İsrail'in Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa çevresine yerleştirdiği metal dedektörlerini tamamen kaldırması ve Müslüman liderlerin ibadete geri dönülmesi çağrısı sonrası Filistinliler, Harem el Şerif bölgesine geri döndü.
Perşembe günü binlerce Filistinli'nin camide ibadet etmek için içeri girmesinden kısa süre sonra, İsrailli güvenlik güçleri ile Filistinliler arasında çatışma yaşandı.
Reuters'ın haberine göre, İsrail polisi Mescid-i Aksa'ya akın eden kalabalık gruplara ses bombası ve plastik mermilerle müdahale etti. İsrail polisi ise, Filistinliler'in kapılardan kendilerine taş atmaları üzerine karşılık verdiklerini söyledi.
Reuters haber ajansı, polisle yaşanan itişmelerde en az 113 Filistinlinin yaralandığını aktardı.
Fransız haber ajansı AFP de, bir grup İsrailli polisin kalabalığın arasına dalması sonucu Filistinlilerin plastik şişe fırlattığını, polisin de plastik mermilerle müdahale ettiğini bildirdi.
İki İsrail polisinin öldürülmesinin ardından Mescid-i Aksa etrafına yerleştirilen detektörler kaldırılmış, iki haftalık boykotu sonlandıran Müslüman liderler, halka ibadet etmeye yeniden başlamaları çağrısı yapmıştı.
Perşembe sabahı son kalan demir bariyerler de alandan kaldırıldı. Güvenlik önlemlerinin tamamıyla kaldırılması, alandaki Filistinliler tarafından kutlandı.
İsrail, 14 Temmuz'da iki polisin Müslümanlar için en kutsal mekanlardan Mescid-i Aksa çevresinde öldürülmesinin ardından bölgeye metal arama dedektörler yerleştirmişti.
Mescid-i Aksa girişinde yapılacak her türlü aramaya karşı olduklarını söyleyerek eylem çağrısı yapan Filistinliler ile İsrail güvenlik güçleri arasında çatışmalar çıkmıştı.
İsrailli güçler dört Filistinli'yi vurarak öldürmüş, Batı Şeria'da Ramallah yakınlarında üç İsrailli sivil de bıçaklanarak öldürülmüştü.
İsrail hükümeti, güvenlik önlemlerinin kaldırılmasına ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.
Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu eleştirilerin hedefinde.
Netanyahu'nun siyasi rakibi İsrail Eğitim Bakanı Naftali Bennett, "İsrail bu krizden zayıflayarak çıktı" dedi. Bennett, Netanyahu'yu İsrail'in Tapınak Tepesi'ndeki egemenliğiyle ilgili mesaj vermek yerine, oradaki eğemenliğini şüpheye düşürmekle suçladı.
Gazze Şeridi'nde yönetimde olan Hamas ise, gelişme üzerine "savaş henüz bitmedi" açıklamasını yaptı.
Hamas'ın yayın organı Safa haber sitesinde yer alan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Mescid-i Aksa'nın kapılarını savunmak için canlarını feda etmek uğruna bir dakika için de olsa oradan ayrılmayan Kudüslüler bir kez daha kararlılıklarının yüceliğini gösterdiler. Halk Mescid-i Aksa'ya gelerek başarılanın korunmasını sağlamalı, ama cami için verilen savaş henüz bitmiş değil."
Kudüs'teki BBC muhabiri Tom Bateman, hem İsrail hem Filistin liderlerinin baskı altında olduğunu söylüyor.
Bu hafta yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, İsraillilerin yüzde 77'si Filistin'in baskısı karşısında hükümetlerinin teslim olduğuna inanıyor.
Netanyahu'ya verdiği destekle tanınan bir gazete, İsrail Başbakanı "aciz" ve "zayıf" olarak tanımlıyor.
Netanyahu ise, Kudüs'te kutsal mekanlar çevresinde "şiddeti teşvik etmekle" suçladığı Katar merkezli yayın kuruluşu Al Jazeera'nın kapatılmasını istedi.
İsrail daha sonra bölgeye güvenlik kameraları yerleştireceğini açıkladı. Filistinliler ise herhangi bir güvenlik önlemini "kabul edilemez" buluyor.
Krize neden olan güvenlik önlemleri bu hafta içinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi gündemine de getirilmişti.
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nikolay Mladenov, Mescid-i Aksa gerginliğinin Cuma gününe kadar dindirilmemesi halinde, krizin başka noktalara sıçrama riski bulunduğunu söylemişti.