçi cevap veriyor. Sevgili bekçi arkadaşım sana değil patronuna soruyorum. Benim milliyetçilik anlayışımda hiçbir silah fabrikası yabancılara peşkeş çekilmez" demişti.

Kılıçdaroğlu'nun bu ifadelerine yanıt bugün Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yalçın'dan geldi. Yalçın, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Seviyesiz Sözlerine Cevaben” başlığıyla bir basın açıklaması yaptı. Yalçın açıklamada aynen şunları kaydetti:

Cumhur İttifakı; bir iktidar ve koalisyon ortaklığı değil, seçim iş birliğidir ama Türkiye'nin aydınlık yarınlarına yapılmış akılcı bir yatırımdır.

Cumhur İttifakı, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinden sonra kalıcı olacak ve siyaset hayatımıza kazandırdığı yeni kuvvetli dinamiklerle Türkiye’nin önümüzdeki yıllarını da şekillendirecektir.

Şüphesiz Cumhur İttifakı 21. yüzyılın lider ülke Türkiye’sini kurma yolunda atılmış sadece isabetli bir siyasi adım değil, aynı zamanda diplomatik, sosyolojik ve kültürel dayanakları bulunan kalıcı bir millî mutabakat projesidir.

Halk da MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin ve Sayın Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın eseri olan bu ittifakı millî birlik ve silkinme hamlesi olarak gördüğü için benimsemiş, hararetle kucaklamıştır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun uykularını kaçıran, kendisini geren ve sinir sistemini harap ederek sürekli gaf yapmasına yol açan bu hakikat, hükümet icraatı eleştirilirken bile MHP'nin neden alakasız ve ahlaksızca hedefe konulduğunu açıklamaktadır.

"Resmen gaf"

Cumhur İttifakının kazanımları, buna savaş açan Sayın Kılıçdaroğlu’nu, başkalarını tahkir edici ifadeler kullanarak kendi zaaflarını örtmeye ve nefsini yüceltmeye çalışan bir zavallı konumuna düşürmüştür.

Sokakların güvenliğini sağlayan bekçilerin adını bile bir aşağılama ve küçümseme vasıtası olarak kullanmak tam da Kılıçdaroğlu'nu resmeden bir gaf olmuştur.

Bir gaf makinesi tarafından yönetilen CHP’nin siyasi fotoğrafı çekilince görünen şudur:

Cumhuriyet’i kuran parti, Cumhuriyet düşmanlarına peşkeş çekilmiştir. Atatürk'ün partisi tanınmaz hâle getirilmiştir

Sayın Kılıçdaroğlu, CHP’yi giderek marjinalleşen Marksistlerin sığınacağı bir liman, içeride tükenme yolundaki teröristlerin saklanacağı mağara, himmet arayan FETÖ’cülerin yaslanacağı melce hâline getirmiştir.

CHP Genel Başkanı; Kandil’in muhafızı, bölücü terör örgütünün siyasi kanadı konumundaki HDP’yi kollayan baş zaptiye, yancılık ve maşalık işlevi için İP’i kurgulayan baş faildir.

Pişkinlik ve aymazlık CHP Genel Başkanının politik hususiyeti olmuştur.

CHP, hem terör örgütünün siyasi kanadıyla kapalı kapılar ardında iş birliği yapmakta hem de bunu inkâr ederken Türk milliyetçiliğinin siyaset platformundaki temsilcisi olan MHP’yi karalamaya çabalamaktadır.

Türk seçmeninin partisine dönük olumsuz bakış ve temayülü şimdiden belli olmaya başladığı hâlde ayağı bir türlü yere değmeyen, bulutların üzerinde dolaşan Kılıçdaroğlu'nun MHP hakkındaki akla ziyan sözleri, en aklı başında vatandaşlara bile “Pes vallahi!” dedirtmektedir.

"Tarasconlu Tartarin'e benziyor"

Kemal Kılıçdaroğlu; Alphonse Daudet'nin roman karakteri komik, palavracı ve düzmece aslan avcısı Tarasconlu Tartarin'e her bakımdan ne kadar da benzemektedir.

Babasının eşeğini boyayıp pazarda babasına satmaktan farksız bu aldatmacalara halkın kanmayacağı ortadadır.

"Koltuk, Kılıçdaroğlu’na bol geliyor"

Yalanı gerçekmiş gibi söylemekten çekinmeyen Sayın Kılıçdaroğlu, bizim nazarımızda karnından konuşan adamdır. Kendisi her he kadar inkâr etse de HDP büyük illerde aday göstermeme sebebini açıklamış; karayılanlar yuvası Kandil de açık açık zillet ittifakının desteklenmesi talimatını vermiştir.

Kandil’den gelecek desteğe bel bağlanarak kirletilmiş genel başkanlık koltuğu, Sayın Kılıçdaroğlu’na zaten beş numara bol gelmektedir.

CHP’nin başında eğreti ve sakil bir duruş sergilemesine aldırmadan Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’yi yakışıksız ve küçümseyici ifadelerle hedef alan Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunun nazarında büsbütün cüceleşmiştir.

Kulağıyla ağzı arasındaki mesafe Ankara-Kandil arası kadar uzaklaşmış bulunan Sayın Kılıçdaroğlu’nun hâlâ genel başkanlık koltuğunda oturabilmesi, CHP'nin içine düştüğü romansı perişanlığın en güçlü delilidir.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun MHP’den ayrıştırma hevesiyle Ülkücülere yaranma ve hoş görünme söylemi de utanmazca ve riyakârcadır.

CHP Genel Başkanının, Ülkücülerin hissiyat ve fikirlerini tesir altında bırakacağı zannı, kâmil bir Müslüman’ın mürtet olabileceğine inanmak kadar batıldır.

"CHP'nin elinde patlayacak saatli bomba"

Ülkücüler niyet okuyucusu değillerdir ama Kemal Kılıçdaroğlu ve avenesinin kendileri hakkındaki gerçek düşüncelerini iyi bilirler.

CHP, 31 Mart 2019 günü hem boyunun hem de oyunun ölçüsünü politikanın ebedî terzisi olan milletten alacaktır. 

HDP ile kripto iş birliği planı, CHP'nin elinde patlayacak bir saatli bombadır. Bu parça tesirli bombadan en çok da yancısı İP etkilenecektir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’yle uğraşmaksa başını sert kayaya çarpmaktır ki bunun sonu, akli dengesini yitirmek ve siyasi mecnuna dönüşmek olacaktır.