Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA - Diyarbakır’da iki gün süren “Türkiye’de Toplu Mezar Gerçeği” konferansının sonuç bildirgesinde, 1990’lı yıllar faili meçhullere damgasını vuran dönem olarak vurgulandı. Binlerce kişinin yakınlarını bulmak için yıllardır çaba gösterdiğine dikkat çekilen bildiride, Diyarbakır İHD’nin bu yıl içinde yaptığı toplu mezar verileri yer aldı. Buna göre, 17 bin 500 faili meçhul cinayet var. Şu ana kadar açılan 26 toplu mezarda 171 kişinin kemiklerine ulaşıldı. Bölgenin değişik yerlerinde açılmayı bekleyen 88 toplu mezarda ise bin 298 kişi bulunuyor.
İki gün süren konferansına uluslararası düzeyde katılım oldu. İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Serdar Çelebi, sonuç bildirgesini açıklarken, yaşanan acıları hatırlattı ve “Kayıplarının akıbetini bilmeyen, yakınlarının yasını tutamayan, yas süreci bir türlü tamamlanamayan aileler, ölülerinden mahrum edilmiş durumdadır. Binlerce insan çaresizce bölgede açılan, açılacak olan toplu mezarlarda yakınlarını aramaktadır”dedi.
Mezarlar yasal boşluk nedeniyle açılamıyor
Toplu mezarların yasal boşluklar nedeniyle açılamadığına dikkat çekilerek, keyfi yaklaşımların sergilenmesinin dayanağı olarak gösterildi. Yasal düzenlemelerin uluslararası mevzuata uygun yapılmasının önerildiği bildirgede şunlar yer aldı:
-BM Minnesota Protokolü prensiplerine uygun araştırma yapılmalı ve bunların yapılabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı,
-Bağımsız bir araştırma komisyonu kurulmalı ve bu komisyon üyeleri; tarafsız, yeterli ve bağımsız üyelerden oluşmalı,
-Her toplu mezar ve kazı alanı hukuki olarak bir olay yeridir, Minnesotta protokolü prensiplerine uygun kazı yapılmalı,
-Devletin işlediği iddia edilen bir suçun araştırılmasında sivil örgütler ve bağımsız gözlemcilerden destek istenmeli,
-Standartlara uygun çalışılmadığında bunlar ilan edilmeli ve devletlere baskı uygulanmalıdır.
-Araştırmanın her aşamasında korunma güvencesi altında olmalı
-Kabul edilebilir kanıtlar için yeterli teknik ve idari personele ulaşabilmeli
-Devletin kaynaklarından yararlanabilmeli
-Araştırmacılar; tıp, adli bilimler ve yasa uzmanlarından yardım isteme gücüne sahip olmalı
-Tanıkların korunması sağlanmalı
-Soruşturma için gerekli tüm bilgileri elde etme yetkisi (kanuni yaptırımla tanıklığa zorlayabilmeli, hükümet kayıtlarını ve tıbbi kayıtları isteyebilmeli, kurbanın ailesini ve diğer tanıkları koruma yetkisi olmalı).
-Halka açık bir rapor yayınlama yetkisi olmalı
-Yeterli bir postmortem inceleme (ceset incelemesi) yapılana kadar, ceset ve tüm vücut atıklarını koruma yetkisi olmalı
-Ölüm olayının gerçekleştiği yer ve cesedin bulunduğu yeri ziyaret etme yetkisi olmalı
-Ülke dışındaki kuruluş ve tanıklardan kanıt elde etme yetkisi olmalıdır.