Avukat Ali Galip Yıldız
Geçtiğimiz yılın Ekim ayında, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'nun, siyasi iktidarın hukuk dışı uygulamalarının iyice arttığı bir dönemde, Erdoğan'ın davetiyle Cumhurbaşkanı Külliye'sinde yapılan adli yıl açılış törenine katılmasının ardından, aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Adana barolarının da bulunduğu 12 baro, Türkiye Barolar Birliğine olağanüstü genel kurul çağrısı yapılması için başvuruda bulunmuş, Türkiye Barolar Birliği yönetimi ise 12 baronun bu başvurusunu oy çokluğuyla reddetmişti.
Geçtiğimiz günlerde Ankara 5. İdare Mahkemesi, 12 baronun olağanüstü genel kurul çağrısını reddeden Türkiye Barolar Birliği'nin kararının yürütmesini durdurdu. Kararda, TBB'nin olağanüstü genel kurula gitmeme kararının hukuka aykırılığının açık olduğu vurgulandı.
Metin Feyzioğlu bu kararın ardından adeta ateş püskürdü; kararın gerekçesiz olmasından başladı, bütün gücüyle varıyla yoğuyla her şeyini seferber etmekten, Cumhurbaşkanıyla, Adalet bakanıyla, Maliye bakanıyla ortak çalışmalarından bahsetti ve bu karara bölge idare mahkemesi nezdinde itiraz edeceklerini söyledi.
Elbette karara itiraz edecek, bu yasal hakkı. Ancak bu hakkı kullanmadan önce böyle celalli açıklama yapması, siyasal iktidarla iç içeliğine vurgu yapması manidar. Bir de Uluslararası Barolar Birliği'nin Türkiye Cumhuriyeti ordusunu, Paris Barosu'nun da Türkiye'yi suçlamasından söz etmesi, olağanüstü genel kurula çağıranların DHKP-C'ye terör örgütü diyemeyenler olduğunu belirtmesi kendisinin ve yönetiminin "en ziyade korunmaya değer" nitelikte olduğunu dosta düşmana ilan etmesi kesin bir konum belirlemeydi.
Biraz Erdoğan'ın "beka" söylemini taklit ediyordu ama doğrusu bölge idare mahkemesine yapacağı itiraz öncesi, siyasal iktidarın yanında bir konum belirleme işe yarayabilirdi.
Olağanüstü toplantı yanlısı barolar ve avukat kamuoyu Feyzioğlu'nun bu tehditkar tutumuna karşı uygun bir cevap verebilecekken Antalya Barosu Başkanı, Feyzioğlu hakkında ağır ifadeler içeren bir Twitter mesajı atması gündemi değiştirdi.
Metin Feyzioğlu'nun, bu mesajın kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek her türlü girişimde bulunması mümkünken, TBB Yönetim Kurulu vaziyete el koydu ve Antalya Baro Başkanını kınayan, Antalya Barosu'na disiplin işlemi başlatması talimatı veren ve sonuçta kendisinin önüne gelecek bir konuda kesin görüşler açıklayan bir karar aldı.
Bazı barolar TBB'ye destek açıklamaları yaparken bazıları bu kararı eleştirmeye giriştiler.
Önemli sayıda avukat grubu da TBB'nin kararını kınayan ve Antalya Baro Başkanı'na destek veren ortak açıklama yaptılar.
Dikkatler Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin üzerinde olmalı; Feyzioğlu'nun mahkeme üzerinde bir baskı yaratacağını ve bunu siyasal iktidarın yardımını alarak yapacağını bekleyenlerdenim.
Bunun gerçekleşmesinden, Feyzioğlu zaten teslim olmuş ama TBB Yönetimi'nin de siyasal iktidarın bir organına dönüşmesinden endişe ediyorum.